ABD KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE

Emperyalistlerin olduğu her yerde insan hakları ve hukuk ihlali vardır.

Hukukun ve insan haklarının ihlal edildiği ülkelerde insanlar, Stalin’in tavuğu yöntemiyle idare edilirler.

Stalin’in tavuğu yöntemi yoksul ülkeler ve yoksul ülkelerin devlet yöneticileri için kullanılır. Çoğunlukla tiranlaştırılan yöneticilere halklarını Stalin’in tavukları gibi yolması empoze edilir.

Çünkü bu yöntem çok kolaydır ve emperyalist devletler, sömürülecek ülkelerin halklarıyla uğraşmak yerine, o ülkeden kukla baş yönetici ve yeteri kadar destekçi bulmak daha kolaydır.

Kendi halklarının nefret ve öfkesinden korumak için tiranlaştırılmış diktatör yöneticiler, emperyalizmin gönüllü Stalin’in tavukluğunu kabullenmek zorundadırlar. Bu gerçekleştiğinde de emperyalizmin sömürü tezgâhı kurulmuş demektir.

Emperyalist devletlerin başını ABD’nin çektiğini her halde bilmeyen yoktur.

Esasında emperyalist demek, terör organizatörlüğü demektir.

Ülkemiz özelinden ifade edersek;

Bu düşünce yapısı içinde Türkiye, terör organizatörü ABD için hedef ülke midir?

Evet, hedef ülkedir.

Özellikle ikinci dünya savaşından sonra ele geçirdiği Türkiye’yi sömürmektedir.

ABD, dolayısıyla NATO, Türkiye’deki düzenlerini bozmaya çalışan herkesi çeşitli şekillerde siyasi veya askeri darbelerle devre dışı bırakılarak emperyalist emellerini sürdürmeye çalışmaktadırlar.

NATO yani ABD, yıllardır Türkiye’yi PKK ve FETÖ benzeri örgütlerle kontrol altında tutmaya çalışmıştır. Ancak her iki yapı da 15 Temmuz 2016 tarihli FETÖ kalkışması ile Türkiye’deki otoritelerini ve üstünlüklerini tamamen yitirmişlerdir.

Türkiye’ye karşı yeni oyun peşindeki ABD, son iki yıldır Arap ülkelerini, Ermenistan’ı, özellikle Yunanistan’ı kullanarak Türkiye’yi kuşatmaya başlamıştır. Irak’ta, Suriye’de Kıbrıs’ta, Girit’te, Dedeağaç’ta açtığı askeri üsleri boşuna değildir. Bulgaristan ve Gürcistan sevdası da bilinmektedir.

Tehlike kapımızda ve oyun büyüktür.

Türkiye’yi ve Türk Milletini seven politikacılarımız, ülkeyi kutuplaştırma yerine iç barışı sağlamak için ortak bir dil kullanmalıdırlar. IŞİD ve türevi örgütlerin, FETÖ’nün ve PKK’nın her türden girişimine şiddetle karşı gelmeliler ve bu yapıların yıkıcı ve bölücü olduğu bilicinde olarak oy kaygısına kapılmadan bu yapılara asla yüz vermemelidirler.

Atatürk ve değerlerine, Türk Milletine saldıranların emperyalizmin devşirdiği şer odakları olduğu unutulmamalıdır.

Şer odaklarının yegâne gayesinin Türk Halkını ve Türk Devletini emperyalizmin istediği türde Stalin tavuğuna dönüştürmektir.

Karar Türk ulusunundur,

Karar;

Türk ulusuna,

Atatürk’e ve değerlerine inananlarındır.

Önceki ve Sonraki Yazılar