Haydar Yalçınoğlu

Haydar Yalçınoğlu

DIŞ MİNNAHLAR MİT'İ

Başta bazı dış mihraklar örnekleri verdikten sonra; bu söylemim çözümlemesini yapmaya çalışayım. Sonraki bir yazıda da yerli milli mitini anlatabilirim.

Kemal Sunal'ın "Kapıcı" isimli bir filmi var. Kiradan ve fakirlikten bunalan Sunal, başbakan'ın İstanbul'un lüks bir semtindeki yani konutların açılış törenine geleceğini duyar. İstanbul'un Ulus semtinin dağ başı olduğu ve ilk yapılaşmaya açıldığı dönemdir. Arsa rantı yeni yeni başlamıştır. İstanbul'un lüks semtlerini saymayayım, Gebze'de bile 2000- 2020 yılları arasında arsadaki artış oranı 1500 kattır. Kısa bir tapu değeri araştırması bunu kanıtlayacaktır.

Canından bezmiş olan Sunal apartmanın çatısına çıkar ve tam başbakan geldiğinde intihara kalkışır. Gazetecilerin soruları söyledir: " Hangi örgütün üyesisiniz, arkanızda hangi dış güçler var ve finansal desteği kimden aldınız" ? Koyun can derdinde kasap et derdinde misali.

Sonra polis şefi devreye girer ve şöyle der: " mesajın alındı, başbakanın duyarlılığı hayli arttı, eylemine son ver artık". Sonuçta Sunal atar kendini.

Lübnan devlet başkanı Hariri Türk Telekom'u hortumlayıp, milyarlarca doları top modellere aktardığı ortaya çıkınca , bu " dış güçlerin oyunu" dedi.

Honkong'da gösteri yapan öğrenciler için Çin Hükumeti " bu dış güçlerin oyunudur" diye zalimce bastırdı.

İran'da genç işsizliği % 50'yi aşmış iken iş isteyen gençleri gösterisine Ruhani bu olayda " dış güçlerin parmağı" var dedi. Oysa gençler ülke zenginliklerini Afganistan'dan Sudan'a, Suriye'den Yemen'e hegemonyacı bir macera için harcayacağınız, halk için harcayın demiş idi.

Türkiye'de gezi olayla için " dış güçlerin parmağı var"; dolar yükselince "dış mihrakların ülkemizi çökertme komplosu" denildi.

Daha da komiği, tek dış güç ve minnah olarak suçlanan ABD seçimlerinde Trump seçim propagandasında, kendisinin kaybetmesi halinde " dış güçlerin ABD'yi işgal edeceğini; kilise çanlarının susacağını" ve "iç savaş" çıkacağını iddia etti.

Daha da komik olanı Fransa'da Sarı Yelekliler eyleminde, bir gurup Türk de mehter kıyafeti ve mehter takımı ile yeleme katılınca Makron bu görüntüleri gösterip, işte " dış mihraklar" diye delil gösterdi. Burada dış güçler Osmanlı parmağı idi.

İdlib'in yerel otoritesi HST ( el- Nusra ) dahi yerel halkın mallarına ABD ajanı suçlaması ile el koyduğu biliniyor.

Emniyet Müdürlüğü istihbarat daire Başkanı ( Ramazan Akyürek ), "telefon dinlenmesi iddiaları dış güçlerin oyunu" demişti; oysa kendisinin başbakanın odasını dahi dinlediği FETÖ soruşturmalarında açığa çıktı. Ama bu düzlemde tek doğru söz onunkidir. Zira, kendilerinin dış güçlerin aleti olduğu açığa çıktı.

Buradan varacağımız lk sonuç şu olabilir: her olayda yabancı oyunu arayanlar, aslında oyunun başında olan kimselerdir veya her olayda dış parmak arayanlar parmağın kendisidir.

Güney Asya Strateji araştırma Merkezi başkanı olan Cemal Demir adında kendisine uzman diyen bir kişi, ciddi ciddi "Keşmir'de yaşanan olaylar dış güçlerin oyunu" olduğunu ileri sürdü. ( Keşmir'de çıkan Hindistan- Pakistan çatışması).

Irak'ta halk iş- ekmek, demokrasi ve özgürlük istemi ile sokağa döküldü. Yüzlerce kişi öldürüldü. 26.10.2019 yılında bir Irak'lı Şii Milis ordu Komutanı Kays el Hazai "ölümlerden ABD ve İsrail - dış güçler- sorumlu" dedi. Oysa ateş eden kendisi idi.

6.11. 2019 tarihinde ıspanaktan dolayı birçok kişi zehirlendi sağlık bakanı dış güçlere kendisini o kadar kaptırmış ki, "ıspanaktaki yabancı otları ayıklayın, zehirlenme kalkar" dedi. Bakan "yabani" yerine "yabacı" kelimesini kullanıyor ve ıspanaktaki zehirlenme de dış güçlerin oyunu oluyor.

1983 yılındaki anayasa oylamasında hayır oyunun rengi mavi idi. Cumhuriyet Gazetesi mavi renkli bir karikatür yayınladığı için kapatıldı ve Evren " bunda dış güçlerin parmağı var" diye bir söylev sundu.

DIŞ GÜÇLER MİTİ NEDEN KULLANILIR. Birincisi mevcut otoriteyi meşrulaştırmak ve sürdürmek; ikincisi popüler otoriter bir lider kültü yaratmak için ve milli- gayri milli antinomisi yaratarak linç kültürünü yerleştirmek için.

Dış güçler miti bir deterjandır ve tüm pislikleri temizler. Yolsuz, kirlenmiş, ilkesiz, talancı, yalancı, kendisi aslında emperyalizmin bir kuklası olan egemen bir klanın günahlarını temizleme aracı olarak kullanılır.

Böylece kabahatin merkezi dışsallaştırılır ve iç çelişkilerin ve çatışmaların üzeri küllenir. İç dinamikler göz ardı edilir. Şeytanlaştırılmış bir dış güç karşısında, iç güçler Mars'tan gelmiş bir melek rolü oynar.

Bunlara verilerek en iyi cevap Pir Sultan'ın şu meşhur cevabıdır. "her ağacın kurdu özünden olur" . her şeyi belirleyen iç çelişkinin bizzat kendisidir.

Oysa Adem peygamber bile onca şeytanın iğfasına rağmen suçu bir dış güce atmadı. Şeytana yüklemedi Ayet'e göre " ben kendime zulmettim" dedi.( Kasas 28/ 16). Hulusi Şentürk, " İslamcılık" isimli eseri sh. 65 ve devamında ( 2. baskı, İst, Cira). hem Jön Türkler'in hem de İttihat ve Terakki'nin Osmanlı ve İslamiyet'in gerilemesini asla dış güçlerde aramadıklarını belgeler. Oysa ki o dönemde İslam Coğrafyasının % 80 i sömürgedir.

Bu dış minnahlar miti aslında dış güçlerin her ülkeyi istediği zaman karıştırıp yıkabileceği gibi çok önemli bir iddiayı da ayakta tutar. Emperyalizim o kadar güçlüdür ki, istediği an ve yerde her iktidarı devirebilir, o ülke halkını hareket geçirebilir. İşte böylece bu ulusların halkların tüm kurtuluş ümidini derin suların buzlu karanlıklarında boğar. Bu emperyalizmin açık kutsanması ve tanrısal gücünün yeniden ve yeniden İsa'nın kanı ile vaftiz edilmesidir.

Örneğin İran'da halkın yarısı sokağa çıktığında, Ruhani bunu ABD ve İsrail kışkırtmasına bağladı. Eğer durum buysa ve ABD bir ülke halkının yarısını tek bir hareket ile ayaklandırabiliyor ise, yapılacak bir şey yoktur. Vallahi dükkanı kapatıp gidin. Oysa bu İran Molla oligarşisinin bekası için yarattığı bir paranoya ve sınırsız baskı ve tahakkümü için , kendi kan ve zulümlerini , iktidar ve sömürülerini daim kalmak için baş vurdukları artık geri zekalı bir paradiye dönüşmüş bulunan demagojidir.

Bu halka salınan bir korku ve açık bir tehdittir. Bak düşman sürekli kapıda, dört yanımız puşt zulası, bizden ayrılırsanız ülkemiz de elden gider, mazallah gök kubbe başımıza çöker!

Dolayısı ile dış güçler retoriğinin anti emperyalizmi ırkçı/ faşist ve şoven bir bir söyleme dayalı , kendi egemenliğini yabancı ülke düşmanlığı ile meşrulaştırma çabasıdır. Egemenler arası iç çatışma ve uzlaşma; emperyalizme olan hayranlık ve bağımlılık ile hayal kırıklığı ile içtepiyi birlikte ifade eder.

Bu anti-emperyalizm sadece ABD karşıtlığı olarak; emperyalizmin dünya çapında geliştirdiği ve diğer tüm ülkeleri de kapsayan uluslararası üretim ilişkileri ağı ve bunun hukuki ifadesinden başka bir şey olmayan küresel mülkiyet ilişkilerini göz ardı eder. Emperyalizmi sadece ABD olarak sunan her görüş emperyalisttir.

Şurası muhakkak surette unutulmamalıdır ki, bir ülke halkı ne kadar özgürse, ülke o kadar anti-emperyalisttir. Ve görülmektedir ki, sadece diktatörlüklerin ve otorkrasinin ve oligarşinin olduğu ülkelerde egemenlerin dış güçler söylem caridir.

Ayrıca geri zekalılara ilmühal olarak sunulan salt anti ABD'cilik söyleminde bulunan şovenist "sol" anti kapitalist olunmadan anti-emperyalist olunmayacağını bilmemekte midir?

Oğuz Aral'ın şöyle bir karikatürü vardır: bir balonda devlet ricalinden bir şöyle bir nutuk atar. "Ülkemizi kanımızın son damlasına kadar savunacağız, ülkemizi böldürmeyeceğiz, bayrak inmeyecek, ezan susmayacak".

Çocuk babasına : "baba savaş mı çıktı" der.

Babası " yok oğlum, yine bir ihalede yolsuzluk vardır" der.

Başka bir karikatürde çocuk beşiğinde aynı sloganları atar ve annesi " sus ulan yine altına s..çtın de mi sen " der.

sonuç olarak söyleyeceğim : DIŞ GÜÇLER RETORİĞİ İŞBİRLİKÇİ YERLİ BURJUVAZİ VE MANDARİN KAPİTALİZMİNİ MEŞRULAŞTIRMA GİRİŞİMİDİR. Ve bu güçlerin dış güçler söylemi de, kendilerini iktidara çiftliğin kahyası olarak taşıyan aynı güçlerin, çiftliğin kahyasını değiştirmeye karar verdikleri bir süreçte ortaya çıkması da manidardır.

Bunun en bariz örneği ülkesinin tüm maden- liman ve üretim tesislerini peşkeş çektikten sonra, ABD kendisine tavır almaya başlayınca aniden ABD karşıtı kesilen Rodrigo Duterte'dir.

Bu tür sahte söylem karşısında yurtsever tavır şudur: aynı evi soymaya gelmiş her iki hırsızın ikisinin de canı cehenneme. Şovenist sol için söyleyeceğin bu liderlerden bir Che Guevera mitosu çıkaramayacağınızdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar