Alevi örgütleri 27 Şubat'ta Kadıköy'e çağırıyor

Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu ve Alevi Dernekleri Federasyonu ortak bir açıklama yaparak, demokratik ve laik bir eğitim için 27 Şubat'ta yapacakları basın açıklamasına davet etti.

Alevi örgütleri 27 Şubat'ta Kadıköy'e çağırıyor

Basın açıklaması şöyle:

Demokrasi ve Laiklik Buluşması:

Eşit Yurttaşlık Temelinde Özgür Bir Toplum İçin Demokratik, Laik, Bilimsel Eğitim İstiyoruz!

Ekonomi krizde. Siyaset krizde. Memleket krizde. Eğitimde, sağlıkta, hukukta çöküş var.

Emekçi halk her geçen gün yoksullaşıyor. Geçinemeyen milyonlar, ekmek, adalet ve özgürlük istiyor.

AKP-MHP iktidarı, sorumlusu olduğu siyasal ve ekonomik krizin bedelini topluma fatura ediyor. Her geçen gün daha da derinleşen krizler cenderesinden çıkış için, bu gidişata hayır diyen milyonlara, toplumun tüm kesimlerine karşı zam, zulüm, baskı, şiddet politikalarıyla, güç göstererek, tehdit ederek, zor kullanarak daha fazla iktidarda kalmaya, faşist bir rejimi tahkim etmeye çalışıyor.

İşçi ve emekçiler hakları gasp edilip güvencesizleştiriliyor. İnsanlarımız donarak ölüyor, Enes Kara gibi gençlerimiz intihara itiliyor. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede geri çekilerek kadına yönelik erkek şiddetinin önü açılıyor, kadınlar her gün kadın cinayetleriyle yaşamdan koparılıyor, çocuklar istismara maruz bırakılıyor. Göçmen ve mülteciler ırkçılık, milliyetçilik ve şovenizm körüklenerek hedef gösteriliyor. Doğamız talan ediliyor.

Öyle ki, Alevilerin bu ülkede maruz kaldığı zulmün fotoğrafı misali; devlet temsilcileri inançların kutsalına saldırarak, silahla fotoğraf vermekten geri durmuyor.

Din istismar edilerek, siyasal İslam ve muhafazakarlaşma politikalarıyla toplumu kendi siyasal çıkarlarına göre dizayn etmeye çalışıyorlar. Halkları birbirine kırdırarak, inançları düşmanlaştırarak tüm topluma karşı savaş açarak; işlenen suçlar meşrulaştırılmaya çalışılıyor.

Zorunlu Din Dersleri Kaldırılsın!

Eğitimin amacı bireyin kendi yeteneklerini keşfedip bunu geliştirmesini sağlamaktır.

Düşünmeyi, sorgulamayı öğretmek, kendine güvenen bireyler yetiştirmektir.

Ancak, eğitim kurumu tamamen tarikatlara, cemaatlere, Diyanet İşleri Başkanlığı’na teslim edilmiş durumda. Eğitim kurumları, muhafazakarlaşma ve gericileştirme politikalarıyla, dindar ve kindar bir nesil yetiştirmenin merkezi haline getiriliyor.

12 Eylül dönemi ile başlayan din dersi dayatmasına, 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte zorunlu din dersleri eklendi. Birçok okul imam hatip okullarına dönüştürüldü. Bardağı taşıran son damla ise 20. Milli Eğitim Şura’sının zorunlu din derslerini ana sınıflarına kadar indiren tavsiye kararı oldu. Biliyoruz ki, bu karara dur demez isek, bu karar tavsiye kararı olarak kalmayacak, ilk fırsatta hayata geçirilecek ve devamı getirilecektir.

4-6 yaş çocuğuna din dersi vermek, somut düşünme aşamasında olan çocuğun dünyasını soyut kavramlar ile alt üst etmektir ve insan haklarına aykırıdır. Bu tavsiye kararı, 4-6 yaş çocuğunun gelişim düzeyine, Evrensel Çocuk Hakları’na uygun olmadığı gibi laikliğe de aykırıdır. Çocuklar kimsenin siyasi malzemesi değildir. Çocuklar bu toplumun özneleridir.

Devletin görevi çocuklara bir dini empoze etmek değil, bütün inançlara eşit mesafede durarak din ve inanç özgürlüğünü sağlamak, eşit yurttaşlık ilkesini kayıtsız şartsız uygulamaktır.

Tekçi, ayrımcı, dayatmacı uygulama ve politikalar, toplumsal barışı, halkların bir arada yaşamasını zorlaştırır. Tekçilik zoru, zorbalığı ve ayrımcılığı getirir.

Eğitim sisteminin dinselleştirilmesi sadece Alevilerin sorunu değil, bu ülkede inanan, inanmayan, farklı inançlardan olan her kesimin sorunudur.

Millî Eğitim Şûrası Kararını Geri Çektireceğiz!

20. Milli Eğitim Şurası’nda alınan okul öncesi din eğitimi tavsiye kararı, toplumu siyasal İslam ideolojisinin çıkarları doğrultusunda şekillendirme projesidir. Bu toplumsal yıkım projesi derhal geri çekilmelidir.

Tekçi, inkârcı, asimilasyoncu, cinsiyetçi eğitime karşı çocukların birer özne kabul edildiği, çocuk haklarının korunduğu, herkesin erişebildiği, her çocuk için eşit koşullarda bilimsel, laik, anadilinde ve kamusal eğitimin bütün koşulları bir an önce hazırlanmalıdır.

Laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılması değil, insan onurunu, tüm hak ve özgürlükleri korumanın, çoğulcu demokrasinin ön koşuludur.

Gücümüz birliğimizde: Demokratik, özgürlükçü, halkçı, laik bir eğitim ve ülkeyi kurmak için bu yıkım kararını hep birlikte durduracağız!

Demokrasi ve Laiklik için, 27 Şubat’ta Kadıköy, Beşiktaş İskele’ de saat 15.00’da gerçekleştireceğimiz buluşmaya demokrasiden, emekten, özgür ve eşit yurttaşlıktan yana olan cümle Can’ları davet ediyoruz.

ALEVİ BEKTAŞİ FEDERASYONU
ALEVİ VAKIFLARI FEDERASYONU
ALEVİ DERNEKLERİ FEDERASYONU

KATILIMCILAR:

KESK
EĞİTİM-SEN