BEN ÇİFTÇİLİKTEN NE ANLARIM!

Arkadaş sormuş: "Samanın ve tarım ürünlerinin ithalatına da cevabın vardır. Koca koca devasa topraklarda üretim yok. Sebep?

Saman neden ithal ediliyor? Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın sitesine gir, bak, hepsi orada var.

Ben sana başka bir şey anlatayım.

Benim atam jandarma gediklisi bir çiftçiydi.

Emekli olduktan sonra çiftçilik yapıyor. Aslen Kırşehirli, evleniyor, Bursa'ya yerleşiyor.

Şimdi anamın ağzından anlatıyorum.

Oğlum, biz üç kardeştik. Şimdi ağbinin ev yaptığı yerde ağılımız, üçyüz koyunumuz, iki de çobanımız vardı.

Ağılın yanında altmış kovan arı...

Beşyüz ağaç zeytin, göle giden on dönüm bir koca tarla, içinde envai çeşit meyve ekiliydi.

Öbür iki tarlayı saymıyorum.

Deden fantazi yapmış, ormanda merlengeçlere Antep fıstığı aşılamış. İkiyüz kök Antep fıstığını Bursa'da yetiştirmiş.

Mavzeri sırtıma takar, ata atlar; Gece su sulamaya gidip, tarlada yatardım.

Hayvan sağmaktan, bok temizlemekten, yer fırçalamaktan...
Eve su taşımaktan yıldığım için köye evlenmedim. Bir kuru maaşlı babana vardım.

Şehire kaçtım, oğul!

Çocukluğumda teneke teneke balları, zeytinyağları hatırlıyorum.

Utanıyorum, zeytin ve zeytinyağı satın alıyorum artık ben...

Şimdi o tarlalara, bağlara bahçelere...

Köydeki eve n'oldu?

Dede öldü, annane öldü, anam öldü...

Mallar üç kardeşe pay edildi.

Yedi torun, onların çocukları... Hepsi bir yere dağılmış. Köy terkedilmiş köy.
Köy komple sayfiye...

Zeytin zamanı hariç sokaklarında itler aç bilaç dolaşıyor.

Zeytinlikler sürülmüyor. Çünkü beygirle sürülmesi lazım. İnsan yok ki beygir, saban olsun.

İlaçlatamıyorum.

Ağaçları budatmaya param yok.

Koca zeytinlik, içinde en az iki yüz ağaç, ormana gitmek üzere..

Evde artık fareler yaşıyor, ha çöktü ha çökecek...

Biliyor musunuz dostlar; bu ülkede ailelerin bölünmesinden dolayı oluşan sınırlar Konya Ovası'nın iki katı.

Al sana tarım politikası!

Önceki ve Sonraki Yazılar