DELTA VARYANTI KORKULARI

Açlıkla, işsizlikle boğuşan insanların “korkusunun”, covid 19 algısı olduğu algısını yaymak bundan sonra yarar sağlamayacak gibi…

Belli bir yaşa, ya da herkese “sokağa çıkma/ evde kal” denilmesinin de bir yararı olmayacak!

Dünya “bilen insanları”/ Dünya Sağlık Örgütü’nden kimi isimlerin bir gün önce söylediklerini, bir gün sonra ülkelerin “bilenlerince” daha da allanarak/ süslenerek/ kocamanlaştırılarak konuşuluyor!

Örneğin Dünya Sağlık Örgütü ilaç/ sağlık ürünlerinden sorumlu genel direktör yardımcısı Dr. Marangela Simao yaptığı açıklamasında “İnsanlar iki doz aşı oldukları için kendilerini güvende hissetmemeliler.”

Sonra da ekledi:

“Aşı tek başına koruma sağlamıyor. İnsanların sürekli maske takması, havalandırılmış ortamlarda bulunması gerekiyor. El temizliğine önem verilmeye, sosyal mesafeye devam edilmeli. Kalabalıklardan uzak durulmalı çünkü iki doz aşı olsalar da insanlar hastalığı bulaştırabilir.”

Bugün/ yarından başlayarak “bizde de” bunları çok duyacağız!

***

AKP’li Milletvekilleri, “iktidarın” eksiklerini kapatan odalar, bir de “bilen insanlar” bilmeseler/ bilmek istemeseler/ ilgi alanı gibi görmeseler de “atladıkları” yurttaşın yaşadıkları var…

Covid 19’dan kendini korumak için kalabalık yerlerden kaçsın dediğiniz insanların yaşamak gibi, gereksinmelerini sağlamak gibi, yetmeyen “aç kal” aylıklarının üzerine biraz ek yapmak gibi, işten kovulmamak gibi, işsiz kalmamak gibi, dar alanlarında kalabalık biçimde yaşamak gibi, eve ekmek alamamak gibi, tencere kaynatamamak gibi sorunları var!

Dört teker üzerinde evden/ işe, işten/ eve giderek göremeyeceğiniz/ bilemeyeceğiniz şeyler bunlar!

“Kalabalıklardan uzak durun” dediğiniz insanların eğer yapacak bir şeyleri yoksa, ekonomilerine katlı sağlayacak bir girişim içinde değilse zaten sokağa çıkacak/ yolda yürüyecek/ arkadaşlarıyla söyleşecek/ birbirlerine çay ısmarlayacak yerleri ağrılı/ bereli sancı içerisinde…

Evden dışarı adım atmak bir bedel…

***

“İki doz aşı oldukları için kendilerini güvende sanmasınlar!”

Doğru, bunu zaten baştan bu yanan yineliyorum…

Bir, iki olacak/ sonra üç/ sonra her yıl iki derken “aşı olmadan” yaşamı sürdürmenin olanaksızlığına inandıracaksınız! Bu gün, dünyanın “birbirinden” uzak bölgelerinden verilen ağlatılı görseller/ videolar medyanın aracılığıyla gösteriliyor!

Nedense, aynı medya kuruluşlarında, bir tane “bunlar da ne” diyeni çıkarıp- konuşturmuyorlar!

Şöyle bir çalışmalar vardır:

On yıllık, yirmi yıllık, daha uzun planlar yapılarak “gelecekte nasıl bir yerde yaşamayı istersin” sorusunun yanıtını ararlar! Bu planı, kıytırıktan kimi firmalar bile yapıyor günümüzde; yılsonunda nasıl bir büyüme isteniyorsa, o büyümeye ulaşmak için çabalar harcatılıyor!

On yıl sonra nasıl bir gençlik, nasıl bir doğa, nasıl bir gelişmişlikle karşılaşmak isteniyorsa, “şimdiden” adım adım gerekleri yerine getiriliyor; günümüzde Orta Doğu’da bitmeyen savaşların da, bu nedenle can almasına izleyici kalındığı zaman zaman ileri sürülüyor!

İşte corona virüsün de, aşının da, verilen korkunun da; Dünya Sağlık Örgütü’nün, tüm ülkelerdeki sözcülerinin açıklamalarının da bunun bir parçası olduğunu söylemek “akılsızlık/ hiçbir şey bilmemezlik/ olanları anlamamak” değil!

***

Geçtiğimiz günlerde ülkemizde yapımı süren aşıda gelişmeler olduğu ileri sürüldü. Bir gün sonra İran’da kendi aşısını yaptığı duyuruldu. Çin’de kaç, Hindistan’da kaç, Amerika’da kaç, diğer ülkelerde kaç aşı çalışması yapıldığı konusunda bilgi yok!

Ancak bilinen o ki; artık “kendi” aşılarını, ya da araları iyi olan ülkelerin aşısını kullanmayanları topraklarına bastırmayacak bir anlayış oluşturmaya çalışılıyor!

Her ülkenin kapısı bizim gibi aralı değil ki…

Salgın sürecinde “her türlü desteğimiz sürecek” diyen ülkelerde yurttaşına “gerekeni” yapan da oldu, bir adet “maskeyi” dağıtamayan da…

Aşıyı konuşmadan önce, bugün medyada yer alan “Delta Varyantının yayıldığı Rusya'da can kaybı endişe verici boyutlarda” haber hiç önemsenmeyecek mi?

Sorgusuz/ denetimsiz uçaklar dolusu Rus turist, elini kolunu sallaya sallaya yurdun en güzel yerlerinde cirit atıyor!

Madem böyle bir olgu var, madem bazı kentlerde de görülmeye başlandı, madem ikinci doz aşı bile yeterli olmayacak, madem daha çok korkular yaşatacak…

Eeee…

***

Dünya Sağlık Örgütü ile “sağlık kurumları” kendi ülkelerinin akıllarıyla oynuyor!

Bir korku varsa, bu korkunun yeri belliyse, önlemek için yollar da varsa…

Evet, varsa… Bir şeyler yapmak gerekmiyor mu? Salt aşının yarar sağlamayacağını, önlemlerin de alınması gerektiğini söyleyen aynı kişiler!

Yok, eğer DSÖ’nün dedikleri de, bizdeki “bilenlerin” söyledikleri de insanlara bir “ayara” vermekse bilelim artık!

Yoksa, “Delta Varyantı” korkuları vermekten uzak duralım…

Önceki ve Sonraki Yazılar