Bu durumun yaratacağı sosyal, ekonomik ve iş gücü ile ilgili problemler hakkında pek çok kişi endişelerini dile getiriyor. Nüfus yaşlanmasının en büyük endişelerinden biri üretim ve iş gücünün azalması. Peki yaşlanan bir dünya hangi nesil tarafından sürdürülecek? Kim çalışacak? Kim üretecek? Bu sorular şüphesiz, geleceği şekillendiren en önemli konular arasında yer alacak.

Elon Musk Değişimi Konuştu

Elon Musk Avrupa’daki demografik değişimi çok net bir şekilde işaret etti. Avrupa’daki doğurganlık oranlarının hızla düştüğüne dikkat çekerken Avrupa’nın yok oluşu şeklindeki açıklaması, konunun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Gerçekten de Avrupa'da son 25 yıl içinde 4 kez nüfus azaldı ve bu azalma özellikle 3 yıl üst üste gerçekleşti. Bugün Avrupa'nın nüfusunun ortalama yaşı 42.5'e çıkarken, 1955’te rakam yalnızca 28.4'tü. Bu 70 yılda önemli bir değişim yaşandığını gösteriyor. Peki bu yaşlanmanın ekonomiye etkisi ne olacak?

Yaşlanan nüfus aynı zamanda emekli olanların sayısının artması ve çalışan genç nüfusun azalması anlamına geliyor. Avrupa'daki gibi gelişmiş toplumlarda bu durum emeklilik sistemi sağlık hizmetleri ve sosyal güvenlik gibi alanlarda büyük baskılar yaratacak. Üretim açısından ise daha az çalışanın olması verimliliği etkileyebilir. Otomasyon ve yapay zekâ gibi teknolojilerin önemi de bu noktada artıyor. Çünkü gelecekte iş gücü eksikliği, bu tür teknolojik çözümlerle giderilmeye çalışılacak.

Avrupa'da Ne Yaşanıyor?

Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı’nın raporlarına göre Avrupa’daki nüfusun hızla yaşlanması oldukça dikkat çekici bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. 2050 yılına gelindiğinde, Avrupa’nın yaş ortalamasının 46.2’ye çıkacağı öngörülüyor. Bu Avrupa'da yaşlı nüfusun giderek arttığını ve genç nüfusun azaldığını gösteriyor. Üstelik, 2024 yılına göre Avrupa’nın nüfusunun 42 milyon kişi azalması bekleniyor. Bu kadar büyük bir nüfus kaybı toplumsal yapıyı ekonomi ve üretim süreçlerini derinden etkileyecek gibi görünüyor.

Avrupa Ölüyor

Elon Musk’ın, Avrupa’daki demografik krizle ilgili yaptığı Avrupa ölüyor açıklaması da durumu çok iyi özetliyor. Avrupa’nın yaşlanması sadece yaşlı nüfus oranındaki artışı değil aynı zamanda iş gücü piyasasının daralmasını sosyal güvenlik sistemlerine olan baskıların artmasını ve ekonomik büyüme hızının yavaşlamasını beraberinde getirecek. Bu sürecin hızlanması daha fazla teknolojik yenilik ve iş gücü dışı üretim araçlarının kullanımını zorunlu kılacak. Bu bağlamda, dünya genelindeki demografik değişimlerin etkisi yalnızca Avrupa’yla sınırlı kalmayacak.

Diğer kıtalarda da benzer bir yaşlanma trendi gözlemleniyor. Ancak Avrupa’daki hızda bir değişim yaşanmıyor. Ekonomik belirsizlikler savaşlar, terör ve çevre felaketleri gibi küresel sorunlar birçok aileyi çocuk sahibi olma konusunda endişelendiren faktörlerden. Özellikle gelişmiş ülkelerdeki endişe doğurganlık oranlarının hızla düşmesine neden olmuş.