ALEVİLER, DEVLET VE SİYASET

Aleviler başta Türkiye olmak üzere bulundukları Ortadogu ve Balkan ülkelerinde ve göç ederek yerleştikleri ülkelerde farklı sorunlar yaşıyorlar. Genellikle iktidarda veya iktidarın yanında olmadıkları için inançlarını yaşama, kaynaklardan yararlanma ve kararlarda söz sahibi olma konularında arka planda kalıyorlar.

Köylerden şehirlere göç, değişen sosyal ve siyasal yapılar ve yeni teknolojiler ile birlikte devletle ve siyasetle ilişkilerde kafa karışıklıkları oldukça yaygın. Ortadogu başta olmak üzere bazı ülkelerde konu inançlar arası mücadeleye dönüştüğünde Alevilerin şansı olmuyor. 

Aleviler gibi iktidar olma şansı olmayan kesimlerin temel haklardan yararlanarak yaşayabilmesinin yolu demokratik, laik, sosyal, hukuk devletlerinden geçiyor. Aleviler adına girişimde bulunma iddiası olan STK yöneticilerinin devletle ve siyasetle ilişkiler konusunda bir hedefinin ve bu hedefe ulaşırken izlenecek ilkelerinin olması ellerini güçlendirecektir.

Hedef ve ilkeler belirlendiğinde devletle, iktidarla, siyasilerle yan yana görünmekten kaçınmayı kahramanlık olarak gören, çözümsüzlükten beslenen davranışlar anlamını yitirecektir.

Önce ne istendiği konusunda beyin jimnastiği yapılması gerekiyor.

Ilk sorulacak soru, "herşey yolunda giderse, diyelim 5 yıl sonra, nasıl bir durumu hayal etmeliyiz?" olmalıdır. Bu soruya bir paragraflık bir yanıt bulup bu durumu hedeflemek başlangıç noktası olabilir.

İkinci adım bu hedefe ulaşırken izlenecek yollar veya ilkeler listesi çıkarmaktır.

Üçüncü adım farklı alanlarda yapılacak süreli (projeler) ve sürekli çalışmaları planlamak ve uygulamaktır.

Hedef olarak "Ayrımcılığın olmadığı özgür ve demokratik bir ortamda diğer inançlarla eşit haklara sahip olmak, ekonomiden siyasete ve devlet kurumlarına kadar her alanda yer almak istiyoruz." gibi bir cümle belirlenebilir.

İzlenecek yollar tarif edilirken 
"- Her çeşit ayrımcılığa karşıyız 
- Her inanç grubu inancını ve uygulamalarını kendisi tanımlar 
- Diğer inançları ve kurumlarını tartışmak Alevilerin işi değildir,
- Devlet inançlardan bağımsızdır ve tüm inanç gruplarına eşit davranır,
- Alevilik ortak bir siyasi düşüncenin, etnik kökenin, ticari kimliğin parçası değildir,
- Alevi bireylerin devlette, siyasette ve ekonomide yer alması desteklenir,
- Haklara ulaşma çabasında ya hep ya hiç yaklaşımı yerine hedefe uygun parçaların elde edilmesi benimsenir."
vb maddeler geliştirilebilir.

Proje ve çalışmalar için 
"- Ayrımcılığın ve ön yargıların önlenmesi,
- Yasal ve yapısal değişiklikler,
- İnanç kurumlarının organizasyonu 
- Akademik çalışmalar,
- İnanç önderlerinin yetiştirilmesi, 
- Inancın öğretilmesi"
ve benzeri konuları gündeme getirilebilir.

Alevilerin ve temsil eden kurumların kafalarında ne istedikleri konusunda bir yol haritası olduğunda sonuç almak kolaylaşacak, devlet kurumlarıyla ve siyasi parti temsilcileriyle ilişkiler rahatlayacaktır. Kurumların ve kişilerin kiminle hangi ortamda biraraya geldiği konusundaki gerilim ve suçlamalar da  azalarak önemini kaybedecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar