İki gün önce Sinan Engin, Beyaz TV'de ...
 
Nam-ı diğer ROK'a:

"Rasim, seni kime benzetiyorum biliyor musun?"

"Hani askerde karısından fırça yedikten sonra gelip bize fırça atan başçavuşlar var ya, onlara benzetiyorum" demiş...

Astsb arkadaşlar alınmışlar. Bununla ilgili yazılar yazmışlar... 

Astsb'ların görev ve sorumluluk değerlerinden bahsedip, S.Engin'i özür dilemeye davet etmişler.

Peki öyle mi yapmak daha doğru, böyle mi?

Bu adam mesleki itibara mı saldırdı? 

Evet...

İşin içine Türk milletinin en hassas değeri olan hanımları da katmış mı?

Evet!

Şimdi bakalım.

Bu adam ne iş yapıyor?

Eskiden futbolcuydu değil mi? 

Evet, işi top ile...

Bizim de işimiz topla...

Topları da iyi biliriz!

Öncelikle "Bizim karılarımız elinde mikrofon ortalıkta salınmıyor." 

Bu kadar de, yeter.

İkincisi...

"Kendisini ispata kalkan kendine itibar sağlayamaz."

Astsb'lar bu milletin hava, su gibi olmazsa olmazıdır. 
Başta astsb'lar olmak üzere önce bu bilince ulaşmalı.

"Kompleks" içeren savunmalardan ve savrulmalardan uzak durmalı...

Bir zamanlar Gazman denen bir densiz vardı, parodileri içine "Başçavuşun Eşeği" adı altında bir de bölüm katmıştı...

Ben de bununla ilgili kendisine bir mektup yazmıştım.

Elbette, cevap falan alamadım.

Sonra düşündüm.

"Alınganlık, eksiklik olmasa bile yer eder."

Bu tür durumlarda ya kendinizle alay edip, gülüp geçeceksiniz... 

Ya da şedit olacaksınız.

"Futbol eleştirmenliği yaparak bir halt mı ettiğini sanıyorsun?"

"Sen ancak topla oynarsın..."

"Ben topla oynarsam 5,38'lik Ana Batarya ile oynarım..."

"Kale çizgisinden top çıkarmaya benziyor mu; anlarsın" deyip çekilirdim kenara...

Ciddiye almayacaksın.

Alırsanız da...

Böyle...

Gökçeklere de bir sorum olacak...

Harbiden bu programdaki densizliklerin siyasi hareketinize zarar verdiğinin farkında mı değilsiniz...

Yoksa, adam mı seçmeyi bilmiyorsunuz?