İsmail Aydoğmuş

İsmail Aydoğmuş

HASTALAR, KARDEŞLERİM BİRAZ DAHA SABIR

Felaketlerle geçen 2020'nin yıl sonuna yaklaşıyoruz. Öyle zor bir dönemden geçiyoruz ki salgın hastalık bizlerin yapmamız gereken en insani eylemlerimizi de kısıtlıyor. Kimse kimsenin yanına varamaz oldu. En sevdiğimiz insanlarla sarılıp kucaklaşmak, tokalaşmak yan yana oturup sohbet edip, bir şeyler yemek, birlikte sinemaya gitmek hayal oldu. Maske, mesafe, temizlikle kurallarına uyarak, evlerimize kapanarak bu kötü dönemi atlatmaya çalışıyoruz.

Halkımızda oluşan yaygın kanaatlerden biri de yetkililerin salgınla ilgili gerçek sayıyı hep gizlediği yönünde oldu. Ataların bir sözü var “Mızrak çuvala sığmaz” diye. Evet, mızrak çuvala sığmadı. Salgının yayılma hızı ve verdiği tahribat artınca sayıyı artırarak açıklamaya başladılar.

Artmasının birçok nedeni var; yetkililerin ekonomi bozulacak kaygıları, insanımızın kuralları umursamaz tavrı ve denetim eksikliğini sayabiliriz. Gerekli bilinci ve duyarlılığı sağlayamadığımızın altında yatan ana neden bilgi ve güven eksikliği diyebilirim.

Böyle giderse tam kapanmayla evlerimize hapsolacağız.

Şöyle diyor Yunus Emre;

Bir hastaya vardın ise bir içim su verdin ise

Yarın anda karşı gele Hak şarabın içmiş gibi

Çok sevdiğimiz Yunus’un bu tavsiyesini de maalesef yapamıyoruz. Ulaşabildiğimizle telefonlaşmanın dışında bağlantımız yok.

Nazım Hikmet’in şiirinden bir bölümü, şu an hastanede yoğun bakımda yatan değerli şair arkadaşım Ozan Perdesiz Kamil Gündüz’e ve tüm hastalara gönderiyorum.

“… Hastalar, kardeşlerim,

Biraz daha sabır, biraz daha inat.

Kapının arkasında bekleyen ölüm değil, hayat.

Kapının arkasında dünya, dünya cıvıl cıvıl

Kalkacaksınız yatağınızdan, gideceksiniz.

Tuzun, ekmeğin, güneşin tadını

Yeni baştan keşfedeceksiniz…

Biraz daha sabır dostlar bilim insanlarımızın aşı müjdesi yavaş yavaş gerçeğe dönüşüyor. Biraz daha sabır. Gün doğmadan neler doğar.

Herkese sağlıklı güzel günler diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar