ÇANAKKALE'NİN BAŞLICA ÇEVRE SORUNLARI

Çanakkale hakkında anekdotlar kaleme alsam da, Gelibolu ve Eceabat’a doğalgazın bağlanmamasının yarattığı hava kirliliği ve insan sağlığına etkilerine değinsem de, Çanakkale’yle ilgili şöyle dört başı mamur bir konuyu ele aldığımı da düşünmüyorum.

Mart ayının başlarında Çanakkale’nin sorunlarına, çevre konularına duyarlı Pınar Bilir ile haberleştik. Çanakkale’nin çevre sorunlarını madde madde yazıp gönderdi.

Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi Yürütme Kurulu başkanlığı görevini de yürüten Sayın Pınar Bilir’in yazdıkları aynen şöyle;

Kent içinden başlamak üzere,

1. Tarım arazilerinin imara açılması. Akademisyenlerin uzun yıllardır şehrin gelişim yönünün neresi olması gerektiğine dair raporları vardır. Rahmetli Telat Koç hocamızın ve değerli hocalarımızın bu konuya ilişkin önemli bilimsel çalışmaları vardır. Ancak bilim ranta yenik düşmüştür ve Karacaören'nin değerli tarım arazileri imara açılmıştır. Buna hiç olmazsa şu an ki haliyle tamam denmelidir.

2. Atık çöplerin evlerden bertarafına ilişkin sorunlar. Rüzgarlı bir kentin iklimsel özellikleri göz önüne alınmalı ve çöp toplama konteynırları buna göre planlanmalıdır.

3. Kent içinde ciddi çöpe çöp atmama sorunu var. Toplumsal bilinç ve davranış eksikliği.

4. Sarıçay meselesi. Kent konseyi bünyesinde de bir çalışma grubu kurulmuş, rapor sunum için hazırdır. Ancak yetkili her kurumun üzerine durumdan vazife alması gerekir.

5. Hafriyat atığı sorunu. Bu konuda kendimin de katıldığım pek çok toplantıda Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nün Belediye'nin gösterdiği her yere itiraz ettiğini duydum. Bunun gerçekliği söz konusu ise bir an önce sorunun giderilmesini, anlaşmazlığın çözülmesini talep ediyoruz.

6. Metalik Madencilik Projeleri. ki bunların çoğu Çanakkale'nin içme ve kullanma suyu kaynaklarının su havzalarında yer almakta, sondaj çalışmalarında dahi yaşam için gerekli olan sudan karşılandığı biliniyor. Bu anlamıyla doğanın bütünü ile tahribatı söz konusudur. Tabi ki bu durum Sarıçay'ın kirliliğine de sebep olmaktadır.

7. Termik santraller. Şu an aktif çalışan 5 termik santral var. zaman zaman yapılması planlanan projelerde gündeme geliyor.

8. Taş ocakları. Bu konuda kesinlikle çalışma yapılmalı. Ne zaman ruhsat aldılar, ne kadar süre ile çalışacaklar, denetimleri yapılıyor mu bilinmeli

9. Metalik madencilik projelerinden gündemin gerisine düşmüş olsa da çimento fabrikaları. Pek çoğu atıkların yakılması ile üretim yapmakta doğa tahribatının yanında karbon emisyonunu da bir kez daha artırmaktadır. Bakınız Akçansa Çimento Fabrikasının sahasına. Bakınız etrafındaki zeytinliklere.

10. Plansız RES projeleri.

11. Köy girişleri ve çıkışlarındaki atıklar.

Sevgili Pınar Bilir her şeyi açık açık yazmış. Bu konuda gerek valiliğe, gerek belediye’ye ve gerekse Çanakkalelilere büyük görevler düşmektedir. Devlet yöneticilerinin, yerel yönetimlerin ve halkımızın Çanakkale’ye ve Çanakkale’nin çevre sorunlarına duyarlı göstermesi gerektiği ortadadır.

Çünkü, Çanakkale tarih yaratan bir şehirdir. Çanakkale, insanlığın abide şehirlerindendir. Çanakkale bir bütün olarak tarihiyle, doğasıyla, kültürüyle korunması gerek insanlığın mirası bir şehirdir.

Böyle bir şehri ekonomik gerekçelerle, para kazanma hırsıyla veya vurdumduymazlıkla kirletmek, çevresine ve doğasını tahrip etmek ve zarar vermek Türkiye’ye yakışmaz.

Ülkemizin ve dünyanın efsane şehirlerinden olan Çanakkale’nin sürdürülebilir kent anlayışı korunması bir zorunluluktur.  

Önceki ve Sonraki Yazılar