Pekcan Türkeş

Pekcan Türkeş

BAŞKENTİ ÜLKEYLE AYNI ADI TAŞIYAN LÜKSEMBURG

Başkenti, ülkeyle aynı adı taşıyan Lüksemburg ya da resmî adıyla Lüksemburg Büyük Dükalığı, Batı Avrupa'da, denize kıyısı olmayan küçük bir devlettir. Toprakları Belçika, Fransa ve Almanya ile çevrelenmiştir. Başkenti, ülkeyle aynı adı taşıyan Lüksemburg'tur.

AVRUPA’NIN EN KÜÇÜK ÜLKESİ

Batı Avrupa ülkeleri arasında yer alan Lüksemburg'un yüz ölçümü 2.586 kilometrekaredir. Avrupa'nın en küçük ülkelerinden biri olup refah seviyesi en yüksek ülkeler sıralamasında 12. sıradadır.
Lüksemburg,her iki dünya savaşında da tarafsızlığını ilan etmesine rağmen Almanların işgalinden kurtulamamış.

DÜKALIK SİSTEMİYLE YÖNETİLEN DEVLET

Masalımsı bir şehir hissini veren Lüksemburg, dünyada halen bağımsız olarak varlığını sürdüren ve Dükalık sistemiyle yönetilen tek devlettir.
Ülkede parlamenter temsilî demokrasi ile birlikte anayasal krallık sistemi vardır.

IŞIKLI ÜLKE

Şehrin, İngilizce ismi “Luxembourg” dur. İsminin kelime anlamı “Işıklı ülke” dir.
Dünya üzerinde, yaşam kalitesi açısından, dünya 4’ncüsüdür. Eski kaleleriyle, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

BAŞKENT LÜKSEMBURG

Masal Şehir Lüksemburg bir vadide kurulmuş. Vadinin içinde yürüme yolları, parklar, tarihi evler ve bir nehir var. Vadiye iniş çıkış için belli noktalardaki asansörler de kullanılabilir. Şehir meydanı yakınında "dünyanın en güzel seyir terası" dedikleri bir terastan da vadiyi ve tüm kenti izleyebilirsiniz.

TARİHİ ESKİ ŞEHİR

1994’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren tarihi eski şehir surları ile göze çarpıyor. Kale, “Kuzey’in Cebelitarık’ı” olarak adlandırılmış fakat 1867-1883 arası orjinal yapı yıkılmış. Günümüzde yeri hâlâ belli oluyor.

Özellikle Orta Çağ olmak üzere geçmişte Avrupa'nın kalesi konumunda bulunan Lüksemburg'un en güçlü kalelerinden biri Eski Şehirde bulunuyordu. Kalenin kalıntılarını ve surları görebileceğiniz bu eski şehirde zikzaklı sokaklardan kısa yürüyüşlerle geçerek büyük meydanlara ve saraylara çıkabilirsiniz.

Arnavut kaldırımlı yolların , tarihi bahçelerin bulunduğu Eski Şehrin merkezinde Place d’Armes adında bir meydan var. Meydanın etrafı restoranlarla ve hediyelik eşya dükkanları ile çevrili.

NOTRE DAME KATEDRALİ

Gotik tarzıyla enfes bir mimariye sahip olan Notre-Dame Cathedral, 1613-1621 yılları arasında inşa edildi. Ülkenin ileri gelenlerinin mezarlarının da yer aldığı bu katedral, kuleleri ve Rönesans tarzı mimari detaylarıyla turistlerin ilgi odağı.

BÜYÜK DÜK SARAYI

Dükler sarayı; Lüksemburglular için ulusal bağımsızlık sembolü haline gelmiş, önceleri otel olarak hizmet veren, sonrasında restorasyona uğramış hükümet binası haline gelmiş. Günümüzde hâlâ Büyük Dük ve Düşes’in ikametgâhı olan bu yapı, aynı zamanda resmi işlerin yürütüldüğü bir yapı olarak da kullanılıyor.

GELLE FRA ALTIN LADY

Anayasa Meydanında 1. Dünya Savaşına katılan Lüksemburglular için dikilmiş bir anıt bulunuyor.21 metrelik sütunun üzerinde elinde barışı simgeleyen defne çelengiyle yer alan altın rengindeki kadın heykeli, Gelle Fra (Golden Lady) olarak biliniyor. 1. Dünya Savaşında Lüksemburg tarafsız kalmasına rağmen Almanlar tarafından işgal edilmiş. Her ne kadar Almanlar bunun Fransa ile savaşmak için askeri bir gereklilik olduğunu belirtmiş olsa da Lüksemburglular buna inanmamış ve bazıları gönüllü olarak Fransa ve Belçika saflarında savaşa katılmışlar. 1923’de dikilen Anıtın altında ölmüş bir askerin başucunda yas tutan bir erkek figürü bulunuyor.

ADOLPHE KÖPRÜSÜ 

Lüksemburg'un bağımsızlığı simgeleyen Adolphe Köprüsü, Petrus Nehri üzerinde şehir merkeziyle tren garını birbirine bağlama görevi üstleniyor. Ulusal simge değeri taşıyan 153 metre uzunluğundaki köprü, hem yaya  hem de araç trafiğine açık olarak kullanılabiliyor. 1900 yılında yapımına başlanarak üç yılda tamamlanan köprü, adını inşa edildiği dönemde Lüksemburg'da hakim olan Büyük Dük Adolph'tan almıştır.

BOCK KAYALIKLARI 

Lüksemburg’ın Bock kayalıkları ilginç bir yapıdır. 21 kilometrelik yer altı geçitleri kaya kanalıyla kesiliyor. Eskiden binlerce savunmacının bulunduğu bir yermiş. 40 bin metrekarelik etkileyici bir alanı, surların üzerinde yürüyerek keşfedebilirsiniz.

Ülkenin savunma gücünü yükseltmek için üzerine kale inşa edilen devasa bir kayalık olan Bock Casemates, içine oyulan galeri ve tünellerle oldukça gizemli ve etkileyici bir görünüme sahip. Şehri düşmana karşı korumak için oluşturulan bu tüneller, günümüzde ülkeye gelen turistlerin en gözde ziyaret noktalarından.

2. GUİLLAUME SARAYI 

Lüksemburg’un en büyük açık alanlarından biri olan Guillaume Sarayı günümüzde bir yaya bölgesi haline getirilmiş. Eski Franciscan manastırı burada bulunuyordu. Alanın ortasında II. Guillaume, Hollanda Kralı ve Lüksemburg Büyük Dükası heykelini görebilirsiniz.

Çevrede yakın zamanda restorasyondan geçen değerli mirasları da fark ediyorsunuz. Yapılardaki İspanya etkisinin olduğu  dikkati çekiyor.

ORMANLIK ARDENNES BÖLGESİ

Lüksemburg şehrinde oldukça düz bir manzaraya tam tersi bir şekilde duran Ardennes; yüksek ormanlık platolar, uçurumlar, ormanlık tepeler ve gizli vadilerin yanı sıra sayısız etkileyici manzaraları seyredebileceğiniz bir yer.

Hitler’in İkinci Dünya Savaşı’ndaki son büyük seferini gerçekleştirdiği bölgede güçlendirilmiş kaleleri göreceksiniz. Wiltz Kalesi’nde Bulge Savaşı Müzesi, İkinci Dünya Savaşı temalı sergileriyle turistleri ağırlıyor.

KÜÇÜK İSVİÇRE:MÜLLERTHAL

Lüksemburg’da ‘Küçük İsviçre’ olarak da bilinen Müllerthal, bölgesinin derin ormanları, kristal gibi berrak dereleri ve muhteşem ilginç kaya formasyonları ile doğa yürüyüşleri yapmak için şahane bir yer.

TARİHİ KASABA ECHTERNACH

Müllerthal şehrinden biraz daha doğuya doğru gidildiğinde ise karşınıza Echternach kasabası çıkıyor. İsviçre’nin küçüğü olarak da bilinen şehirde taşlık dağlar, tepeler, ormanlar sürekli birbiri ile kesişen yürüyüş yolları doğa yürüyüşü ve bisiklet sevenler için adeta bir cennet ortamı yaratıyor.

BERDORF KÖYÜ

Büyük Lüksemburg Dukalığı’nın en önemli turistik yerlerinden. Black Ernz, Sure ve Aesbach nehirlerine tepeden bakan bir vadide yer alan Berdorf, üç bin hektarlık bir orman arazisi içerisinde çok iyi şekilde korunmuş sayısız patikalar, vadiler ve yarıklar arasındaki yürüyüş yollarını oluşturuyor. Kaya tırmanışçıları için de oldukça popüler bir destinasyon.

MONDORF-LES-BAİNS

Yerel ürünlerle yapılan yemekleri ile çok meşhurdur. Zamanında buraya Romalılar sıkça uğradığı için kalıntıları şimdi çıkarılıyor.Termal su, spor ve eğlence aktiviteleri gibi şeyler de eklenince Mondorf tam bir turistik merkez olmuş.

WALFERDANGE KALESİ

19. yüzyılın sonuna kadar Grand Ducal‘ın ikametgahı olan kale, Lüksemburg’un başlıca turistik güzergahlarından biridir. Kalenin yer aldığı bölgede bir de köy var. Manzaranın yanında yer altı su kemeri içeren geniş bir arkeoloji burayı daha önemli yapıyor.

LAROCHETTE KALESİ

Larochette, ormanlarla çevrili dar, kayalık bir vadi içinde yer alan şirin bir eski pazar kentidir. Mükemmel bir Orta Çağ meydanına, endüstri müzesine ve birçok eski sokağında tarihi eserlere sahiptir. Art Nouveau freskleri için Neo-Roma kilisesine girmeyi ihmâl etmeyin.

LÜKSEMBURG’DA DAMAK ZEVKİ 

Lüksemburg mutfağı genellikle Alman ve Fransız yemeklerinin karışımından meydana geliyor.

Judd mat gaardebounen: Domuz etinden yanına patates ve fasulye diyebileceğimiz Alman esintili bir yemek. 
Träipen: Lüksemburg’daki sosisler bildiğiniz sosislerden biraz farklı. Träipen sosislerinin içinde kan var. Bu nedenle bu sosislere kan sosisi deniliyor. Domuz etine biraz kan karıştırılarak yapılan bu sosisler genellikle patates ile servis ediliyor. 

Écrevisses à la luxembourgeoise:Tatlı su ıstakozu olarak da bilinen Kereviti Lüksemburg mutfağında bolca görebilirsiniz.
Bouneschlupp Çorbası:Minik sebze parçaları ve etlerin bulunduğu bu çorbanın içinde yeşil fasulye, havuç, patates,pırasa, kereviz ve soğan var.

Kuddelfleck: İşkembe etinden yapılan bu yemek genellikle domatesli bir sosla servis ediliyor.

Paschtéitor bouchée à la reine: Milföy hamurunun içine tavuk eti, mantar ve beşamel sos eklenerek yapılıyor.

Cheese Fondue: Bazen çikolata sosuyla bazense peynir eritilen fondüler Lüksemburg’un popüler tatlarından

Rösti: Rendelenen patateslerin kızartılmasıyla oluşan Rosti, geleneksel bir Avrupa yemeğidir diyebiliriz.

Gromperekichelcher: Türkiye’de mücver olarak bildiğimiz tadın bir farklısı Lüksemburg’da karşımıza çıkıyor.

LÜKSEMBURG’UN ANIMSATTIKLARI 

?Ülkede çevresindeki komşularının etkisiyle 3 dil konuşuluyor: Almanca, Fransızca ve Lüksemburgçadır.İngilizce pek yaygın değil.Bir restorana gittiğinizde, önünüze gelen menü, büyük olasılıkla “Fransızca” olabilecektir.
?Ülke son derece gelişmiş bir ekonomiye sahiptir ve  kişi başına düşen milli gelir ortalamasında IMFye ve Dünya bankası verilerine göre birinci sırada yer alır. 
?Lüksemburg; Avrupa Birliği,NATO, OECD, Birleşmiş Milletler ve Benelux topluluğunun üyelerindendir. 
? Resmi olmayan rakamlara göre Lüksemburg'un toplam nüfusu 543.476'dır.
? 82 kilometre uzunluğa, 57 kilometre genişliğe sahip olan Lüksemburg, dünyanın en küçük ülkelerinden birisidir. 195 ülkelik dünya haritasında büyüklük bakımından 175. sıradadır.
? Üç yatay şeritten oluşan Lüksemburg bayrağı kırmızı, beyaz ve mavi renklerinden oluşur. Kırmızı, savaşta dökülen kanları simgelerken, beyaz barış ve refahın sembolüdür. Fransa bayrağından esinlenerek tasarlanmış bayrakta, mavi rengi Fransa'ya ithaf edilmiştir. İki ülkenin bayrakları arasındaki tek fark, Fransa bayrağındaki şeritlerin dikey olmasıdır.
? Avrupa’nın en düşük işsizlik oranına sahip olan ülkesi Lüksemburg’da, çalışan kesimin büyük bir bölümü de çevre ülkelerden araçlarıyla her gün işe gelip gidiyor.
? Başkent Lüksemburg, 1995 ve 2007 yıllarında olmak üzere iki kez Avrupa Kültür Başkenti olma özelliğini taşıyan tek şehirdir.
? Benelüks; Belçika, Hollanda ve Lüksemburg'un coğrafi olarak birlikteliğini anlatan, politik ve ekonomik iş birliği temeline oturan uluslararası bir birliktir. "Benelüks" adı, bu üç ülkenin kendi dillerindeki adlarının ilk hecelerinin birleştirilmesiyle (BELGIË, NEDERLAND, LUXEMBURG) oluşuyor.
? 1985 yılında Schengen Antlaşması’nın imzalanmasıyla burası da turistik bir bölge haline gelmiş. Lüksemburg, Almanya ve Fransa sınırında bulunan Schengen, Mosel Nehri kıyısında şaraplarıyla ünlü ufak bir köy.
? Şehrin biraz dışında P + R (Park and Ride) denilen ücretsiz park yerleri var, buralarda park yerinin hemen önündeki duraklardan otobüse binerek şehre gelebilirsiniz.
? Lüksemburg’da   “Portekiz”li göçmenler çoğunlukta bulunuyor.
?Ülkede, muhteşem bir köpek varlığı var. Şöyle ki, her 5 kişiden birinin köpeği bulunduğu söyleniyor.
? Lüksemburg; önemli bir finans merkezi.
? Lüksemburg, toplu taşımanın tamamen ücretsiz olduğu dünyanın ilk ülkesi olarak tarihe geçmiş.
?Grandük Jean Modern Sanatlar Müzesi (Mudam Luxembourg Modern Art Museum), ülkenin dünyaca ünlü sanatçılarına ait eserlerine ev sahipliği yapıyor.
?Bireysel bankacılık sistemi de oldukça gelişmiştir. Şehirde, 220 banka şubesi bulunmaktadır. Avrupa’nın birçok zengini, bu ülkede banka hesabı açtırmıştır ve ülkenin bankaları, mahkeme kararı bile olsa, bu hesaplar hakkında kimseye bilgi vermezler.
?Lüksemburg bir vadiler ve viyadükler şehri aynı zamanda. Vadide yer alan Grund bölgesi, Closen bölgesi şehrin özellikle eğlence hayatı için büyük anlam ifade ediyor.
?Esch-Sur-Sure doğal Parkındaki Gölde tekne turları, balıkçılık, dalış, yelken gibi etkinliklerde bulunabilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar