HABERİN YOK, SİLDİM SENİ!

Beşer, insanın iptidai hali...

Bir de bunun masum hali vardır ki bir sabilerde mevcuttur, bir de resullerde...

Dolayısı ile günahsız insan yoktur. 

Hatalı insan vardır.

Hata yapma hakkı da sadece insana mahsustur. 

Keşke öyle olmasa; ama hata yapa yapa, pişman ola ola, beşerden insana yol mevcut.

Yol uzun! 

Bu yolda "oldum" da diyen yanılır, "piştim" de diyen,  "yandım" da diyen... 

Zaman-mekan ilişkisi içinde insan devamlı değişir.

Eğitim, kültür, çevre, rol modeller, iktisadi güç... 

Elbette yaşadıkları ile birlikte insanı en çok hissettikleri değiştirir.

İnsan aynı anda üç hali hissedebilen tek varlık: "Geçmiş, Şimdiki Zaman... Gelecek!..

Bu zaman dilimlerinde insanda oluşan niteliğe "karakter" diyoruz.

Karakterler, "kimliği" oluşturuyor. Bir insanı karaktersiz bırakan, kimlik dışına iten en büyük etken yüz kızartıcı suçlardır.

Diğer tüm karakterler ise insanda var olan zenginliklerdir.

Nedir bunlar?

Cinsi karakter

Coğrafi karakter

Dini karakter

Mesleki karakter

Milli karakter

İdeolojik karakter

Bir de kişinin şahsına münhasır bir özelliği olabilir; misal sempatikliği, nüktedanlığı, yardımseverliği, vatanperverliği gibi...

Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde işte bir şahsiyetten/ruhtan söz edebiliyoruz.

Artık hiç bir şey eskisi gibi değil!  

Bildiğimizi sandığımız hangi şey TCG M.F.Çakmak'da olduğu(muz) gibi? (1993'ler, yaş 28)

Ucundan da olsa bilginin bu denli ayağa düştüğü zamana bizler de ortak olduk.

Derelerin altından tabi ki çok sular aktı. Herkes bir yerlere savruldu, herkesin derdi farklı...

Bu kadar etkene rağmen, insan "ben hâlâ O'yum!" diyorsa onda bir dandiklik vardır.

"Kadim dostluk yoktur". 

Kadim olan yaşananlar ve paylaşılanlardır.

Çekilen eziyetler... Sevinçler, neşeler, hüzünler, burukluklar, hasretler...

Birbirine sahip çıkışlardır.

İnsanları birbirine bağlayan değer daha ne olabilir ki?

Lakin, her şey unutulup...

Her şeyi silip, ölçüyü; misal tek bir karaktere..

Dine, ideolojiye  hapsetmiş...

Ve her davranışınızı bu politik duruş belirliyorsa...

O adama acırım.

Umurumda da olmaz.

Aramızda "madem umurunda değil, neden kıvranır durursun be gafil!" diyen de var ise...

Bilinsin ki, herkesin birbirinde hakkı vardır. Kiminin ki daha çoktur, kiminin ki daha az, onu Allah bilir.

Mahsuplaşmak veya hesaplaşmak da değildir derdim.

Derdim; bugün o hukuk olmasa da... 

Habil ile Kabil gibi kardeşin kardeşi hançerlemesidir.

Şimdi çağırın kargayı, kardeş nasıl gömülüyor birlikte öğrenelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar