ÜLKEMİZİN SABUN DİYE BİR DEĞERİ VAR-2

Tarsus'lu olduğumu söylemiştim.

Ekim ayı içerisinde tek başıma arabamla bir yolculuğa çıktım. Amacım önce Toros Dağlarının bir kısmını gezmek sonra da Tarsus'tan bu sabunun Siirt'e kadar olan kısmını incelemek adına, hem de tabi ki o güzel yerleri görmek adına 5000 km'yi geçen bir gezi planladım ve bu planımı da gerçekleştirdim.

Bu yazının konusu olan sabun ile ilgili olanları, sabunun güneydoğu bölümü gibi düşünebilirsiniz.

Toros gezisinde Mut'a da uğradım. Mut Mersin'in bir ilçesi. Buraları da artık zeytin bahçeleriyle kaplanmış durumda. Eskiden zeytincilik bu kadar yaygın değildi.

Burada da bir çok zeytinyağı firması oluşmuş. Bir tanesine uğrama şansım oldu. Sabun da yapmışlar. Ama yine aynı kaygılarla rengarek onlarca çeşit kokulu bir çok sabun üretmişler.

Bir köşeye attıkları bir sabun vardı, ilgimi çekti ve aldım. Bir naylon torbaya koymuşlar; hava almadığı için berbat kokuyordu. Bu vaziyette bu sabunu kimse almaz, tabii ki! 

Bu sabunu zeytinin tortusundan yaptıklarını söylemişlerdi. Bu arada, bir ara bilgi vereyim. En iyi sabun, asidi yüksek zeytin yağından olur. Dolayısı ile en iyi sabun dip yağlardan, tortulardan ve de prina yağından olur.

Çünkü sabunlaşma işlemi bazla asitin birleşmesidir. Ne kadar çok yağ asiti, o kadar çok sabunlaşma. Öyle, sızma yağından sabun yapıyoruz, gibi reklamlar yapanlara lütfen aldanmayın.

Bu firma (http://www.izorya.com) da aslında en değerli sabununun kıymetini bilememiş. Bu sabunu eve getirdim torbasından çıkardım ve ışık görmeyen ama kuru bir yere koydum. Bir ay sonra muhteşem bir sabun haline geldi. Rengi kirli beyazdan açık bir kahve rengine dönüştü. O pis koku hiç kalmadı aksine güzel bir kokuya büründü. Firma bunu üretmişti, ama kurutmayı akıl edememiş ve daha kurumadan naylon poşetin içine koyup neredeyse çürütmüştü.

Bu deneyimimi firmayla paylaştım. Umarım dikkate alırlar.

Mut'tan sonra, memleketim Tarsus'a geldim.

Yazımın başında bahsettiğim, iki güzel firmamızı tekrardan ziyaret ettim, yeni sabunlarından aldım.

Şendağ firması eskiden sadece bir çeşit sabun yapardı; bu sefer gittiğimde bu çeşitlerini çoğaltmışlar, ama iyi yönde çoğaltmışlar.

Kantaron, tarçınlı ve kekikli sabunlarını da reyonlarına koymuşlar. Hepsinden aldım.

Boltaç'a da uğradım; onlar eski çeşitlerine bir tane hamam kokulu sabun eklemişler. Keşke yapmasalardı. Ama defne sabunları ve zeytinyağı sabunları bir harika. Özellikle çok kurular. Kendilerine prina yağından ve de prina ve zeytinyağı karışımından da sabun yapmalarını öneriyorum.

Çünkü sabunları gerçekten de çok başarılı. Özellikle kuru yapıları, sert durmaları tamamen geleneksel sabun kıvamında.

Maalesef bu iki firmanın da doğru dürüst bir internet sitesi yok. Hatta Boltaç'ın hiç yok.

http://www.sendag.web.tr Şendağ'ın sitesi burası, ama içerik yok.

 

Bunlar Boltaç'ın sabunları

Bunlar da Şendağ'ın sabunları

 

Önceki ve Sonraki Yazılar