İtibar suikastçısını soy adı mı koruyor?

Türkiye’ye yansımamış olsa da, Türkiye’de yaşayanları yakından ilgilendiren bir tartışma, Avrupa’da yaşayan Türkler arasında yaygınlaşıyor. Tartışma, “Aziz Nesin’in gelini” olarak bilinen Hilal Doğan ile pedagog ve tiyatro sanatçısı Tamer Dursun ile eşi Aysel Toraman-Dursun arasında başladı.

İtibar suikastçısını soy adı mı koruyor?

 Bir süredir Avrupa’da yaşayan Aziz Nesin’in oğlu Ahmet Nesin ile evli olduğu için “Aziz Nesin’in gelini” yakıştırması yapılan Hilal Doğan, sosyal medya sayfasında, özellikle de Türkiye’de muhtaç insanlara yardım etmek isteyenlere bazı uyarılarda bulundu ve dikkatli olunmasını tavsiye etti.

İlk bakışta, masum ve doğru bir uyarı olarak anlaşılan paylaşıma yorum yapanlar Türkiye’de muhtaçlara yardım yaptığını iddia eden, ancak insanları istismar edenlerin de olduğunu belirttiler. Ancak, Hilal Doğan (Nesin)’ın da yorumlara verdiği cevaplarla konu bir anda, Almanya’nın Heidelberg şehrinde yaşayan pedagog ve tiyatro sanarçısı Tamer Dursun ve eşi Aysel Toraman-Dursun’a yöneldi.

Hilal Doğan sayfasında yapılan bu yönde yorumları uyarmak yerine tam tersine, teşvik etti ve Tamer Dursun ile eşine yönelik bir itibar suikastı gerçekleşmesine önayak oldu.

Durumdan haberdar olan Tamer Dursun ise, hem Hilal Doğan’ı ve hem de de yorum yapanları ispata veya özür dilemeye çağırdı.

HİLAL DOĞAN ALEVİLERİ DEVREYE SOKUYOR

Ancak, Hilal Doğan, bugüne kadar Tamer Dursun’un çağrısına cevap vermek yerine farklı bir yol izledi. Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nu da devreye sokarak, bu kez kendisinin mağdur olduğunu iddia etti!

Almanya Alevi Kadınlar Birliği, Hilal Doğan’ı koruyan ve sahiplenen bir basın açıklaması yaptı. AAKB açıklaması şöyleydi:

“Kamuoyuna Duyuru
Almanya Alevi Kadınlar Birliği olarak tüzük ve ilkelerimiz gereği kadına yönelik her türlü şiddetin karşısındayız !

Evde, işyerinde, kamusal alanda, sokakta, siyasette, sosyal medyada kadınların isimlerinin ve özel hayatlarının deşifre edilmesi yoluyla, eleştiri sınırlarının aşılarak hakaret ve küfüre evrilmesi şiddetin en ağır türlerinden biridir. Bu yönteme başvuranların kimliği, inancı ve ideolojisi ne olursa olsun tarafımızca hiç bir kabulu yoktur.

Bu bağlamda; Son günlerde Sosyal Medyada „Hilal Nesin“e yönelik küfür, hakaret ve cinsiyetçi saldırıları kınıyoruz.

Hiç bir gerekçe kadınların, cinsiyetçi bir yaklaşımla rencide edilmesi, küfür ve hakarete maruz bırakılmasını haklı kılmaz.

Haksız ve mesnetsiz ithamlara maruz kaldıklarını düşünenler, haklarını ancak ve ancak hukuki zeminde arayabilirler. Bu, insan hakları demokrasinin gereğidir.

Almanya Alevi Kadınlar Birliği”

AAKB açıkça yanıltılmıştı! Ortada, Hilal Doğan’a yönelik bir saldırı söz konusu değilken, hatta tam tersine, Doğan'ın hedef gösterdiği iki insanın toplum önünde linç edilmesine neden olduğu bir durum söz konusu iken, “Aziz Nesin’in gelini” Alevi kadınları konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan ve kendisini mağdur gösteren bir basın açıklaması yayınlamaya ikna edebilmişti!

Tamer Dursun ve eşi bu durumda, farklı bir yol izlediler. Madem ki, Hilal Doğan özür dilemek veya iddialarını kanıtlamak yerine Alevi örgütlerini devreye sokarak, kendisine yeni bir rol biçiyordu, o halde onlar da yine Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu üyelerinden ve Almanya’da kurulan en eski cemevlerinden birisi olan Duisburg Alevi Toplumu’na baş vurarak her ikisine ait tüm banka hesaplarının incelenmesini ve sonucun kamuoyuna açıklanmasını talep ettiler.

Duisburg Alevi Toplumu bu talebi kabul ederek, Tamer Dursun’un ve eşinin ortak yardımlaşma için kullandıkları iki ayrı banka hesabını incelediler. İnceleme sonucunu da bir basın açıklaması ile duyurdular. Buna göre, her iki banka hesapında toplanan yardım paraları açıklanan muhtaçlara ulaştırılmış ve ayrıca Dursun çifti hesaplarına gönderilen paranın yarısı kadar da kendi ceplerinden ödeme yapmışlardı.

TUZAĞA DÜŞEN ALEVİ ÖRGÜTLERİ SUSKUN

AABF üyesi Duisburg Alevi Toplumu’nun Eşitbaşkanı Fatma Yaşar, TUM-HABERLER.COM sitesi ile görüşmesinde, Tamer ve Aysel Dursun’un her iki banka hesabını da titizlikle incelediklerini, yardım amaçlı olarak yayımlanan ilanlara kimlerden ne kadar ödeme yapıldığı ve toplanan meblağın nasıl ulaştırıldığını şeffaf bir şekilde takip ettiklerini anlattı.

Yaşar, her iki banka hesabındaki tüm hareketler dışında, ayrıca sözü edilen muhtaçlara yardımların ulaştırıldığına dair belgeleri de incelediklerini ve anormal herhangi bir durumla karşılaşmadıklarını, ödemelerin ilan edildiği gibi muhtaç insanlara ulaştırıldığını belgeleriyle gördüklerini de vurguladı. Eşitbaşkan Fatma Yaşar, ayrıca Dursun çiftinin toplanan meblağın en az yarısı kadar da kendilerinin katkı yaptığını tespit ettiklerini ekledi.

Kendi üyeleri bir Cemevi’nin iddiaları incelemesi ve sonucu açıklaması hem AABF’yi ve hem de AAKB’yi hatalarını düzeltmek yerine, suskunluğa itti.

Almanya’da yaşayan pedagog, sanatçı ve akademisyen çiftin, Türkiye’de yardıma muhtaç insanlara el uzatmak için yaptığı çalışmaya iftira atılmasına, iddiaların iftira olduğu, yine kendi üyeleri bir Cemevi tarafından kanıtlandığı halde, seyirci kalmayı sürdürdüler.

TUM-HABERLER.COM’a ulaşan son bilgilere göre, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Hüseyin Mat, araştırmadan ve tarafları dinlemeden Hilal Doğan’ı doğrudan destekleme açıklaması yapan Almanya Alevi Kadınlar Birliği’ne kızgınlığını belirtti. AAKB yönetim kurulunu uyaran Mat, yapılan yanlışlığın bir özür açıklaması ile düzeltilmesi önerisini ise reddetti.

Meraklı okur bilmeli ki, TUM-HABERLER.COM olarak, “Aziz Nesin’in gelini” olarak bilinen Hilal Doğan ve Almanya Alevi Kadınlar Birliği’ne yönelttiğimiz sorular, haberimizi yayına hazırladığımız ana kadar cevapsız bırakıldı. Ancak, eğer her iki taraftan da, sorularımıza cevap aldığımız takdirde, bunları olduğu gibi yayınlayacağımızı da duyuruyoruz.