KÜÇÜK DEV KADIN: SUZAN AKSOY

Sahnelerin köprü kurduğu tarihin çıtalarında bazı yüzler hep aranır!

Uzun koşunun emek yaratıcılığındaki gülsemenin güneş elinde doruğa taşınan kahkaha gibi 

Zokayı yutmayan satranç kurgusunda demlenir hayat katarının yıldızları ki

Anayasası çiğnenen sanatçılar okulunun üç kuşak kahramanları ya olmasaydı?

Nal toplayan sadece ülke ekonomisinin insanlık bedenleri değil!

 

Arenasında düşlerin senaryoları kadar evrenin sayfasına çıka çıka sesler çığlığının sözleri olurlar!

Kaçıncı prova yapılsa bir serüvenin sofrasında paylaşılan rollerin umut dağlarının sanatçısı var.

Seyircisi önce kendi olan sonra kendini masaya yatıran yaratının cesaretine sarılmak kolay mı?

Oyun kuran ve oyunlar belleğini ekmek kokusu yapan gerçeğin içinde perdeler açılınca zaman durur mu?

Yıldız Kenter ışığını oradan kadın öncü sanatçı olmanın alkışını yitirmemek ve ülke kalbinden dünyayı sahneye davet etmek ne güzel devrimdir!

Önceki ve Sonraki Yazılar