ANILARIN KANADINDA ALİ KIZILTUĞ

Bu yazıyı Ali Kızıltuğ’un Hakk’a yürüyüşünün beşinci yıldönümü olan 13 Aralık’ta yayınlamak istemiştim ama, bazı özel durumlarım sebebiyle yerine getiremedim. Anlattıklarımın belgesi olarak sekiz dokuz dakikalık video ekledim.

O ki, türküleriyle göç ve gurbet üzerine toplumun dikkatini çekmişti. Elbette üzüldüm, Giderek daha da yalnızlaştığımı hissettim. Anılar bir bir gözlerimin önünden geçti. “Ozanların İzini” sürüyoruz. Ekibimiz topu topu dört kişi. Yönetmen Yaşar Aslan, Yönetim yardımcısı Nalan İpek, Kameraman Hamit Hasbay ve ben. Divriği’de Höbek köyünde biraz kaldıktan sonra, Karasar belini, Ödek kavşağını geçtik. Sağ kolumuz üzerinde Mursal köyünün tabelasını gördük. Saptık. Kavaklısu Kaşağı, Bahtiyar, Susuzören, Uluçayır ve Ürük köylerini geçtik. Ürik köyünde “Kel Hamit” durağından geçerken kameramanımız Hamit Hasbay’ın kafasına bakarak şakalaşıyorduk. Köyünün girişinde bizi iki tabela karşıladı. Birinde köyün adı, diğerinde “Ozan Ali Kızıltuğ Caddesi” yazılıydı. Bir halk ozanının adının hayattayken köyün ana caddesine vermesi bizi mutlu etti. Cadde boyunca ilerledik.

Ali Kuzıltuğ’un evini elimizle koymuş gibi bulduk. Aşağıda çığıl çığıl çığıl Mursal Çayı akmaktaydı. Elvan çiçeklerle ve yeşilliklerle dolu bahçesinden içerdi girdik. Yıllar süren bir yitiği bulmuş gibi sevinçle birbirimize sarıldık. Ali Kızıltuğ’un eşi Fatma Kızıltuğ, âşığa olağanüstü ilgi gösteriyordu. Kendimizi su ve kuş sesleri arasında dört dörtlük bir sofranın başında bulduk.

Divriği’nin kuru kaymağı, Mursal’ın balına ne güzel uymuştu. Şehir hayatında unuttuğum yumurtanın gerçek sarısını, bu sofrada hatırladım. Çayımızı yudumlarken Ali Kızıltuğ’la geçmişten günümüze doğru yolculuk yapıyorduk:

Ali Kızıltuğ Mursal’da 1944 yılında doğdu. 1958 yılında bağlama çalmaya başladı. İlk yıllarda başka âşıkların eserlerini ve yöresel türküleri seslendirdi. 1969 yılında ilk plağı olan "Asrı gurbet harab etmiş köyümü" çıktı. Yüzün üzerinde plağı, doksana yakın kaseti, on CD’si çıktı. İki bini aşkın şiir ve türküsü var. Bunlardan beşyüzü başka sanatçılar tarafından okundu. Ali Kızıltuğ’u ilk kez 1971 yılında sanırım Rahmetli Tahir Kutsi Makal’ın düzenlediği Âşıklar Şöleni’nde tanımıştım. İsmail Cengiz Azeri ile atışmıştı. Atışma ve türkü dallarında birinci olmuştu. O günleri anımsadık, hayatta olmayanlara rahmetler diledik.

Ali Kızıltuğ, geçim sıkıntısı nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. 1973 de Ankara’ya yerleşti. Âşık Veysel ve Aşık Mahzuni onu en çok etkileyen aşıklardı. Uzun sap bağlamasını hüseyni düzenine akort ediyor. Mursal Köyü Divriği Çamşıhı yöresiyle Malatya Arguvan yöresinin ortasında. Ali Kızıltuğ, Çamşıh ve Arguvan ağzını birleştirerek kendine özgü bir ağız yapmış.

Bir şeyin üzerine özellikle çiziyor: "Ne yârimden, ne sazımdan, ne de vatanımdan vazgeçtim. Nasıl Mursal'dan gelmiş, tertemiz bir köylü çocuğu isem, şimdide aynıyım..." Ali Kızıltuğ bu sözlerinin doğruluğunu, birlikte Mursal köyünü gezerken görüyorduk. Dört çocuk babası olan Ali Kızıltuğ’un oğullarına söylediği bir şiirinden birkaç dörtlüğü paylaşmak istedim:

 

“Baban sana kurban ola, kul ola

Garibana şamar vurmayan oğul

Hangi mezhepten olursa olsun

Doğrular önünde durmayan oğul …

 

Bu da geçer su eylenmez olukta

Her insana güneş doğar ufukta

Tahsilini yarı yerde koyup ta

Sırtına semeri sarmayan oğul ......”

 

Ali Kızıltuğ’un şiirlerinden rast gele birkaçını daha eklemek istedim:

Asrı Gurbet Harap Etmiş Köyümü

Asrı gurbet harap etmiş köyümü

Bülbül gitmiş baykuş konmuş gelele

Ben ağayım ben paşayım diyenler

Kapıları kitlemişler gel hele

 

Bir ev burda bir ev karşıda kalmış

Sorun hele bizim komşular n'olmuş

Kırk senelik ağaç kurumuş kalmış

Bizim köye benzemiyor gel hele

 

Saz elimde şu elleri gezerdim

Dertli idim bazı destan yazardım

Sen Ali'ysen niye saçın ağarttın

Kızıltuğ'a benzemiyor gel hele

++++

Hangi Dağın Ardındasın Sevdiğim 

Hangi dağın ardındasın sevdiğim

Oyanıya dönem dönem ağlıyam

Bir mektup yolla ki gurban olduğum

Yüzlerime sürem sürem ağlıyam

 

Ya bir komşularda ya bir dosttaysan

Bir şeye üzüldün kara yastaysan

Yataklara düştün ağır hastaysan

Karaları giyem giyem ağlıyam

 

Kızıltuğ'um gurbet elin yolunda

Nazlı yarinen ayrı düştük sonunda

Sen öldüysen neyim kaldı sılada

Gurbet elde duram duram ağlıyam

Önceki ve Sonraki Yazılar