KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs'ta çözüm egemen eşitlik temelinde iki devlet
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferansa ilişkin, "Eşitliğe dayalı ve eşit statü tanınmadan eski şartlarda masaya oturmamız ve resmi görüşmelere başlamamızın anlamı olmaz." dedi.
Kıbrıs Konusundaki Gayrıresmi 5+BM Toplantısı Sonrası Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ortak basın toplantısı düzenleyerek alınan kararları değerlendirdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuyla ilgili olarak düzenlenen basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:
"AB sıkıntısı doğmuştur çünkü haksız yere AB'ye alınmışlardır. Bütün bunlar aleyhimize gelişti, artık bu oyunun kurallarının değişmesini gerekir. Kendilerine ifade ettim, Mevlüt Çavuşoğlu da bize orada destek vermiştir. Bizlerin ne kadar haklı, sunduğumuz önerileri de herkes görmüş oldu.
Bu toplantının olabilmesi, bizim bunları söyleyebilmemiz de önemlidir. Gelinen pozisyonlarda, bizim burada sormamız gereken ortak zemin var mı yok mu? Bir anlaşmaya varmadan bir müzakere sürecine geçiliyormuş gibi bir şeye bizim onayımızın olmadığını söyledik. Biz tavrımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Kıbrıs Rum tarafının açık açık dediği, adamların amacı şu andaki Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı, anayasal değişiklikle Kıbrıs Türklerinin kendilerine bağlanmaları ve AB üyeliğinden faydalanması.
Tek egemenliğe yama olmamızı kimse bekleyemez. Biz başladığımız noktadayız. Uluslararası statümüzün kabulüyle ancak anlaşma için masaya oturabileceğimizi söyledik. Kıbrıs ne eski Kıbrıs'tır, ne de Doğu Akdeniz eski Doğu Akdeniz'dir. Kıbrıs Türk halkına bir umut doğduğunu görüyorum.
Dünyanın adaletinin, insan haklarını savunan büyük ülkelerin bu işin doğrultulmasını ve bizlere hakların verilmesiyle bir anlaşmanın hayırlara vesile olabileceğini ifade ettik. Bu saatten sonra biraz onlara kalmıştır.
'GÖZÜNÜN İÇİNE BAKA BAKA SÖYLEDİM'
Özü itibariyle, değerli kamuoyu Kıbrıs Rum tarafının dediği, açık açık demiştir. Adamların amacı şu anki Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı ancak bir anlaşma kendilerinin istediği gibi olabilecekse anayasal değişiklikle Kıbrıs Türklerinin şu andaki mevcut Kıbrıs Cumhuriyeti'ne yama edilmeleri ve AB içerisinde onun nimetlerinden faydalanmamız. Haliyle Türkiye ile bağlarını koparması gibi bizi süreçlere süreceklerini düşünüyorlarsa herhalde Türk tarafı böyle bir oyuna gelmeyecektir.
Kıbrıs’ta eğer 60’larda yaşanan ki İngiltere Dışişleri Bakanı’nın gözünün içine baka baka da söyledim, 60 öncesi tartışmaları da hepimiz biliyoruz, İngiltere de çok iyi biliyor. Ama 1960’larda o zamanın şartlarında ancak bu şekilde fonksiyonel federasyon öngörülmüştü. Ancak 3 yıl sürebildi. 3 yıldan sonra Kıbrıslı Türkler dışarı atıldılar, havada kaldılar. 60 yıl sonra yapılan çalışmalar, ambargolar, kısıtlamalar sonrasında bir devlet kurduk. Bizden kimse bunu terk etmemizi, tek egemenlik, üniterlik sisteme yama olmamızı bekleyemez."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise konuyla ilgili şunları söyledi:
"Sayın Tatar'ın da dediği gibi 2 günlük gayri resmi 5+BM toplantısı tamamlandı. BM Genel Sekreteri hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı anlayışıyla buraya çağırmıştır. Yeni müzakere sürecinin iki devlet arasında olması gerektiğini söyledik. Kıbrıs Türklerinin statüsünün belirsiz kalmasını da önleyeceğini ifade ettik. Rum lideri takılmış plak gibi eski söylemlerini tekrarladı. Egemen eşitliğe karşı çıktı. Kabul etmeyeceğini genel sekreterin yüzüne söyledi. Kıbrıs Türklerinin eşitliğini koşullara bağladı. Bu koşulların temeli ise, bu eşitliği tüm bunları kabul edebilmesi için tatmin etmemiz gerekiyormuş. Bunu alaycı bir şekilde sorduğumuzu da belirtmek isteriz. Kaldığımız yerden devam etme arzusunun da samimi olmadığını anladık.
oplantıya gelmeden önce verdiği belgelerin de fotokopisini önce inkar etmeye kalktı, sonra görünce ne yapacağını şaşırdığını gördük. Samimiyetsizliklerini yüzlerine vurmak bizim görevimizdi, gerekeni de yaptığımızı söylemek isteriz. Federasyon defterini 2017'de kapattığımızı muhataplarımıza hatırlattık. Rum Yönetimi lideri gündemi değiştirmek için Maraş'ın ve Ercan Havalimanı'nın BM kontrolüne verilmesini teklif etme cüretini gösterdi.
Yunanistan ise beklendiği şekilde federasyonu savundu. İngiltere ve Genel Sekreter bir orta yol bulunabilir mi diye zemin yokladı. Ortak biz zemin bulunamadı, bunun üzerine birkaç ay daha zemin yoklamaya devam etmek istediğini söyledi. Biz de bunu destekledik ve önümüzdeki süreçte biz sağlam duruşumuzu devam ettireceğiz. KKTC'nin bağımsızlığı, egemenliği ve eşitliği konusunda ödün vermeyeceğiz.
Cenevre toplantısı 58 yıllık Kıbrıs meselesinde tarihi bir dönüm noktasıdır. Bu uzun soluklu mücadelede Türkiye olarak KKTC ile Kıbrıs Türklerinin yanında olmaya devam edeceğiz."