BORCUMUZ VAR

Marmara sahillerinde görülen, deniz bitkileri ve bazı mikroorganizmaların sebep olduğu orijinal adı müsilajı, yaygın adıyla deniz salyası denilen yapışkan, sümüksü şey var ya, şimdi bunun benzeri vatandaşın ekonomisinde de görülüyor. Türk ekonomisinin müsilajı başlamıştır.

Vatandaşın geçinmek için yüklendiği kredi borç miktarı anormal boyutlardadır. Son verilere göre Türkiye’de 34.5 milyon kişinin 899 milyar lira borcu vardır. Anlamı da Türkiye’de yetişkin nüfusun iki kişisinden biri borçlu demektir. Ne yazık ki Türkiye’de vatandaşlar borç içinde kıvranmaktadır.

Eğer Türkiye’de öre 34.5 milyon kişi 899 milyar liralık borç yükünün altına giriyorsa Türkiye’de ciddi bir ekonomik kriz var demektir. Vatandaşı borç yükünden kurtarmak için devlet; acilen gelir dağılımında adaleti sağlamalı ve hükümetin vatandaşı tırtıklamak için TUİK üzerinden belirlediği enflasyon yerine piyasanın reel enflasyonu baz alarak geçim endeksini belirlemesidir.

Ne yazık k, Türkiye’de halk sürekli yoksullaşmakta, orta sınıf denilen ana kitlesi gün geçtikçe yok olmaktadır.

OYAK daimi üyesi emekli askeri personel mutsuz.

Hep yazdığımız gibi, askerlerimizin gelecekteki ekonomik sıkıntılarını gidermek için OYAK 1961 yılında kanunla kurulmuştur.

Vatan savunması için canını dişine takan askerlerimizin alın teri maaşlarından kesilen aidatlarla, ekonomik varlığı oluşturulan ve günden güne büyüyen ve Türkiye’nin en güçlü ilk dört holdingi arasına giren OYAK; ekonomik bir devdir.

Bugün için büyük kârlılıkla hızla büyüyen OYAK, ne yazık ki daimi üyelerine nema verirken alabildiğine cimri davranmaktadır. Çünkü OYAK artık daimi üyelerinin hak ve menfaatlerini artırmaktan ve onları memnun etmekten çok, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olma yönünde agresif olarak şirket satın almalara yönelmektedir.

Bunu iddialarımın kaynağı; Ordu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin (OYAD) ve OYAK üyelerinin kurduğu diğer sosyal medya hesaplarında yazılıp çizilenlerdir, OYAK bültenleridir.

Bugün için fazı-ı misal OYAK lağv edilmek istense, OYAK varlıklarının toplamı (tüm borçları ve sabit giderleri düştükten sonra) kalan nakdi değeri kaç lira olurdu? Şu anki aktif OYAK daimi üyelerinin nema toplamları kaç liradır? Bilanço hesapları bakımından ikisi birbirine eşit midir?

Şahsi düşüncem olarak ifade edeyim ki büyük olasılıkla OYAK’ın tüm borçları düştükten sonra varlık değeri Türk lirası bazında şimdiki OYAK üyelerinin nemalarının toplamından çok ama çok yüksektir. Eğer durum benim dediğim gibiyse o halde OYAK’ın bu artık değeri nasıl oluşmuştur? Büyük olasılıkla OYAK üyelerine dağıtılması gereken nema oranlarında yapılan tasarruflarla gerçekleşmişti. Kaldı ki öne sürdüğüm artık değer, bugüne kadar OYAK’a üye olmuş ve zaman içinde ayrılmış tüm üyelerin hakkıdır.

İşte bu anlamda, OYAK’ın karar vericileri, OYAK genel kurul öncesinde, daimi üyelerine 2020 yılı neması olarak kısıtlı olarak sadece % 17 oranında nema vermeyi uygun bulmuştur. Geçen 2019 yılında bir çok üyeyi isyan ettiren %20,5 nema oranı, bu yıl yani 2020 yılında daha da düşürülerek üyelerin yoksullaşmasına sebebiyet mi verilmektedir? Yüksek oranda karlılık açıklayan OYAK şirketleri ortadayken OYAK karar vericilerinin daimi üyelere oldukça düşük nema artışı vermesi emekli üyeleri şaşkına çevirmiştir. Emekli askeri personel, her ne kadar OYAK hızla büyüse de, OYAK büyümesinin kendilerine yeterince yansıtılmadığı ve OYAK yönetimlerince sürekli olarak zarara uğratıldıklarını düşünmektedir.

Ama aynı OYAK geçen yıldan bu yana sanırım bir milyar dolarak yakın satın alma yaparak hızla büyümeye devam etmektedir.

Mesela daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim üzere piyasa karşılığı oldukça düşük olan TOTAL’in 460 milyon ABD doları karşılığında Demirören grubundan satın alınmasını emekli OYAK üyeleri, sürekli olarak sorgulamakta ve kendilerinin zarara uğratıldığını düşünmektedir. Bazı üyelerinin iddiasına göre OYAK bu yıl da her zaman olduğu üzere nema dağıtılmaya yakın bir vakitte tahminen 170 milyon dolar civarında bir parayla SAGRA’yı satın aldığı, TAMEK’i de satın almaya çalıştığı bilinmektedir.

OYAK üyesi emekli askeri personelle yaptığım birçok görüşmede OYAK yönetiminde temsil edilmediklerini, OYAK yönetiminde bulunanların OYAK kanunu gerekçe göstererek emeklilerin OYAK yönetimine giremeyeceklerini ifade ettiğini dillendirmektedirler. Oysaki OYAK yönetim kadrolarında ve OYAK şirketlerinde birçok emekli general bulunmaktadır. Emeklilik sonrası OYAK şirketlerinde göreve başlayan o generaller, OYAK’ın maaşlı elemanı olarak ücreti mukabil çalışmaktadırlar. Dolayısıyla onlarında zaten OYAK üyelerinin hak ve menfaatlerini doğrudan korumak ve savunmak gibi bir misyonları da yoktur. Onlar işe alındılarlı kurumlarda iş tanımlarının gereğini yaparlar.

Kısa ve öz olarak OYAK tüm askeri personel için hayati öneme haiz bir yapıdır. Oldukça faydalıdır. OYAK’ın varlığı korunmalıdır. Ancak idare edilişi ve nema dağıtımı konusunda hatalı kararlar aldığı emekli askeri personel arasında oldukça yaygındır. Artık bu iletişim çağının şeffaflığı sayesinde birçok şeyi gören ve analiz eden OYAK emekli üyeleri OYAK’ın idare ediliş şeklini, yatırımlarını ve nema dağıtma şeklini sorgulamakta ve zarar uğratıldıklarını düşünmektedir.

Bu türden rahatsızlıkları gidermenin en kestirme yolu her halde OYAK kanunun süratle değiştirilerek emekli OYAK daimi üyelerinin de OYAK yönetim ve denetim kurullarında yer almasıdır. Bu konudaki kanun değişikliğine öncülük etmek her halde siyasi partilerdeki aktif siyaset yapan subay ve astsubaylara düşmektedir.

OYAK kanununu değiştirip emekli askeri personelinde OYAK yönetimlerinde temsil edilmesi zor mudur? Hiç de zor değildir. Yeter ki siyasi irade karar versin.

Önceki ve Sonraki Yazılar