İşlemiyor.

Bir kardeşimin ifade ettiği gibi, "biz bir doz Hakk verirken, elin oğlu bin doz Batıl şırınga ediyor.

"Fikri İktidar"dan kasıt, işte bu!

Başaramıyoruz.

Çünkü bizim verdiğimiz dozda statü yok, güç yok... Zenginlik yok, eğlence, haz yok.

Elle tutulur, gözle görülür bir şey yok!

Ben diyorum, "mazini kaybetme"...

Kaybedersen; kimliğini de kaybedersin, karakterini de, hatta insanlığını da...

O diyor ki, "aç ayı oynamaz".

"Sende makam mı var, mevki mi?"

"Sende ne var ki bana huzur vadediyorsun?"

"Bana ne insanlıktan! Elinoğlu aya gidiyor, biz yaya..."

"Gözümü açtım; Erdoğan!.. Burnumda sivilce çıktı; Erdoğan! 
Aşık oldum; Erdoğan!.."

"Cem Karaca'nın Rap Rap şarkısı gibi terennüm ediyor her şey"...

Eskiyi bilmediklerinden, herhalde böyle tefekkür ediyorlar. Ancak bu kadar hemhal olabiliyorum.

Maalesef, gençliği kaybettiğimizi itiraf etmekten kendimi alamıyorum.

Kültürü yitiren, sosyal ve siyasal iktidarı kaybeder.

"Nitelik karşısında nicelik nedir ki!?" diyorsanız...

Öyle demeyin. 

Medeniyetler hep barbarlar tarafından yıkılmıştır.

Çok üzülüyorum. 

Benim de evladım var.

"Ya benim de oğlum, zevk-ü sefaya dalarsa?"

"Ya ideallerini, imanını yitirir, kendi milletini düşman bellerse!?"...

Maziyi kaybedenin kimliğini, karakterini, istikbali kaybettiğini bu gençliğe bir şekilde anlatmalıyız.

N'apsak;  beceremiyoruz. Aradaki makas her geçen gün daha da açılıyor.

Ya fikir fukarası olduk...

Ya metodumuz yanlış...

Ya karakterimiz...

Ya da harbiden imanımız yok.

Onlara suç bulmayın.

Fikri sabit olanı, var olan tehditlerden bertaraf edemiyor, Hakk ve dava yoluna çekemiyorsan...

Senin devrin de bitmiş, ömrün de arkadaş!

Yaşayan mevta olacağına...

Öl!