Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

AZI KARAR, ÇOĞU ZARAR

Rakının “milli içki” olduğu eskilerde büyüklerimiz akşamcıları hep uyarır,”Azı karar, çoğu zarar” derlerdi. Elhak, öyledir. Kantarın topuzunu kaçırınca insanoğlunun ne yapacağı belli olmaz. Fazla götürürse küfelik olur. Adabıyla kafayı çekmek önemlidir.

Her şeyin fazlası fazla. Tabii, bünyeye göre değişiyor. Kimi bünye fazla yemeği, içkiyi kaldırır, kimi içkinin katresine dayanamaz, bir iki lokma yemeğin de öyle. Canlılara baktığımızda durum farklı değil. Özellikle bitkiler. Bazı bitki her gün bol su ister, bazılarına, örneğin kaktüs, aylarca su yüzü görmese bana mısın demez.

Bazı bitki vardır, bol güneş ışığına bayılır; kimisi de kuytuda, gölgelik alanlarda coşar, olmadık zamanlarda çiçek bile açıverir. Bazen de mutasyona uğrayıp garip yumrular geliştirir. Tıpkı kanserli ur gibi...

Annemin gözü gibi baktığı deve tabanı adlı bir bitkisi vardı. Bu deve tabanı o kadar bakıma rağmen her nedense boynunu büktü. Rahmetli annem ne yapsa fayda etmiyor. Günlerden bir gün bir komşumuz dedi ki:”Deve tabanına çay suyu çok iyi gelir.”

Annem başladı deve tabanını çay suyuyla sulamaya. Gerçekten de bir haftaya kalmadı, deve tabanı serpildi. Ama ne serpiliş. Derken günün birinde kozalağa benzer bir yumru üretmesin mi? Yumru büyüdü, büyüdü bütün saksıyı kapladı. Meğer komşunun öğüdü yanlışmış. Deve tabanına çay suyunun fazlası iyi gelmezmiş. Sonunda zavallı bitki mevta oldu gitti.

Şimdi bunlar nereden aklıma geldi? Geçen, Cumhurbaşkanı Erdoğan İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladı. Ben de ekran başında merakla izliyorum. Mutlaka çok iyi gelişmeler olacak, ülkemiz insan hakları dersinden parlak notlarla çıkacak, diye. Gerçekten de öyle oldu. Hele Cumhurbaşkanımızın bitki bakımı konusunda verdiği derse doğrusu hayran kaldım.

Sayın Erdoğan açıklamasının adalet kavramı bölümünde dedi ki:

“Her çiçek su ister ama suyun azı çiçeği kurutur, suyun fazlası ise çürütür. Bir kıvam bulmak gerekir. “

Valla botanik ve hukuk uzmanlarına duyurulur. Mükemmel bir buluş adaleti suya benzetmek. Az adalet insanı kurutur, çok adalet insanı çürütür. Demek ülkede dirlik düzenlik olması için adaletin fazlası felaket. Bir kıvam bulmak lazım. Mesela bir bardak adalet mi, iki bardak adalet mi? Lütfen şu kıvam miktarını sayın saray mensuplarından biri ya da birileri açıklasa da öğreniversek.

Mesela akşamcılara... Sakın ha kantarın topuzunu kaçırıp çok adalet istemeyin; sonra çok adalet başınıza vurur, küfelik olur ya da mazallah dam altına düşüverirsiniz. Neme lazım, benden uyarması. Siz siz olun, büyüklerinizin sözünden bir gıdım dışarı çıkmayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar