MUHARREM İNCE’YE YAZILMIŞ BİR MEKTUP

Aşağıdaki mektup 28 NİSAN 2020 tarihinde Muharrem İnce’nin TBMM’de görünen mail adresine gönderilmiştir. Eline ulaştı mı? Okudu mu? Okuduysa nasıl değerlendirdi bilmiyorum. Ve hatta gönderdiğim mail adresinin o günlerde aktif olup olmadığını, geçerliliğini de bilmiyorum. Ama o gün Sayın Muharrem İnce’ye gönderdiğim mektuptur.

……………….

Gönderen : omeryildiz81@hotmail.com

Tarih : 28.04.2020 Sal 13:39

Kime: muharrem.ince@........tr

Değerli Hocam, Değerli Milletvekilim...

Bizler vicdanının sesini dinleyip aklı ile oy kullanan insanlarız. Bizim vicdanımız ezilenden, halktan yanadır. Bizim aklımız Mustafa Kemal Atatürk'ün dünya görüşü ve hayata bakışı eğitenlerdeniz. Hal böyle olunca hayatı, ülkemizi ve dünyayı algılamamızda bu yönde olmaktadır. 

Sayın Milletvekilim... Etrafımdaki yüzlerce insan, hatta hiç tanımadığım ve ahbaplık etmediğim bir çok insanla Atatürk'ün fikirleri, ilkeleri ile yani ALTI OK prensipleri ile kolayca iletişim kurabilmekte ve en uç noktadaki insanlarla tartışmaya girdiğimizde dahi düşünsel zenginliğimizle onları etkileyebilmekteyiz. Çünkü bizim dünyaya bakışımız ve siyasi iklimimiz Atatürk'ün ALTI OKU ile hayat bulan ALTI İKLİMLİ BİR VATAN ÖZLEMİDİR. 

Ne yazık ki bizler bu özlemlerimizi Kılıçdaroğlu'nun ve ekibinin yönettiği CHP ile gideremiyoruz.  Nedenine gelince;

Birinci neden CHP'nin Atatürk’ün altı silindirli güçlü motorunun pistonlarını birer birer devre dışı bırakarak  ne olduğu anlaşılamayan tek motorlu pancar motoruna döndürdüler. Kılıçdaroğlu CHP'sinin  altı ok ilkelerini sahiplendiğini ve bu yönde siyaset izlediğini düşünmüyoruz. Ne yazık ki Kılıçdaroğlu’nun (eğer bilerek bunu yapmıyorsa) etrafını neo-liberal küreselciler, FETÖ diasporası ve PKK uzantısı HDP sempatizanı etnik Kürtçülerin kuşattığını düşünüyoruz. Bu bağlamda Kılıçdaroğlu'nu geldiği ilk günden bu yana izlediğimi ancak her durum şart ve ahvalde ısrarla demokratik anayasa isteğini dillendirirken istediği anayasanın biraz önce saydığı grupların isteğine cevap verecek şekilde Türksüz, Türk Milletsiz ve Atatürksüz bir anayasa özlemi ile yanıp tutuştuğuna inanıyorum. Çünkü Kılıçdaroğlu'nun eylemleri ile söylemleri birbirine uyumlu değildir. Bu konuda size çokça örnekler sayabilirim.

Sayın Hocam...

Ben CHP üyesi de oldum... CHP için kapı kapı da dolaştım. Lütfen yapacağım teşbihi mazur görünüz ki ne yazık ki CHP'de  yerelde delege ağaları, genelde delege beyleri etkilidir. Bu anlayışla kuşatılmış CHP'nin iktidar olma gibi bir derdi yoktur. Ağlar ve beyler küçük olsun benim olsun anlayışı ile halkın çaresizliğini acımasızca suiistimal ederek, alınan  belediye başkanlıkları, meclis üyelikleri ve yeteri kadar milletvekilliği ile particilik oynamaya CHP iktidarında olmayı başarı saymaktadırlar. 

Bu ilkel çağ dışı anlayışı CHP'den uzaklaştırmak kısa vadede mümkün de değildir. Çünkü CHP'nin köşe başları ağalar, beyler, neo-liberaller, cemaat sevenler ve PKK uzantılı HDP sevdalıları tutmuşa benzemektedir. Bu şartlarda, bizi çaresizler siyasetin içine girdiğinde, kırk haramiler tarafından kuşatılmış gibi kendimizi siyasetin dışına zor atmaktayız. Bu durum biliyorum ki sadece CHP'de yoktur. Bütün partiler üç aşağı beş yukarı aynıdır. Ama bizi ilgilendiren CHP'dir. Çünkü CHP ata mirasımızdır.

Sayın İnce...

Ben Fenerbahçeliyim. Fenerbahçeli olarak üç öğün Galatasaray'a, Beşiktaş'a laf atarak, onları karalayarak şampiyon olamam. Onları aşağılayarak, onları şikecilikle, üç kağıtçılıkla suçlayarak da şampiyon olamam. Şampiyon olmak için iyi tesislere(CHP'de yeteri kadar tesis vardır.) iyi oyunculara, iyi antrenörlere, iyi teknik direktöre ihtiyaç vardır. Bunlar olmadan takım şampiyon olmaz, olamaz. CHP'nin başkanı, dünyanın en iyi liderlerinden biri olan Atatürk'tür. CHP'nin samimi taraftarları " Ne Mutlu Türküm Diyene" diye haykıranlardır. Ama gel gör ki Yeni CHP'nin Kılıçdaroğlu ve yönetici kadroları, tribünlerin sesini ve tezahüratlarını duymamaktadır. CHP şu anada, Türk Milletine alerji duyan (duyduğunu düşündüğüm),hatta Atatürk'ü ve fikirlerini siyasi hedefleri için kabullenmiş görülen tiplerle , "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" demekten imtina edenler tarafından idare edildiği izlenimi vermektedir. Bu kanaat sadece bende değil milyonların da yüreğinin acısıdır. 

Sayın Hocam...

Bizler demokratik laik sosyal hukuk devletine inanan, Atatürk'ün altı ilkesini özümseyen , onun yaşam felsefesini, yaşam felsefesi yapan insanlarız. Sizden istirhamın Türk Milletini, Atatürk Milliyetçiliği çerçevesinde daha da gür sesle sahiplenmeniz, Atatürk'ün ilkelerini; FETÖ’cü, Neo-libral ve etnik Kürtçülere hizmet eden tiplerin gözüne gözüne sokmanız, beyinlerine işlemenizdir. Bu mümkün mü? Aslında mümkün olmadığını adım gibi biliyorum. Bu nedenle HDP yandaşlığı ile Kürt oylarını alacağı fikrini CHP'ye zerk edenlere, FETÖ sahtekarı fırıldaklara, dünya vatandaşlığı saçmalığında neo-liberalleşen sözde solcu tayfasına her zaman olduğu gibi yüz vermeyerek, hatta onlarla açıktan da mücadele ederek doğru yolda ilerleyiniz. Biz altı okun Milliyetçiliği ile MHP'yi, devrimci ve halkçılıkla, HDP'yi, laiklik ilkemizle de sözüm ona muhafazakar İslamcı partilerin tabanını ikna edebiliriz. Yeter ki CHP' aslına dönsün. Yeter ki CHP'yi Türk Milletinin " NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" diyen evlatları yönetsin.

Kılıçdaroğlu'nu demokratik anayasa ile özlemi, kendini sarıp sarmalayan diasporanın istediklerine cevaz verecek Türksüz, Türk Milletsiz, Atatürksüz  bir anayasa olduğunu lütfen çok iyi idrak ediniz. Türk Milletsiz, Atatürksüz, anayasamızın değişmez başlangıç kısmı ile değişmez maddelerinin ihlal, ihmal veya sulandırılması ile biliniz ki Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti fiilen yıkılmış olacak ve Türk Milleti bu ülkede etkisiz kılınarak aşırı etnik gruplara bölünecek ve Sevr gerçekleştirecek adımlar ardı ardına gelecektir. 

Sayın Hocam...

Şuna inanıyorum ki en nihayetinde zamanı ve vakti geldiğinde AKP-HDP ve YENİ CHP el ele vererek anayasamızın değişmez maddelerini değiştirerek devletimizi bizim devletimiz olmaktan çıkaracaktır. Siyasal sürecimiz hızla çıkmaza doğru gitmektedir. Atatürksüz ve Türk Milletsiz Türkiye'de bizim özgürlüğümüz yok olacaktır. 

Biz kim miyiz derseniz " Ne Mutlu Türküm Diyene" diyeniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar