Şimdi sorumluluk, elele verme ve destek saati! Kimse acımızdan nemalanmaya kalkmasın!

Sadece acımız değil, bu defa olayın çapı da çok büyük! Bu yangın geçmiş yıllardakilerden çok daha büyük! 140`a yakın yer yandı, bir kısmı hala yanıyor, her gün yeni yangınlar ekleniyor! Yani şu an ELELE verme anı.

Bir felaketle karşılaşıldığında `Sen şunu yaptın bunu yaptın, böyle oldu, yok şöyle oldu, hesabını ver, suçlu sensin, sen şusun busun…” la vakit kaybedilmez! Herkes birbirini suçlamaya kalkarsa, felaket önlenemez! Aksine felakete hizmet edilmiş olunur. Vatan sahipsiz kalır.

Ama sorumsuzluk yaygın! Bugün sosyal medyada küfür, panik yaratma, önüne geleni suçlama, alay etme, yalan haber, yalan foto, her türlü negativizm almış başını gidiyor. Muhtemelen bir yerler de bunu kışkırtıyor. Biden herhalde sarayında oturmuş, “Bu işten acaba bir kukla hükümet çıkartabilir miyim” diye aptalca, ama kıs kıs gülüyordur!

15 uçak, 50 helikopter, devlet görevlileri ve yüzbinlerce insan orada şu veya bu sekilde yangınları önlemek için uğraşırken, bu tartışmalar yanlıştır. Yeterli, yetersiz, eksiği fazlası, hatası, yanlışı, kasıtlısı mı var, bunlarla sonra hesaplaşmalıyız, yangınlar söndürüldükten sonra. Şu an acı yaşanıyor orada, şu an iş yangını söndürmek acılara merhem olmak. Ben mesela bir haftadır muhaefet liderlerinin ağzından tek bir seferberlik çağrısı, halka moral veren tek bir çağrı duymadım! Dertleri sadece iktidar olmak mı, yoksa yangını söndürmek de var mı niyetleri arasında? Peki ya iktidar? Hazırlıksızlığını bastırmaya çalışmak yerine, `yangını gel beraber söndürelim` diye muhalefete zeytin dalı uzatıyor mu?

Bu acı yangınların çapı çok büyük. Ama yangın merkezli siyasal kavganın da çapı bu kez çok büyuk! Ve çapın bu denli büyük olması yangınla ilgili medyadan gelen bilgi akışının doğruluğuna gölge düşürüyor! Haber dünyası toz duman, göz gözü görmüyor şu an!

Sadece doğal afet mi, ihmalin rolü ne kadar, PKK`nın ya da ABD`nin rolü ne ölçüde…. Göz göre göre birileri yakmışsa, o zaman onlardan hesabı en ağır biçimde sorulur. Ama bu sorulara şimdi değil, acımızı söndürdükten, felaketle savaştıktan sonra ancak doğru yanıt bulabiliriz. Ve mutlaka bulmalıyız da! Toz duman dağıldıktan sonra.

Şimdi ELELE mücadele zamanı. Yardım zamanı! Yanan bizim ülkemiz, acı çeken bizim halkımız!

LAF zamanı değil! Ne de moral bozma ya da şezlongda yatma zamanı!