İdris Ortakaya
DÜNYA ÇOK ZORLU BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR…
İnsanlar açlık ve yoksulluk ile karşı karşıya kalmış durumdalar…
Çalışanlar, ücretliler, emekçiler ve emeklileri çok daha büyük felaketler bekliyor…
Dünya eski Dünya değil…
Yeni bir yapılanmanın arefesini yaşamaktadır.
***
Pandemi ile önemli ölçüde sarsılan Dünya ekomomisi, Rusya ve Ukrayna savaşı neticesinde 7 şiddetinde bir depremle büyük bir yıkım ve şok yaşadı.
Ne yazık ki toparlanma şansına da sahip değiliz gibi gözüküyor…
Çünkü Dünyanın ekonomik anlamda sahibi olan kapitalist sistemin istekleri gerçekleşmektedir.
***
Biz de Dünyanın bir parçası olmamızdan dolayı aynı sıkıntıları yaşamaktayız.
İnsanların alım gücü kalmadı.
Her şey ateş pahası…
“Her şerden bir hayır çıkar" atasözünün gereği olarak Başkan Erdoğan’ın, sistem değişikliği ile bu felaketten hem dünyamızı hem de ülkemizi kurtarabilecek bir çalışma içerisinde olduğunu düşünüyorum…
Faiz yok.
Tefecilik yok.
Tekelleşme yok.
Rekabete dayalı, serbest piyasa ekonomisi kuralları çerçevesinde; ÜRETİM, İSTİHDAM ve İHRACAT anlayışını hakim kılacak “İslami Ekonomik Sistemin” temeli artık atılmıştır…
Başarabilirsek, ülkemiz ve dünya emekçileri, dünya lideri Erdoğan’ın kurtuluş reçetesi ile hayata tutunabileceklerdir.
Ben bu çalışmanın başarı ile sonuçlanacağına tüm kalbimle inanmaktayım.
Allah utandırmasın…
***
Neden inanıyorum?
Değerli okurlarım, lafa bakmıyorum, icraata bakıyorum.
3600 ek gösterge tüm memur ve emeklilerini kapsam içine aldı.
Bu düzennemeyi Dünyada hiç bir ülke yapamaz.
Erdoğan yaptı.
7 ay içinde yeni ücret artışları ile taçlandırılacak.
Biraz sabredelim.
İşçi ve işçi emeklilerinin durumu da aynı seviyeye getirilecek.
Çalışanların ve emeklilerin mağduriyetleri kesinlikle sonlandırılacak.
***
Buğday, arpa, çay üreticilerine taban fiyat müjdesi verildi.
Diğer zirai üreticilere kredi ve hibe müjdeleri verildi.
Yüz binlerce küçük esnaflarımız vergiden muaf tutuldu.
Bu adam ne yapıyor?
Bu giderleri nasıl karşılayacak?
Bu paraları nereden buldu? diyen bir Allah’ın kulu yok.
Ekonomik anlamda İMF’nin denetiminde, siyasi anlamda FETÖ ve PKK’nın denetiminde olan, iflas ettirilmiş bir ülkeyi teslim alan Erdoğan’a Merkez Bankası rezervini nakit paraymış gibi göstererek "bu paraları damadı ile birlikte çaldılar" diyen alçak namussuzlar sus pus olmuş vaziyetteler…
Merkez Bankası rezervinin on katı değerinde bir nakit akışı olsa dahi memur, işçi, emeklileri, çiftçi ve diğer üreticiler ile küçük esnafın vergi muafı tutarını karşılayamaz, diyorlar…
Neden? bu kadar büyük paraları nereden getirdin diye sormuyorlar?
Vergi gelirinden başka bir geliri olmayan, yüz binlerce esnafı da vergiden muaf tutan bir devletin bu kadar büyük bir parayı karşılaması şaşırılacak bir iş değil mi?
Vergilerimizle yaptı diyenlere, “başınıza değsin verginiz. Ülkede satmadık bir yer bırakmadılar” diyen şerefsizlere diyorum,
Devletin ne olduğunu bilmeyen aptal, cahil, algılarla beslenen zavallılarsınız.
Tapum var.
Ruhsatım var.
Bankada param var, diye övünmeyin.
Her şey Devletindir.
Sen de O Devletin emrinde olan bir adamsın.
Devlet isterse bir gecede mülkün sahibi benim diyebilir.
Satmışmış.
ABD’den bir mülk alan ABD vatandaşı oluyor.
Her ülke bir mülk satmak için can atıyor.
Reklam yapıyorlar, mülkleri yabancılara satılsın, diye…
"At binenin, Kılıç kuşananındır" unutmayın.
Bu adam Ülkemizin başına gelmiş en büyük şanstır.
Allah eksikliğini vermesin...
Bizim kadar Dünyanın da bu adam gibi adama ihtiyacı var.
***
Sayın Erdoğan, sevindirmediğin hemen hemen hiç bir kesim kalmadı.
Her kesime müjdeler verdin.
Allah razı olsun.
Daha da yeni yeni müjdeler vereceksin, bekliyoruz.
Pandemi nedeni ile açık ceza evlerinde yatan mahkumlara, mahkumiyetlerini evlerinde geçirmeleri için uzun bir süre izin vermiştin.
Pandemi bitti…
Bir yıl daha izinli saydın.
Bu çok güzel bir uygulama.
Bir nevi bir af sayıldı.
***
Kapalı ceza evlerinde yatan tutuklular için bir haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Hata yapmamış ve yapmayan bir insan düşünemiyorum.
Herkes hata yapabilir.
Hatalarından dolayı tutuklu olanlar için bir af çıkarılmalı…
Biz vatan hainleri için, teröristler için, tecavvüzcüler için, Pisikopat katiller için değil, kader kurbanları için bir af çıkarmanızı beklemekteyiz.
Bu hem benim isteğim hem de yüzlerce kader kurbanlarının isteğidir.
İnşallah bu talebimizi gündeminize alarak bir müjde verirsiniz.
Saygılarımla…