EVLİLİĞİN OLMAZSA OLMAZ KURALLARI

Evlilik; bir kadınla bir erkeğin yasal birleşmesiyle oluşan kurumsal bir yapıdır. Bir evliliğin geçerli olabilmesi için yasal ve toplumsal normlar bakımından kabul edilebilir bir birleşmenin olması gerekir. Türkiye’de çiftler geleneksel olarak resmi nikâhın yanı sıra imam nikâhı ile de evlilikleri söz konusu olmakla beraber sadece resmi nikâhla veya sadece imam nikâhı ile de yaşayan çiftler de bulunmaktadır.

Son yıllarda resmi veya dini evlilik usulleri dışında, birlikte yaşam sürerek evlilik hayatı oluşturan aile yapıları da gün geçtikçe sıkça görülmeye başlamıştır.

Evlilik her ne kadar bu şekilde tarif edilse de, evlilik öncesi ve evliliğe giden yolda ülkeden ülkeye değişen farklı örf ve adetler de bulunabilmektedir. Bizim için Türkiye’de evlilik demek; gelenek ve görenekler açısından (dini nikah) veya medeni hukuk açısından(remi nikah) tanınmışlığı olan, toplum tarafından da kabul edilen birleşme demektir.

Dünyadaki evlilik türleriyle alakalı bir çok sosyolojik çalışmalar yapılmakla beraber özellikle Türkiye’ye özgü yer evliliklerde bulunmaktadır.

  • Taygeldi Evliliği ( analı kızlı aynı eve gelin gitme)

  • Sorarat Evliliği ( Eşi ölen erkeğin baldızıyla evliliği)

  • Levirat Evliliği ( ağabeysi ölen erkeğin yengesi ile evlenmesi)

  • Kan Bedeli Evliliği ( aralarında kan davası olan iki ailenin kan davasını sonlandırmak için yapılan evlilik)

  • Berdel Evliliği (farklı aileden evlenecek iki erkeğin evlilik çağındaki kız kardeşlerin değiştirilmesi suretiyle evlilik)

  • Akraba Evliliği

Özellikle Türkiye’deki 1950’ler sonrası başlayan köyden kente göçler, 1990’lı yıllarda doyuma ulaşmıştır. İster tam, isterse eksik kentleşme süreci sonunda Türkiye’de yerel ve bölgesel kültürel farklar gün geçtikçe azalmış ve hatta neredeyse homojen bir hale gelmiştir. Bu homojenliği sağlayan ana unsur ise; yerel ve küresel kapitalizmin oluşturduğu kent kültürü içinde aynı sosyal ortamda yaşayan, eğitim alan, çalışan insanlar arasındaki kültürel benzerliklerin çoğalmasıdır. Dünyada özellikle batı eksenli kültürlü toplumlarda( Türkiye de dâhil) aile yapıları ve evlerin iç düzenleri birbirine benzer hale gelmiştir.

Türkiye özelinde ama genelde de dünya üzerinde farklı kültürden gelen insanlar, gittikçe artan ortak müştereklikler sayesinde çok kolayca ve uyum içerinden sürüp giden evlilikler yapabilmektedir.

Ama ancak her şeye rağmen, uyumlu bir evliliğin sürdürülmesi için olmazsa olmaz bazı zorunluluklar da bulunmaktadır. Bu zorunluluklar veya asgari müştereklere uymak kaydıyla dünyanın en büyük kariyeri mutlu bir yuva kurmaktır.

İyi bir aile iletişimi ağı içerinde mutlu bir yuva kurmanın olmazsa olmaz kuralları;

  1. Karşılıklı hoşgörü ve anlayış,

  2. Sevgi ve saygı,

  3. Güven ve sadakattir.

Son söz; mutlu bir yuvada bahar mevsimi hiç bitmez, dost sohbetleri hiç esilmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar