GENÇLER HAKSIZ MI?

Politikacılar, “seçilmişliğin” kendilerine verdiği güçle yurttaştan her şey isterler!

Nereden/ nasıl çıktığı bu gün bile tartışılan covid 19 için; “ne” düşünülmesini, “ne” yapılmasını istiyorlarsa medya aracılığıyla yaydıkları “algıyla” uyguladılar!

Örneğin, okullarınızı kapatıyor/ alışveriş merkezlerini açıyoruz, dediler,

Örneğin, internet üzerinden yapılacak eğitimi izleyin, dediler,

Örneğin, gençler/ yaşlılar günün belirli saatleri dışında dışarı çıkmasın, dediler,

Örneğin, iki kişi arasında belirli aralık olsun, dediler,

Örneğin, sevdiklerinizle görüşmeyin/ buluşmayın/ uzak durun onlardan, dediler,

Örneğin, ağzınızı maskeleyin/ faz aşıları yaptırın/ kalabalık alanlardan kaçın, dediler…

Dedikleri “her şeyi” yaptılar; kendi yandaşlarının kurallara uymamasına alkış, uymayan yurttaşlara cezalar yağdırdılar…

Öyle ya; politikacılar istiyor/ uyguluyor/ karşı gelene ceza yağdırıyor da…

Yurttaş “ne” istiyor politikacıdan, gençlik “ne” istiyor…

Çok konuşulan “seçim” sürecinde önemli olmalı…

***

Çukurova Barış Gazetesi’nde bugün gördüm…

Gazetenin genç yazarı Turhan Aladağ “Gençler siyasetçilerden ne istiyor” başlığını verdiği yazısında “bugün ‘z kuşağı’ diyerek alfabenin en son harfine getirilip isimlendirilen biz gençlerin ne istedikleri çok önemli” sözlerine yer veriyor.

Burada “önemli” konu şu: bir sorunun çözümüne başlamadan önce, nereden kaynaklandığını anlayabilmek gerekir!

Konu “gençler” deniyorsa, “gençlerin” dinlemesi gerekiyor!

Yaşadığı tarihsel süreç, sürecin teknolojik boyutu, bireysel gereksinmeleri iyice anlaşılması gerekiyor!

Şu an otuz/ kırk yıl öncesinin “birikimiyle”, bu günü değerlendirmenin yanıltıcı sonuçlara götüreceği bilinmeli!

Yaşları yarım yüzyılı dolduranlar anımsar; okullarda, dünyanın yuvarlak mı, düz mü olduğunu anlamak için “geminin” dumanından/ direğinden/ ana gövdesinden söz edilirdi. Bugün google’a girdiğinizde “bunca” ayrıntıya gereksinim duyulmadığını göreceksiniz!

Sözüm ona, “gençliği” anlamak için, “onu” iyice dinlemek/ söyledikleri ile ilgilenmek gerekiyor!

Bir adım geriden “düşünüyoruz” demekle olmuyor!

***

Aladağ, yazısında “isteklerinden” bir kaçını şöyle sıralıyor:

Aş, iş istiyoruz,

Adaletli, demokratik bir yönetim istiyoruz,

İnsan haklarından yararlanmak için özgür olmak istiyoruz,

Umutlu bir gelecek sağlanmasını istiyoruz,

Dizi izleyen, oyundan kalkmayan, cep telefonunu elinden düşürmeyen bir kuşak olmamak istiyoruz…

***

Son ondokuz yılda, “gençler” için orta öğretimin yapısı değiştirildi, ardından onlarca üniversite açıldı, binlerce mezun verildi, bunların onlarcasına iş sağlanırken/ binlercesine iş kapıları kapatıldı!

Bugün, en hantal bir işletmenin açtığı beş- on kişilik iş için yüzlerce “üniversiteli gencin” başvurusuna tanık oluyoruz.

Yapılan araştırmalar; iki- üç yıl İş-Kur’a başvuran birçok genç, “umudunu” kestiğinden bir daha oralarda görülmek istemiyor!

Pazarda, tezgahta tanıdıklarım var!

Bitirdiği, üstelik yüksel lisans gördüğü alanda iş bulamayışından dolayı “yapacağım başka bir şey yok” diyen tanıdıklarım…

Kamu kurumlarından, yerel yönetimlere değin “yeni” alınan isimleri bir bir araştırın, yüzde kaçının “gençlerden” oluştuğunu görmek “kimi” şaşırtacak bilmiyorum!

Basına sıkça servis edilen, “yine ilkini yaptı” diye gönderilen bültenlerin “yaşamla/ yaşananlarla” ilgisinin olmadığını, daha çok kıyılarına ördükleri “yandaş” duvarları sağlamlaştırmak için “algı” oluşturduklarını bilelim!

***

Daha bir ay olmadı…

19 Mayıs kutlanırken, “gençlik” o denli güzel, o denli gönülden olması istenen sözler söylendi ki; her zaman olduğu gibi…

Bu ülkede “her yıl” kutlanan, “her yıl” gençliğin nerde olması gerektiği konusunda yüzlerce tümceler söylenen 19 Mayıs’tan politikacıların hiçbir şey anlamadıkları gibi, hiçbir şey yapmaya da istekli olduklarını sanmıyorum!

O günü kurtarmak, o gün için “birkaç” güzel söz söylemek dışında bir anlamı yok yapılan açıklamaların!

Vardık, konuştuk, döndük…

Gençlik” böyle düşünülmüş olmuyor!

***

Yıllarını eğitime vermiş, “iktidarın” saplantıları uğruna “meslek” edinememiş, çeyrek yüzyıllık yaşa geldiğinde okulunu bitirmiş, yaşama tutunabilmek için “iş” arayan “genç” ne yaptınız?

Gençlik”, demokratik bir ortamda “işini” bulup, “aşını” yemek istiyor; çalmak, çırpmak, ekonomiye yük olmak, çalışmadan yaşamını sürdürmek, umudunu yitirmek, sosyal medya bağımlısı olmak, uyur/ gezer yaşamını sürdürmek olmak istemiyor!

Aladağ yazısının sonunda şu sözlere yer veriyor:

Siyasetçilerin biz gençlere yönelik olarak, bize danışarak, bizlerin düşüncelerini alarak, ne istediğimizi bilerek çalışmalar yapmasını istiyoruz” diyor.

Haksız mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar