Gün geçmiyor ki; bir kadın cinayeti haberi almayalım. Şiddet, tecavüz haberi almayalım. Haklarının ihlal edildiği, her hâlükârda birilerinin tapulu malıymış gibi kabullenildiği, her hakkının da tapulusunun(?)! üstünde olduğu yanılgısıyla yüzleşmeyelim. Neden; Niçin?

Bunda elbette kültürümüze yerleşen anlatıların etkin olduğunu görmezden gelemeyiz.

• Kız çocuğu doğduğunda kiremit ve saçaklar ağlarmış

• Oğlan çocuğu düşman oku

• Kız köksüz ağaç, oğlan köklü ağaç

• Kız olan evde tütün tüter mi, yedi kız bir oğlan yerini tutar mı?

• Oğlan ocakta, kız bucakta!

• Kız evlat el ekmeği,

• Kız ele, oğlan eve

• Oğlan direktir, kız emektir

• Kız ellik, oğlan evlik.

• Oğlan çocuğu ocak yakacak, kızlar çeyizini doldurdu mu, gidecek el ocağı yakacak

Her ne kadar söyleyişte dilimizin ucuyla kız da evlat, oğul da desek bile, yazık ki; gerçeğimiz bizi ters, yüz ediyor. Kültürle, dinin arasında sıkışmış gibi gözüksek bile baskın olan kültürlenmeyle öğrenilenler oluyor. Sanırız bu durumu aşmak ciddi bir eğitim işi, zaman işi ve zihniyet değişikliğinin gerçekleşmesiyle yakından ilintili!

İsim isim saymaya kalksak öldürülen kadınlarımızın, kız çocuklarımızın sayfamızda uzunca bir sıralama yapmamız gerekecek. O yüzden isimlerinden ziyade giden canlara, kıyılan canlara, geride bıraktıklarına bakacağız. Yüreğimizin kan, gözyaşı, hüzün ve acı mürekkebine divitimizi batırarak aktarmaya çalışacağız.

Söz buraya gelmişken peygamber efendimizin vasiyeti hükmünde olan; Veda Hutbesini hatırlamadan, hatırlatmadan geçemeyeceğiz.

“Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve iffetini Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin onlar üzerindeki hakkınız iffet ve namuslarını korumalarıdır. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları geleneklere uygun biçimde yiyecek ve giyeceklerini sağlamanızdır. Kadınlar hususunda Allah’tan korkun ve onlara en iyi şekilde davranın.“

Biz bu vasiyetin neresindeyiz?

Kadın cinayetlerinin ekseriyeti eş, eski eş yahut erkek arkadaş, sevgili konumunda bulunan kişiler tarafından işleniyor. Hiç hak etmediği halde bir erkeğin (sözüm ona) kirlettiği kadını, kadının öz babası, erkek kardeşleri yahut erkek akrabaları temizleme gayretiyle(?)kadının canına kıyıyor!

Bunun insanlıkla, İslamlıkla, gerçeklikle izahı mümkün değildir.

SONUÇ

Bir kadın öldürüldüğünde “SAÇAKLAR AĞLAR”!

Yeryüzü ağlar, kum taneleri ağlar, yer kabuğu kahrından çatlar. Analar ağlar, geride kalan evlatlar ağlar. Yazık ki; babalar da ağlar!

Bir kadın öldürüldüğünde; merhamet ağlar; dağ, taş intizar eder yaşın yaşın ağlar.

Bir kadın öldürüldüğünde; annelik öldürülür, çocukluk öldürülür, sevgi öldürülür ve on sekiz bin âlem ağlar!

Bir kadın öldürüldüğünde; sabır taşı çatlar, gökyüzü karalar bağlar!

Bir kadın;

Bir can;

Bin figan