Ustamız İnsanlığın Sanatçısı "FİKRET OTYAM  FIRÇASINA SELAM OLSUN"

Herkesin taşıdığı yıldız gelir hayatının aynası olur ve durmaz onun sorumluluğundaki yaşam fermanın çocukluk masumiyeti!

Ülkenin arkaik geçmişinde saklanan sırların kalesi açar kapılarını mucize anahtarını dağıtır insanlar haritasında ki

Sevgisi vardır toprağın yüzünde duran tarihin ruhani elleri çağırır duvarda asılı duran telli kur'an ışığına 

Emrivaki değildir yaşanacak olan sargının tozlarındaki sessizlik çığlığı semahını döner turna kanadında 

Ya sokakların çocukluk saatine ya ninelerin türkülerine yetişen çıraklar olanların serüveni başlar.

İmzalarının mızrabı kadar hakiki olacak insanlar arar yanında gelecek katarında bitmeyecek saatler için

Niyazında olmanın karşılıksız güneşini sahiplenmek üzere insanlar içinde akan rüzgarın devamı olacaktır!

Kilimler dokuyan anaların gözlerinde saklanan özlemlerin hırkasında yakalarında ikrara bağlılık rotasının ekmeği dağıtılır!

Ezeli olan bir yolculuğun kimsesizliği kalmaz hiçbir zaman yaratılan divanın pusulası büyürken 

Liyakatı mürekkep kurumadan çöller aşılır sözlere sarılan dervişler çoğalır!

La mekan labirentlerinde kararsız kalmayan yol erenlerinin yeni yüzyılın türkülerini söylemesi şarttır artık!

Evren semah dönerken göktaşı düştüğünde yeryüzü çocuğu alanlar arasında olmanın yüreğini göstermemek olur mu?

Cesur tarihin saatini şahlandırmak için anadolunun omzunda ve insanlık düşlerinde dört kapı kırk makamın  yeri sorulmaz mı?

İstanbul'daki insanbul ciğerinde anadolu uygarlıklarının  sesi olmak,feryadları duyurmak için ateşten gömleği giyen Hüseyin Kelleci yıldızı var!