Akın Ok
ŞİİR YÜREKLİ ŞAİR SALİH GÜNGÖR DERİNLİĞİ
Sanılır ki
Sözlerin güneşini saklayanlar gü ışığına çıkmaz!
Arkasında insanlık hamurunu taşıyanlar olmaz!
Oysa ki
Şu memleketin toprağında doğan her insanın içinde
Yeryüzü sevdasının ekmek kokusu kadar özgürlük okyanusu
Gelir dünya canında hayat kurar,dünya sarar!
Salih Güngör yurdun omzunda duran en zor sorumlulukları üstlenmiş
Bir o kadar memleket anayasasına hela gelmesin diye boyun eğmemiş bir vatan feneri insanımız arasında yer alır!
Onun sanatın ve kültür elçisi olma dermanına yürek koyması
İnsanlık atlasının karanlıklarda kalmaması için erenler yolunu seçmiş olması ki
O şiirler kalbinde kitaplar yazması, şiirler dünyasına pencere açması boşuna değil!
MİHENK TAŞI
Rüzgarlar bak söyledi
Ben bir mihenk taşıyım
Fırtınalar esse de
Sevgimin yoldaşıyım
Meltem gibi geldin ama
Firtınalar ekip gittin
Beni benden zorla aldın
Aşkımla sen çekip gittin
Ben bu yollarda yine
Yalnızım arkadaşım
Boşuna hiç bekleme
Sana eğilmez başım
Meltem gibi geldin ama
Fırtınalar ekip gittin
Beni benden zorla aldın
Aşkımla sen çekip gittin.
Salih Güngör zaman aynasına düşen yoksulluğu zenginleştiren hayatın gerçeklerinde
İnsanlık yağmurunu yalnız bırakmayan cesaretini şiir imgelerinde yaratan ışığın erdeminde
Türkiye derdinde yanmış bir vefanın vicdan saatlerinde yangınları gören fermanı ihmal etmiyor ki
Ülkemizin tarihinden gelen birikimleri yarının umutlar sofrasını çoğaltıyor!
Türkülere sevdalanmış
Şairlerin ıssızlığın ortasında kalan çaresizliklerin tanıklığı
Şüphe götürmeyecek eserler üretmesini engelleyemecektir ki
Salih Güngör ülke insanlarının her türlü yaşam mücadelesine
El vermiş yaşam örgüsü kurma çabasından ayrılmayan
Sanat ışığı yürekliliğini terk etmemiş!
Bu gün ülkemizin uyuşturucu tacirleri tarafından gençliği saran tuzaklarına
En yoğun mücadeleleri vermesi ve eğitim seferberliği için emek harcamasının sancılarını
Yazdıklarından öğreniyoruz.
Anadolu'nun her karış toprağında gökyüzünün altında geçen yılların emanet ülkesini
Bu karanlık ellerin gölgesine bırakılmasına direnenler ve savaşlar olmaz mı?
Belki bütün bu kötülükleri bozanların çoğalması,duyulması yurdun evreninde
Umutlar adaletini daha da çoğaltıyor!
ÇANAKKALE'DEN SESLENİŞ
Ey torunlar bize sordunuz mu?
Biz kimleriz,
Alevi-Sünni-Kürt-Türk kardeşçe yan yana yatan erleriz.
Sanmayın ki yeryüzünde kalanlarımız düşman olacak
Sanmayın ki vatan için ölen bizler ayrı ,ayrı toprak olacak
Bizler bu topraklar için şimdi buradayız.
Sizler böyle davrandıkça bizler burada zordayız
Kavga devam ederse, bir gün yine oradayız.
Kürt-Türk-Alevi-Sünni bu tabyada bu mezarda seçilmez
Birlik olup haykırdık bütün dünya duysun diye
Cesetlerimiz geçilir de
Çanakkale geçilmez!
Bizler birlikte öldük, sizler neden kavgada?
O gün birlik tohumları ektik, bu gün neden biçilmez
Sizler birlik oldukça
Çanakkaleler değil
Edirne’den-Ardahan’a bir karış ülke toprağı geçilmez.
Şarapneller patlarken gözlerimizin önünde
Ayrım yoktur ülkemin yarınında dününde
Vatan için seve, seve canımızı verdik de
Kahrolan yine biziz halinizi gördükçe
Sanmayın ki rahat uyuyoruz bu kavgalar sürdükçe
İstemem mezarımda ne bir anıt, ne bir taş
Sizler birlikte olun vatan için hem kardeş
Neden böyle ağlarız, bilir misiniz mezarda
Sizleri böyle gördükçe, yaralarımız azarda
Yine destanlar yazarız yattığımız mezarda.
Alevi-Sünni nedir?
Nereden çıktı bu kavga
Sevmesini bilseniz inanın biter bu dava
Vatanıma zarardır, puslu ürkek bu hava
Bizler yine birliğiz barışta hem savaşta
Koparmak istiyorlar, sizleri bu yarışta.
Bir gün sizde gelip, buradan bir görseniz
Ülkeyi dört bir koldan sevgi ile örseniz
Bizler işte o zaman huzur ile uyuruz
Bunları her kesime,
Ulusa duyururuz...
Bu şiiri 1995 yılı Mart ayında;
İstanbul Gaziosmanpaşa olayları sırasında bir yandan da
Çanakkale şehitlerinin anıldığı bir gecede kaleme aldım.
Daha sonra ise Ahmet KAYA tarafından
“Ahmet abinin vapuru “TV programında seslendirildi.
(Salih GÜNGÖR)
SALİH GÜNGÖR ŞAİRLİĞİNE AKROSTİŞ ŞİİR ROTASI
Sabahın ufkuna yaslanmış türkü çocuklarını duyanlar
Ayrılık ile ölümü tartanlar zulasında yaratırlar ömür dağlarını
Lirik bir yeryüzü saklanırken dost ılgaz dağına gelen anka kuşu kanadında
İnandığı yurdun anayasını çiğnetmeyen kahramanlar tarihi dirilir
Hesapsız yazının kaleminde pusulası erken doğar!
Gözlerini saran her derdin merhimi kainat duasına yakın fedailer olur
Ürkenler yılgınlığına geçit vermeyen nehirler misali
Nimetlerin zılgıtına koşan taylar ordusu
Günlerini doğuran yiğitler inceliğinde kılıç olur
Özlemler davasının miladına gelen şiirler şafağı
Renksiz kalan dünyanın zalimlerine ferman yazarken!