CHP Milletvekili Toprak: Erdoğan, 128 milyar doların akıbeti konusunda kimseyi inandıramadı

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, basın ile paylaştığı haftalık değerlendirme raporunda, "Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, tek kişilik yönetim kurgusunda giderek kuşatılmışlık ve kontrolü kaybetme noktasına doğru gidiyor." dedi.

CHP Milletvekili Toprak: Erdoğan, 128 milyar doların akıbeti konusunda kimseyi inandıramadı

CB Erdoğan, 128 milyar doların akıbeti konusunda kimseyi inandıramadığını görünce, Merkez Bankası Başkanını üç kanalda birden ortak canlı yayınla sahaya ve ekranlara sürdü ve muhtemelen bundan ötürü pişman!

MB Başkanı, ‘Kurları baskılamasaydık iflaslar patlardı’ sözleriyle, Cumhurbaşkanının tüm söylemlerini, tezlerini yalanladı! Rezervlerin nasıl ve kimler için kullanıldığını canlı yayında itiraf etti.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, tek kişilik yönetim kurgusunda giderek kuşatılmışlık ve kontrolü kaybetme noktasına doğru gidiyor.

Başında bulunduğu kabinede görevli bakanın her türlü yasal, anayasal, insani ve siyasi etik dışı tutumla, kendi şirketleri üzerinden kendi bakanlığına ve bağlı kuruluşlarına yaptığı dezenfektan satışında bile karar vermekte ve görevi kötüye kullanma olgusunun üzerine gitmekte anında reaksiyon göstermekte aciz kaldı.

- Beş günlük suskunluk sonunda kabinesinde usulsüzlük ve görevi kötüye kullanma eyleminin gerçekleştiğini kabule mecbur kalarak, görevden alma kararını uygulamaya koyabildi.
Sözde ‘hızlı karar alma’ süreçlerini işleteceği öne sürülen bu yönetim sisteminin tam aksine tek kişi iktidarını daha kolay şekilde yönetemez hale getirdiği, devlet ve kurumlar üzerindeki hâkimiyetini zayıflattığı ve nihayetinde çürümeyi, yozlaşmayı, güçten nemalanmayı zirveye taşıdığı somutlaştı. CB Erdoğan’ı çevreleyerek, kuşatan 4-5 yerden maaşlı danışmanlar ordusu, iktidar erkinin gerçeklikle, toplumla bağlarını kopartarak, oluşturduğu setler ve kalın duvarlarla kendisine güç devşiriyor.

- 2013’te beş bakanın bulaştığı rüşvet ve yolsuzluk dalgasını, yargı üzerindeki gücünü kullanarak bertaraf etmeye yönelen iktidar bu defa benzer bir durumda Ticaret Bakanının usulsüzlüğünü, unvanı ve görevi çıkar amaçlı kötüye kullanma gerçeğini kabul etmeye mecbur kaldı.

- Pudra şekeri müptelası AK Parti büro memurunun 3 bin lira maaşla sürdüğü şaşaalı yaşam iktidardan nemalanmanın AK Partili gençlik için sıradan hale geldiğini, iktidar partisinin hücrelerine kadar işlediğini açığa çıkarttı.

- İktidar vekili danışmanının otomobilde deste deste paralar ve dövizlerle sergilediği görüntüler, iktidardan nemalanan ve güç devşirenlerin söylemlerin aksine ahlakla, faziletle, inançla alakalarının olmadığını apaçık gösterdi.

- İktidar belediyelerinin karıştığı gri hizmet pasaportuyla insan kaçakçılığı organizasyonlarının peş peşe patlaması karşısında, muhalefet belediyelerine soruşturma açarak suçu örtme telaşına kapılanların nafile çabaları da çürüme ve kokuşmuşluğu gizlemeye yetmedi.

- MB Başkanı’nın “Merkez Bankası dolar talebini piyasaya bıraksaydı, kuru baskılamasaydık iflaslar olurdu” sözleri, milyarlarca dolarlık rezervin hangi amaçla ve kimler için tüketildiğinin itirafı ve ifşası ve Cumhurbaşkanının açıklamalarının tamamıyla yalanlanması olarak kayıtlara geçti, arşivlerde yerini aldı. Sadece son bir-iki haftada yaşanan ve bir kısmını sıraladığım bu örnekler, iktidarın her alanda kontrolü kaybettiğini, artık gündemi belirlemek gücünün kalmadığını, muhalefetin gündemine cevap yetiştirmek ve peşine takılmak zorunda kaldığını gösteriyor. İktidar yargıyı, savcıları, elindeki tüm güç ve olanakları seferber etse de yönetme gücünü kaybetme noktasında zafiyet içindedir. Geri sayım başlamıştır ve çürüme, tükeniş önlenemez noktaya doğru hızla ilerlemektedir. Günümüzün siyasi gerçeği budur!