Mehmet Bedri Gültekin

Mehmet Bedri Gültekin

HDP'NİN DURDUĞU YER

27 Nisan günü TBMM’de grubu bulunan Partiler, Biden’ın 24 Nisan’da yaptığı konuşmada, Türkiye’yi düşmanca hedef almasını kınayan ortak bir bildiri yayınladılar. HDP, bildiriye imza atmadı.

Tam tersine HDP, “Ermeni Soykırımı utancıyla yüzleşin” başlığıyla yayınladığı bildiriyle Biden’ın yanında, Türkiye’ye karşı saf tuttu.

HDP’nin bu tavrı yeni değildir. Bu Parti kurulduğundan bu yana gündeme gelen her milli sorunda, ısrarla ve istikrarlı bir şekilde Türkiye’nin karşısında yer aldı.

Çok eskilere gitmeyelim. Son 6 yıl içinde önümüze gelen milli davalardan bazılarında aldığı tavrı hatırlayalım:

  • 3 Ekim 2015. TSK’nın, Türkiye’ye yönelen terörist saldırıları önlemek amacıyla

Irak ve Suriye’de görev süresinin bir yıl uzatılmasına ilişkin tezkere, Meclis’te HDP’nin ret, grubu bulunan diğer Partilerin “evet” oyuyla kabul edildi. Burada HDP, Türkiye’nin karşısında PKK’nın yanında durdu.

  • 1 Ekim 2016: Suriye tezkeresi oylandı, HDP’nin karşı oyu ve diğer Partilerin ise

“evet” oyuyla kabul edildi. HDP burada da PKK’nın yanında…

  • Sonraki yıllarda Suriye’de Zeytindalı ve Barış Pınarı operasyonlarında, Libya’ya

asker gönderme tezkeresinde ve Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan’ı savunma girişimlerinde HDP hep karşı taraftaydı.

  • 28 Eylül 2020: Dağlık Karabağ ile birlikte topraklarının beşte birini 28 yıldır

işgal altında tutan Ermenistan’ın saldırganlığına karşı Azerbaycan’a verilen destek bildirisine sadece HDP oy vermedi. HDP, Ermenistan’ın yanında…

  • 27 Kasım 2020: Fransa Senatosu’nun Dağlık Karabağ sorunu dolaysıyla

yayınladığı Türkiye karşıtı bildiriyi Meclis’te grubu bulunan dört parti yaptıkları ortak açıklamayla mahkum etti. HDP imza koymadı, Fransa’nın yanında durdu.

  • 27 Ekim 2020: Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un İslam karşıtı

ifadelerini, Mecliste grubu bulunan dört Parti ortak açıklamayla kınadı. HDP kınamaya katılmadı, Macron’u desteklemiş oldu.

  • 15 Aralık 2020: ABD; Suriye, Libya, Doğu Akdeniz ve son olarak Kafkasya’da

yaşanan gelişmelerin ardından, Türkiye’ye karşı yaptırım kararı aldı. Meclisteki dört Parti, ABD’nin yaptırım kararını tanımadığını bir ortak açıklamayla duyurdu. HDP, ortak açıklamaya katılmadı. Böylece ABD’nin yaptırım kararına destek vermiş oldu.

Listenin bunlardan ibaret olmadığı açıktır. Kısacası HDP, önümüze gelen her milli meselede Türkiye’nin yanında değil, karşısında kim varsa onun yanında yer almıştır: PKK, Ermenistan, Yunanistan, Fransa ve ABD vd.

Daha doğrusu bütün saydığımız olaylarda karşı tarafta her zaman ABD vardır. ABD bazen doğrudan, bazen de birilerini kullanarak hep Türkiye’nin karşısında olmuştur.

HDP de hep ABD’nin yanında…


 

Meşruiyetin sınırı

Türkiye, başında ABD’nin bulunduğu emperyalist cepheden gelen saldırıların hedefindeki gelişmekte olan bir dünya ülkesidir.

Bu durumdaki bir ülkede emperyalizm yaşanan bütün sorunların baş nedenidir, esas kaynağıdır. Bu nedenle Türkiye’nin baş düşmanıdır.

Bundan dolayı Türkiye’nin sorunların çözümü, ABD emperyalizmi ve işbirlikçilerine karşı verilen mücadele ile olacaktır.

Bu mücadele verilirken önümüze gelen her sorunda emperyalizmle birlikte saf tutan bir Parti, Türkiye’ye ait bir Parti değildir. Düşmanın yanında olduğunu kendi eylemiyle tekrar tekrar ortaya koymuştur.

Bundan dolayı emperyalizmin yanında saf tutan bir Parti “meşru” değildir. Tıpkı FETÖ gibi, PKK gibi.

Sorun “yasal” olarak olup olmamak sorunu değildir. Yasalar, ülkenin en hayati menfaatlerinin sınırlarını belirlediği “meşruiyet sınırları”na uygun olmak zorundadır.

Veya yasalar, o “meşruiyet sınırları”na uygun olarak yorumlanmak ve uygulanmak durumundadır.

Hiç kimse bütün bu olup bitenleri “demokrasi” ve “özgürlük” sözcükleriyle açıklamaya kalkmasın.

Ülkenin bağımsızlığına, varlığına, geleceğine saldıran düşmanla işbirliği yaparak faaliyette bulunma özgürlüğü diye bir “özgürlük” olamaz!

Böyle bir garabetin hala var olmaya devam etmesinin nedeni ise, ABD’yi hala “müttefik” olarak gören zihniyetin, Türkiye’de iktidar koltuklarında oturmaya devam etmesidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar