Haydar Yalçınoğlu

Haydar Yalçınoğlu

RES'EN HAREKET; İKİLİ HUKUK VE ÖZNEYE GÖRE YORUM

Bir süredir kitaplarımın basımı nedeni ile bir süre yazılarıma ara vermek zorunda kaldım ve konsantrasyonum kayboldu. fakat yine de yazmaya karar verdi.

Dirayet Dilan Özdemir isimli bir HDP milletvekili 2013 yılında sürdürülen barış sürecinde Gare Kampını ziyaret etti. 20.02. 2021 tarihinde ismi İç İşleri Bakanı tarafından telaffuz edildi.

Yedi yıl sonra derhal soruşturma başlatıldı. Aynı şey Canan Kaftancıoğlu'nun başına geldi. Gezi olaylarından 7 yıl sonra davalar yeniden açıldı ve ilh.

Buna DAVANIN YENİDEN KIYMETLENDİRLMESİ deniliyor. İlk göze çarpan şey yargının idare bir karar alıp, suç işlemiş kişileri yargı önüne sürmedikçe res'en ve süresinde harekete geçemediğidir. Artık siyasi mücadele yargı aracılığı ile yürütülmektedir. Buna modus operendi denilmektedir. Yargı siyasi iktidarın politikalarının önündeki engelleri temizlemek ve onu tahkim etmek için ve stratejilerine göre ancak yürütmenin turnikeye sürdüğü olay ve fiilleri kovuşturmaktadır. Bu bakından yargı siyasi mücadelede okka altına gidenlerin mezarlık bekçiliğini yapmaktadır.

Burada yargı idare ve kolluğun toplu halde önüne sürdüğü güruhu temizleme, arındırma, ayıklama, berteraf etme ve siyasetten pasifize etme işlevini üstlenmektedir.

İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı ve Ankara Büyük Şehir Belediye başkanı yüzlerce yolsuzluk dosyası sundukları halde, şüpheliler hakkında tek bir operasyon yapılmadı.

Bir bakan ve eşi İhale Yasası'na açık aykırılık yaptıkları halde yargı res'en harekete geçmedi.

Cemaat liderlerinin hınca hınç cenaze merasimlerine hiçbir cezai işlem uygulanmadı. İktidarın miting, kongre, açılış ..vb de bir işlem yapılamadı.

İki isim Hüseyin Gülerce ve Fettah Tamince FETÖ'nün ilk iki ismi olduğu halde yargı res'en harekete geçemedi. Oysa yargılanıp, belki etkin pişmanlıktan yararlanmaları gerekir idi.

Terörle Mücadele yasası'nın 7. maddesine göre suç örgütlerinin sembollerini taşımak suç iken ; Bülent arınç "biz PKK bayraklarının kullanılmasına müsade ettik" demesine rağmen işlem yapılmadı ve yine APO güzellemeleri sonsuz derecede basında yer aldı ve PKK bir suç örgütü değildir diyen hukûmet yanlıları bile oldu. Yargı yine res'en harekete geçmedi.

Bylock serverleri Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın elindedir. 525.000 kişinin bylock kaydı bulunmaktadır. Bunlardan ancak 90.000'i için soruşturma yapılmıştır. Kalanlar nerede ve hiçbir ceza mahkemesi bu kayıtlara ulaşamamaktadır.

Yargı ancak yürütmenin peyder pey önüne sürdüğü kişileri yargılamaktadır ve diğer kalanların ne yapılacağı yürütmenin taktirine bırakılmıştır.

Diğer taraftan Nadire Kerimova, Rabia Naz, metin Lokumcu davlarında olduğu gibi yürütmenin çelik çekirdeği içinde olan vebu çelik çekirdek etrafında bir KLAN oluşturan kişileri ilgilendiren davalarda olduğu gibi bir kovuşturma başlatmak zorunda kalır ise bunları ati'ye terk etmekte ÜSTÜNE BETON DÖKMEKTEDİR. Oysa Montrö bildirisi yayınlayan emekli generaller olayında olduğu gibi, yürütmenin tek bir açıklaması ile aynı gece kovuşturma bitirilmektedir.

Metin Lokumcu davasının 10 yıl sonra açılmış bulunması ve Berkin Elvan davası bunun en bariz örnekleridir.

Yürütmenin yargı önüne attığı davlarda da, bir teminat ve güvenceleri ve bağımsızlıkları olmayan yargıçlar tarafından yasalar YOZLAŞTIRILARAK karar verilmektedir. Bugün tüm yaslar yozlaştırılmış ve içtihatlar alt üst edilmiştir.

Bunun en bariz örneği yargıtay'ın 50 yılda oluşturduğu terör örgütleri tanımlama ve içtihatlarının yok sayılarak karar verilmesidir.

Sonuçta suç teşkil eden fiile değil, failin konum ve kişiliği ve tarafına göre ceza verilmektedir.

BUNUN SONUCUNDA İSE UYGULANAN İKİLİ BİR HUKUK VE ÖZNEYE GÖRE YORUMDUR.

BUNUN EN AÇIK ÖRNEĞİ ANKESÖRLÜ TELEFON YARGILAMALARINDA GÖZÜKMEKTEDİR. Ankesörlü telefondan aranmış kimseler Fetö üyesi kabul edildi ve ankesörle aranmış kimseler yargı önüne sürüldü.

Oysa ceza hukukuna göre bir fiil hareket, netice ve aradaki nedensellik bağıntısını içermesi gerekir. Burada ankesörle aranmış kişiler suç teşkil eden bir harekette bulunmamış, hareketin ( aramanın ) sonuçlarına maruz kalmışlardır. Arayan ve gizli imam olduğu ileri sürülen ( gerçek failler) belirlenememektedir. Burada fail meçhul, mağdur ise fail durumuna getirilmiştir.

Ayrıca konuşma içerikleri de yoktur ve yargılamanın temel unsuru olan kasd unsuru hiç

nazara alınmamaktadır. belki de bu kişiler aşk sohbeti yapmışlardır.

İşte benim YASLARIN YOZLAŞTIRILMASI DEDİĞİM BUDUR.

Suç teşkil eden fillerin makul sürede teminatı, bağımsızlığı, güvenliği ve özgürlüğü olan yargı tarafından res'en kovuşturmadığı durumda ortaya çıkan sonuç şudur: davanın yeniden kıymetlendirilmesi, özneye göre yorum, ikili hukuk ve yasların yozlaştırılması ve yargının modus operendi ( operasyon aracı) haline gelmesidir.

Burada en aptalca olan şey yargıçlardan kahramanlık ve direnme beklenilmesidir. Zira yargı kahramanlık gerektiren bir cephe ve savaş hattı değildir. Önemli olan sistemin yapısıdır. Galieo Engizasyon mahkemesi tarafından "dünya yuvarlaktır" tezinde ısrar eder ise kellesinin vurulacağını söylence; dünya düzdür demiştir.

dışarıda öğrenciler "kahramanları olmayan bir ülke utansın deyince", Galileo " kahramanlar ihtiyaç duyan bir ülke utansın" diye muhteşem cevabını verir. Çünkü 1601 yılında Roma'nın Çiçek Meydanı'nda , aynı nedenle boynu vurulan Giardino Bruno'nun bretlik ve hazin sonu gözünün önündedir.

Bu bakımdan kahraman yargıçlara ihtiyaç duyan bir ülke utansın ve hepimiz ve tüm muhalif liderler onalrı suçlamaya devam ediyor ve sistemi ve rejimi gözden saklıyorlar.

Bu tespitler tarihi ve hukuk devletinin niteliğinin anlaşılması bakımından gayet önemlidir.

Bu durum vahimdir ve dünya hukuk literatüründe bu tür devletlere ÇÖKÜNTÜ DEVLET ( collapsed state ) denilmektir. Bu sonucu küçümsemeyiz, zira bugün dünyada Türkiye'ye kredi veren kurumlar ve devletler ülke böyle nitelendiği için kredi vermiyor ve hukuk güvenliği olmadığı için yatırım yapmıyorlar. Yoksa, ekonomistlerin anlamsız görüşlerine bakmıyorlar.

Buradan benim yabancı sermaye taraftarı olduğum sonucu çıkarılmasın lütfen.

Önceki ve Sonraki Yazılar