Saçkıran Hastalığının önüne geçmek istiyorsanız şunlara dikkat edin!
Saçkıran hastalığının önüne geçilebilmesi için kuaförlerin hijyene, bireylerin ise strese dikkat etmesi önem taşımaktadır.
Saçkıran hastalığı mikrop ve stresten kaynaklanan bir deri hastalığıdır ve tedavisi aylarca devam edebilir. Bu hastalığın çaresi hijyene dikkat etmek ve stresten uzak durmakla mümkün. Saçkıran hastalığının önüne geçilebilmesi için kuaförlerin hijyene, bireylerin ise strese oldukça dikkat edilmesi gerekmektedir.
HİJYEN OLDUKÇA ÖNEMLİ
Yaklaşık olarak 50 yıldır Eskişehir'de erkek kuaförlüğü görevini yapan Tahsin Bıyıkoğlu, mikrop ve stresten kaynaklanan bir deri hastalığı olan saçkıranın önüne geçilebilmesi için bir takım tavsiyelerde bulundu. Son günlerde erkek kuaförlerinin hijyene önem vermemesinden ve bireylerin stresli bir hayat sürmesinden ötürü saçkıran hastalığının arttığı ileri sürüldü. Bu hastalığın bir deri hastalığı olduğu ve tedavisinin aylar sürdüğü ortaya çıktı. Saçkıranın, sağlığa herhangi bir negatif etkisinin bulunmadığı ancak vatandaşların, görüntü olarak hoş bir izlenim vermediği için tedaviye başvurduğu gözlemlendi. "Bu hastalık bir mikroptan bir de stresten olur."
STRES KONTROLÜ
Saçkıran hastalığına yakalanan insanların kafalarının belirli kısımlarında zaman içerisinde kelliğin meydana geldiğini ifade eden erkek kuaförü Tahsin Bıyıkoğlu, "Bu hastalık bir mikroptan geçer bir de stresten olur. Bu iki tür oluyor. Birisi dişi birisi erkektir. Bunun tedavisi için cildiyeye gidiyorlar. Ayriyetten jiletle ve sarımsakla kanatarak mikrobu öldürüyorlar. O şekilde dökülen saçın tekrar çıkma durumu oluyor ama erkek olanlarda saçın çıkması biraz daha zor oluyor. İlk başlarda saç olarak beyaz çıkıyor. Arkadan tekrar siyahlaşıyor. Ama bu biraz zaman alıyor tabi. En az 5 - 6 ay sürüyor" dedi.
TEDBİRİ BİREYLERİN KENDİLERİ ALMALI
"Berberlerin kullanmış olduğu malzeme çok önemli" Saçkıran hastalığının sadece stresten değil, aynı zamanda tercih edilen erkek kuaförlerinin de hijyene dikkat etmemesinden kaynaklı olabileceğini vurgulayan Bıyıkoğlu, "Kullanmış olduğun malzeme çok önemli. Tıraştan sonra kullanılan bütün malzemelerin ilaçlanması çok önemli. Ama tabii ki dikkat edilmiyor bu tür şeylere. Ciltte ne olduğunu bilemeyiz. Çünkü her türlü insan geliyor. Soramayız biz müşteriye saçkıran hastalığın var mı diye. Onun tedbirini berberler kendileri almalı, başka türlü olmaz. Bu saçkıran hastalığının sağlığa bir zararı yoktur. Sadece bir cilt bozukluğu yapar. Saçkıran sakalda ve saçta çıkar. Saç kıranı olan bir müşteriyi tıraş etmek için sandalyeye oturttuğumuzda düşünerek alırız. Çünkü sonuçta bir sıçrama da olabilir. Tedavi olmadan olmuyor gerçekten. Kullanmış olduğumuz malzemeyi böyle bir durumda yıkamaya mecburuz. Başka bir müşterinin cildine atlama durumu var" ifadelerini kullandı. "Hastalığı olan kişinin şansı varsa sarımsak ile saçı ve sakalı tekrar çıkar" Bazı vatandaşların cildiye doktoruna gitmeyip çözümü kuaförlerde aradığını ve bazen dertlerine çözüm bulduklarını ifade eden kuaför Tahsin Bıyıkoğlu, "Önce bir kolonya ile saçkıran olan bölge silinecek sonra kullanılmamış temiz bir jiletin ucuyla iyice kanatılacak. Kanattıktan sonra o bölgeye tuz ve sarımsak sürülecek. Biraz yakar tabi cildi haliyle. Bu şekilde bir deneyecek. Eğer olmazsa mecburen cildiyeye gidilecek. Ama bizim sürdüğümüz sarımsak ve tuz ile geçerse şansına çıkar saçı, sakalı. Bilemeyiz biz, cildin nasıl bir mikrop aldığını bilemeyiz" şeklinde ifadeler kullandı.