Osman Selim Kocahanoğlu

Osman Selim Kocahanoğlu

58 YIL ÖNCESİNIN SOLUK BİR FOTOĞRAFI...

Sizleri bilmem ama ben biraz arşivciyim. Bugün dosyaları karıştırırken İ.Ü.İktisat Fakültesi öğrenci karnemi buldum. Bir de içinde 16.9.1963 tarih ve 07418 numaralı makbuz. Meğer bu makbuzla 57 TL. sömestr harcı yatırmışım.

Mühürlü kaşeli karnemi karıştırınca derslerimiz ve hocalarımız çıktı karşıma: M. Emin Altan/ Ömer LÜTFİ Barkan / İdris Küçükömer/ Kemal Gürkan/ Hüseyin Nail Kubalı / Abdullah Türkoğlu/ Feridun Özgür / Mehmet Oluç/ Kenan Bulutoğlu/ Sencer Divitçioğlu/ Haydar Furgaç/ Sabri Ülgener/ Z.F. Fındıkoğlu/Sıddık Sami Onar /Cavit Orhan Tütengil/Amiran Kurtkan/ Gülten Kazgan/Mükerrem Hiç / Orhan Dikmen/ Sabahattin Zaim/Bedii N. Feyzioğlu...

Yarım asır öncesinin utangaç köy delikanlısı. Soluk bir fotoğraf, masum bir duygusallık. Göksel Arsoy'a benzetenler olurdu beni... Yeşilçama atlasam ne olurdum acaba? Fındıkoğlu bir defasında iki nolu büyük ANFİDE bana Karl Marks'ı anlattırmış, kendisi de ön sıraya oturup beni dinlemişti...

Evine gidip tanıdığım iki hocamı hatırlarım. Fındıkoğlu ve Kubalı. İkisi de Erenköy'de otururdu. Rahmetler dilerim. Yıllar sonra Gülten Kazgan hocam beni hiç tanımadan Tarihçi Kitabevinde "VAHDEDDİN" konferansımı dinlemeye gelmişti. Eline sarılıp öğrencisi olduğumu söyleyince duygulanmıştı. Bizler de artık yolun sonuna geldik sayılır... Azrail peşimizde...

Abdullah Türkoğlu dekanımız, biryantinli saçlarıyla Şinasi Sunat Fakülte sekreterimizdi... Kızlarımıza gelince bahar çiçeği gibi kokarlardı. Anfi kapılarını bekleyen hadememiz Tokatlı Aziz Efendi unutulur mu hiç? Şahit falan istemeye gerek yok, çift imzalı diplomamız da duvarda asılı. Isteyen görebilir.

Evet. Küçük bir defter, silik bir makbuz soluk bir fotoğraf. Hayali bile cihan değer...

OSK/ 13 Ekim 2021

Önceki ve Sonraki Yazılar