Abdullah Gürgün

Abdullah Gürgün

BİR TIP BAYRAMININ ARDINDAN

Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi.

Kanuni Sultan Süleyman

TÜRKİYE’DE TIP BAYRAMI VE HAFTASI

"Tıphane-i Amire" ve "Cerrahhane-i Amire" adlı tıp okullarının açılış tarihi olan 14 Mart 1827 modern tıp eğitiminin başlangıcı olarak kabul ediliyor.

14 Mart 1919’da da tıp öğrencileri, İstanbul’un İngilizler tarafından işgalini protesto etmek için 3. Sınıf öğrencisi Hikmet Boran’ın önderliğinde toplanmış ve doktorlar da öğrencilere destek vererek bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine katılmışlardır. Bu nedenle Tıp Bayramı’nın yurtsever, devrimci, antiemperyalist niteliği vardır. Yurt savunması için başlamıştır.

1976’dan bu yana da 14 Mart ve içinde bulunduğu hafta Tıp Bayramı olarak kutlanır.

HİKMET Bey (BORAN) VE ATATÜRK’E SESLENİŞİ

Hikmet Bey daha sonra Tıbbiyelilerin temsilcisi olarak Sivas Kongresi’ne katılmıştır. Burada yaptığı manda karşıtı konuşma ünlüdür. 9 Eylül 1919 gecesi yapılan toplantıda Atatürk’e dönerek kesinlikle mandacılara karşı çıkacaklarını, bugün de aklımızdan çıkmayan şu sözlerle bildirmiştir:

Paşam, murahhası (delegesi) bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklâl davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler, mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsun şiddetle red ve takbih ederiz (kınarız). Farz-ı mahal (örnek olarak), manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz (lanetleriz)”.

Mustafa Kemal Paşa bu konuşmadan mutlu olmuş ve şunları söylemiştir:

Arkadaşlar, gençliğe bakın; Türk millî bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin! Gençler, vatanın bütün ümit ve istikbali size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır,’" diyerek Hikmet Bey’e dönmüş ve "Evlat; müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz, azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez: Ya istiklal, ya ölüm!

Mustafa Kemal'in bu sözleri üzerine Hikmet Bey de yerinden fırlayarak, "Var ol Paşam!.." demiş ve Mustafa Kemal Paşa’nın elini öpmüştür. O da Hikmet beyi alnından öperek; "Daima ilerici ve devrimci fikirlere alemdarlık (önderlik) etmiş olan tıbbiyenin mümessili olan genç" diyerek devrimci, yurtsever gençliği kutlamıştır.

Hikmet Bey, Kurtuluş Savaşı’na katılmış; savaştan sonra genel cerrah olarak görev yapmıştır. Oğlu ünlü gazeteci, sanatçı, sunucu Orhan Boran’dır.

YURTSEVER SAĞLIKÇILARIMIZ

Corona belası çıktı çıkalı ölümle burun buruna çalışan tüm sağlık çalışanlarımızın bayramlarını kutluyoruz. Ağır ve tehlikeli çalışma koşulları altında bir de şiddet yanlısı, astığım astık kestiğim kestik hasta ve hasta yakınlarıyla uğraşmak zorunda kalmaları ayrı bir sorun.

Kan vermeye gittim geçenlerde… Hemşire kan alma işine başlayacağı sırada aksıra tıksıra bir kadın girdi içeri… Epeyce hasta. Başını kaldıramıyor. Bir an önce kanı alınsın istiyor. Hemşire hemen sordu:

Sen test oldun mu?

Yanıt:Hayır olmadım”.

Neden buraya geliyorsun, gidip test olsana”.

Çok fenayım onun için”…

Hemşire gidip test olması gerektiğini anlatmaya çalıştıkça kadın daha da yanaşarak kendisiyle ilgilenilmesini istiyor. Yüzünde de çok kullanıldığı belli olan kirli bir maske. Ben kolumu açmışım bekliyorum… Hanımefendi ne zaman hemşireye saldıracak diye şaşkın bakıyorum… Allahtan sopası, bıçağı tabancası yokmuş… Bir görevli geldi kadını çıkardı dışarı…

Ödüm koptu…

Nelerle uğraşıyor sağlık çalışanları…

Ne muharebeler, ne savaşlar…

BİR SAĞLIKÇININ MÜCADELESİ

Bugün, çok sevdiğim takdir ettiğim, Milas-Selimiye 112 acil sağlık hizmetleri istasyonunda sağlık memuru olarak çalışan değerli kardeşim Ahmet Kaya aradı. Kim mi?

Onu ve ekip arkadaşlarını, çalıştığı 112 servisinin acil müdahalesiyle hayatı kurtulan birinin yakınının ağzından dinleyelim:

3 Eylül cuma günü bu ekip babamı ölümden çekip aldı, “Siz olmasanız biz eksiktik” dediğimde, “Biz sadece işimizi yaptık” diyebilecek kadar da mütevazılar. İyi ki, babam şanslı günündeydi ama onun dışında 112 ambulansı olay yerine hemen ulaştı. Gereksiz çağrıların başkasının hayatına mal olabileceğini, her saniyenin kıymetini biz yaşayarak öğrendik. 112’nin, sağlık çalışanlarının önemini, kıymetini ne kadar yazsam az. Ama bazı şeyler elimizde. Keyfi aramalarla onları meşgul etmemek, onların çalışmalarına, hayat kurtarmalarına engel olmamak gibi... İşini layığıyla, hatta fazlasını yapan bu ekibin ayağına taş değmesin. Çok teşekkürler Selimiye 112 ”.

Ahmet Kaya telefonda, Bafa’ya büyük çabalarla 112 Acil Sağlık Hizmetleri Merkezi’ni kazandırdıklarını ama bunun öneminin halka yeterince anlatılmamış olduğunu ve yerel basında da yer almadığını belirtti.

Benim de gazeteci olduğumu bildiği için dolaylı olarak bana da sitem etti. Haklı buldum ve geçtim klavyenin başına. Yıllardır burayı kurmak için mücadele ettiğini biliyorum. Sosyal medyada da gördüğü sorunları dile getirir, proje önerilerini sunar. Oldukça geniş bir bölgede gereksinim duyulan acil servis bunlardan biriydi. Sonunda pekçok kişinin katkısıyla başarıldı.

Merkezin hizmet vereceği yerleri saydı: Bafa Mahallesi (köyü) ve Bafa gölü (Muğla-Aydın il sınırına kadar), Pınarcık, Gölyaka, Kapıkırı, Karahayıt, Akçalı, Yeniokul, Danişment, Etrenli, Şenköy, Eğridere, Karacabel tüneli mevkii, Etrenli-Eğridere yol kavşağından Muğla - Aydın il sınırına kadar olan karayolu…

Kurulması konusunda da pekçok kişinin katkısını şöyle dile getirdi ve teşekkür etti:

Bu önemli kurumun Bafa'mıza kazandırılmasında büyük emekleri olan Muğla milletvekilimiz Mehmet Yavuz Demir'e, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Müşaviri Zeki Gül'e, Muğla İl Sağlık müdürümüz İskender Gencer'e, Milas Belediyemize, Milas Ak Parti İlçe Başkanı Emin Çelik'e, Milas İlçe Sağlık Müdürümüz Mustafa Ergun Kırova' ya, muhtarımız Kerem Tekin'e, önceki dönem muhtarımız Ahmet Özkaya'ya, Milas İlçe Sağlık Müdürlüğü personelimiz Irmaklı ‘ya, değerli abimiz Mustafa Özcan'a, arkadaşımız Galip Bölükbaş'a, emek veren, zaman harcayan Bafa ve çevre köy esnaflarımıza, hemşerilerimize, ayrıca, Bafa 112’nin fiziki şartlarının iyileştirilmesinde katkı veren Milas Belediyesi’ne hem bir sağlık çalışanı olarak hem de bir yurttaş olarak teşekkür ediyorum”.

Değerli kardeşim Ahmet ve bu önemli sağlık merkezini Bafa ve çevre mahallelerin hizmetine sunan herkes el ele, kol kola, omuz omuza başardılar. Darısı tüm ülkemizde sağlık ocağı, acil hizmet servisi olmayan yerlerin başına.

Yurtseverlik sadece savaş sırasında, işgal altında olmaz. Yurtseverlik barış zamanı da bulunduğun yerde halka, yurda hizmettir. Savaş zamanı “Hikmet”ler vardı; barış zamanı “Ahmet”ler var. Görevleri başında yaşamını yitirenler var; hepsini minnetle, saygıyla, sevgiyle anarım.

Ülkesi ve halkı için çalışan tüm sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramı ve Tıp Haftası kutlu olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar