ADAMLIK VE LİYAKAT KAÇ PARA?

Yüzde Yedi

Türkiye’de önümüzdeki seçim süreç bayağı haşin geçeceğe benziyor.

Burada adamlık ve liyakatin de ederi ortaya çıkacak.

Adam ayartmaya çalışmalar, satın almalar, tehdit ve şantajlar belli başlı akıl çelmenin ve zorlamanın da ana manivelaları olabilir.

Eğer basında yazılıp çizilenler doğruysa mesela Oğuzhan Asiltürk’ün AKP ile yakınlaşması açıkça sürmektedir. Oğuzhan Asiltürk, Sadet Parti’nin AKP’ye eklemlenmesi için 20 milletvekili pazarlığı yaptığı haberi dolaşıyor. Bu haber gerçekten de yalan da olabilir. Benim burada üzerinde durmak istediğim husus Sadet Partisinin kurumsal duruşudur. Bu parti genel başkanları ile oldukça istikrarlı ve tutarlı bir muhalefet siyaseti yürütürken bir anda biri ideolojik geçmişi ile ortaya çıkarak Sadet Partisi’ni ve onun genel başkanını gölgede bırakacak siyasi atraksiyonlara kalkışmasıdır. Kamuoyuna yansıyış şekli ile Asiltürk’ün kendine pazarlıkla bir misyon belirlemesi ve vardığı anlaşmayı bir şekilde Sadet Partililere kabul ettirmeye çalışması etik midir? Asla değildir. İşte bu durum bile tek başına gelecek seçimlerin ne kadar çetrefilli şartlarda gerçekleşeceğini göstermektedir.

Basında da tartışılan husus; MHP neden yüzde yedi barajını ısrarla istediğidir. Çeşitli görüşler olsa da Devlet Bahçeli Bey MHP’nin başına geçtiğinden beri ne yaptıysa aynısını yapacaktır. Şartlar çetrefilleştikçe, siyaseten iktidar olmak avantajlarının kaybettikçe ve siyasi yıkımın hasarlarının büyük olacağı hesaplarını yapınca sayın Bahçeli hem kendisini ve hem de yılların MHP’sini siyasi fırtına ve kasırga ve tusunaminin etkilerinden korumak için kendini sakin limanlara atmaya çalışacaktır. 2023 seçimlerinin Bahçeli ve MHP için çok fırtınalı ve zor geçeceği ortadadır. Bunu fark eden Bahçeli ve kurmay heyeti, seçimi kaybetme olasılığını gördüğü AKP gemisinin dümen suyundan ve yedeğinden zararsızca kurtulmak için yüzde yedi seçim barajı limanına sığınmıştır. Ancak MHP’nin bu hesabını olasılıkla İYİ Parti bozacaktır.

Seçimler ne zaman?

Uzun süredir analiz ettiğim ve izlediğim AKP yani Erdoğan, olasılıkla seçimlere üç büyük propaganda ile girecektir. Bunlar; savunma sanayi, KKTC’nin Kıbrıs Türk Devleti’ne dönüştürülmesi ve Türkiye-Kıbrıs Türk Devleti- Azerbaycan birleşik oluşumuydu. Bu olasılığa şimdi kuvvetle muhtemel yeni anayasa da ekleneceğe benzemektedir. MHP’nin yazdığı anayasa taslağının AKP anayasa taslağıyla örtüşmeyeceği kuvvetle muhtemeldir. AKP, yeni anayasasını özgürlükleri artırma adına yola çıksa da MHP’den destek bulamayacağı için desteğini CHP ve HDP tabanından ve yönetim kadrolarından bulmaya çalışacaktır. Çünkü olasılıkla CHP’nin, HDP’nin ve AKP’nin yeni bir Türkiye düşündükleri bir realitedir. Bu yeni Türkiye’de ancak yeni anayasa ile kurulabilir ki bu konuda bu üç partide düşüncelerindeki nihai ideal anaysa hedefinde buluşmaları büyük olasılıktır.

AKP burada büyük olasılıkla ilk başta düşündüğü üçlü propaganda stratejisini biraz geri alırken yeni anayasa ile özellikle Kürt seçmene ve yeni Türk vatandaşı Suriyelilere de güvenmektedir. AKP hazırladığı yeni anayasayı “milletle beraber yapma” düşüncesinin yanı sıra bu hazırlayacakları anayasayı önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde halka sunmayı da hedeflemiştir. Bu durum anketler ve kamuoyu açısından ölçülüp tartıldıktan sonra beklide tüm seçimler aynı anda gerçekleşmesi de muhtemeldir. Bu tarih olasılıkla gelecek yılın okulların kapanmasından az önce olacaktır diye öngörüyorum. Ayrıca bu saatten sonra AKP için önemli olan milletvekili sayısından çok cumhurbaşkanlığının elde kalmasıdır.

Bu da özellikle MHP ve AKP için büyük yarıştır. AKP, HDP’nin seçmen tabanına, Bahçeli ve ekibi ise MHP’yi terk etmiş ülkücü tabana yönelecektir.

Bakalım adamlık ve liyakatin okkasına biçilen değerler ne kadar olacaktır?

Önceki ve Sonraki Yazılar