Bağış: Fetö ile yurtdışında mücadele daha fazla önem kazanmıştır!

Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, 15 Temmuz'un 5.Yıl dönümü nedeniyle FETÖ terör örgütünü anlatmış olduğu videolu mesaj yayımladı.

HABER:BORA ÖZİZMİRLİ

Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, 15 Temmuz'un 5.Yıl dönümü nedeniyle FETÖ terör örgütünü anlatmış olduğu videolu mesaj yayımladı.

FETÖ'nün yurt içi ve yurt dışında suç ve istihbarat örgütü şeklinde çalıştığını belirten Egemen Bağış, örgütün medya, bankacılık,eğitim vb. sektörlere sızmış bir çok elamanın deşifre olduğunu söyledi.

FETÖ'nün,  5 yıl içerisinde yurt içinde çok büyük darbe aldığını bunun sonucunda örgütün strateji değişikliğine giderek yurt dışında faaliyetlerine ağırlık verdiğini aktaran Egemen Bağış, " Türkiye dışındaki FETÖ yapılarıyla mücadele daha fazla önem kazanmıştır."dedi.

FETÖ'nün yurt dışı yapılarıyla mücadelenin Dışişleri Bakanlığı'nın en öncelikli gündem maddelerinden biri olduğunu da dikkat çeken Bağış, FETÖ'nün  ülkeler için güvenlik tehditi olduğu konusunda yurt dışındaki muhataplarına sürekli uyarıp, gerekli tedbirlerin alınması için çalışma içerisinde olduklarını sözlerine ekledi.

Maddeler halinde sıraladığımız Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Egemen Bağış'ın açıklamasının tam metni şöyle:

İyi Pazarlar. 15 Temmuz’un 5. yıldönümünü idrak ettiğimiz bu hafta size FETÖ ihanet çetesinden bahsetmek istiyorum. 
 
• Evet FETÖ tarafından planlanan, örgütün ordumuz içine sızdırılmış mensupları tarafından silahlı kuvvetlerin emir komuta zinciri dışına çıkılmak suretiyle gerçekleştirilen, 251 vatandaşımızın şehit olmasına ve iki binden fazla vatandaşımızın yaralanmasına neden olan 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden beş yıl geçti. 
 
• 15 Temmuz, FETÖ terör örgütünün devletimize yönelik yarattığı büyük tehdidi ortaya koymuştur. Bu tehdidin bertaraf edilmesinde en büyük pay, kendi iradesi üzerinde bir güç tanımadığını, devletini ve demokratik kazanımlarını korumak için hayatını vermeye hazır olduğunu ortaya koyan Türk halkına aittir.
 
• Geçtiğimiz beş yılda devletimizin temel önceliklerinden birini yurt içinde ve yurt dışında FETÖ’yle mücadele oluşturmuştur.  Yurt içinde, öncelikle 15 Temmuz sorumlularının hukukun üstünlüğü ilkesi temelinde adalet önünde hesap vermeleri sağlanmış, ayrıca, FETÖ’nün devlet kurumları içerisindeki örgütsel yapılanması deşifre edilmiş, mensupları hakkında idari ve adli süreçler başlatılmış, nihai tahlilde örgütün “paralel devlet yapılanması” çökertilmiştir. 

Ayrıca, FETÖ’nün devlet kurumları dışında kalıp eğitimden medyaya ve bankacılık sektörüne uzanan ve ekonominin tüm alanlarına yayılan paravan oluşumları da ortadan kaldırılmıştır.
 
• Karşı karşıya bulunduğumuz olağanüstü güvenlik sınamalarına rağmen yurtiçindeki mücadelemiz hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerin korunması prensipleri temelinde yürütülmüştür.
 
• Bu süreçte FETÖ, yurtiçindeki yapısının giderek zayıflaması sonucunda yeni bir strateji değişikliğine gitmiş ve yurtdışı faaliyetlerine ağırlık vermeye başlamıştır. Bu nedenle, Türkiye dışındaki FETÖ yapılarıyla mücadele daha fazla önem kazanmıştır.
 
• FETÖ’nün yurt dışı yapılanmasıyla mücadele devletimizin ve özellikle Dışişleri Bakanlığımızın en öncelikli gündem maddelerinden biri olmayı sürdürmektedir.
 
• Bu çerçevede yabancı muhataplarımızla yaptığımız tüm temaslarda, FETÖ’nün faaliyet gösterdiği diğer ülkeler bakımından da güvenlik tehdidi olduğu gerçeğinden hareketle, örgütün kendisine siyasi ve ekonomik nüfuz alanları yaratmayı amaçladığı, bu doğrultuda bulunduğu ülkelerin kanunlarını ihlal etmekten çekinmediği, adeta bir suç ve istihbarat örgütü gibi çalıştığı somut örnekleriyle vurgulanmaktadır.
 
• Diğer taraftan, FETÖ terör örgütünün yurtdışındaki hareket alanının daraltılması, mensuplarının adaletten kaçmalarının ve para transferlerinin engellenmesi amacıyla idari tedbirler ve adli süreçler de devreye konulmuştur. FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasının önde gelen elebaşlarına yönelik olarak Türkiye’de açılan soruşturmalar kapsamında, şahısların bulunduğu ülkelere iade taleplerimiz iletilmiştir.

 
• Yeni nesil bir terör örgütü olan FETÖ’nün kendisini lanse etmeye çalıştığı gibi eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığı,  siyasi ve ekonomik emelleri bulunan karanlık ve sinsi bir örgüt olduğu uluslararası planda yavaş da olsa anlaşılmaya başlanmıştır.
 
• FETÖ’nün küresel ağında gözle görülür bir bozulma yaşanırken, örgüt, PR ve lobi imkânlarını kullanarak asılsız haberler üzerinden mağduriyet hikâyesi yaratmaya, medyada tekrar görünür olmaya, Türkiye’ye düşman çevrelerle işbirliğini güçlendirmeye gayret etmektedir.
 
• FETÖ’nün ülkelerin iltica sistemlerini istismar ederek üyelerine alan açma gayretlerine karşı da, iltica gerekçelerinin hukukî temelde geçersizliği netlikle ortaya konularak gerekli girişimler yapılmakta, ayrıca muhataplarımıza FETÖ’nün kendi ülkelerinin iltica mekanizmaları üzerinde haksız başvurularla siyasî, malî ve sosyal bir külfet yüklediği hatırlatılmaktadır.  
 

Bu çerçevede 15 Temmuz’un 5. Yıldönümünde Çek Cumhuriyeti’nin saygın siyaset ve politika gazetesi Lidove Noviny, Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun makalesini yayınladı.
 
Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu "Neden Fetö'yle kararlılıkla mücadele etmeliyiz." başlıklı makalesinde terörizm olgusunun son yıllarda bir dönüşüm geçirdiğini terör örgütlerinin sosyal, ekonomik ve teknolojik gelişmeler ile hızla evrilen uluslararası ortama kendilerini uyarlama gayretinde olduğuklarını, terörle etkin mücadele için, yeni nesil terör örgütlerine ilişkin kapsamlı bir algı ve farkındalığa, yeni bir perspektife ve uluslararası toplumun bu yönde  sergileyeceği güçlü  siyasi iradeye ihtiyaç olduğunu belirtti.
 
Ayrıca Büyükelçilik rezidansımızda düzenlediğimiz etkinlikte bendenizin dışında Daily Sabah Gazetesi yazarı ve 15 Temmuz Derneği yönetim kurulu üyesi Sayın Şebnem Merve Oruç ve Çek Cumhuriyeti’nin bir önceki Cumhurbaşkanlığı Genel Sekteteri Dr. Yiri Weigl konuşmacı olarak katkı verdiler. 

Üst düzey misafirlerin katıldığı konferansımızı takip edenler arasında  bir önceki Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus da vardı. 30’a yakın ülkenin  Büyükelçi seviyesinde katıldığı etkinliğimizde 40’a yakın sefaret temsil edilirken, 2 Avrupa Parlamento üyesi, 2 Çek Bakan yardımcısı olmak üzere toplamda 200’e yakın üst düzey misafirimiz katıldı.

Konuşmacılarımızdan Sayın Şebnem Merve Oruç 15 Temmuz akşamı tanklara nasıl direndiğini anlatırken, Dr. Weigl ise 12 Eylül 1980 darbesinde İzmir’de yaşadıklarını paylaştı. Sayın Weigl 1980’de darbeye destek veren Türk halkının 15 Temmuz’da darbeye direnmesini de Cumhurbaşkanımuz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısı olarak tanımladı.

Emekliliği nedeniyle İslam konferansı örgütü Prag grup Başkanlığını oybirliği ile şahsımıza devreden ve zamanında Saddam’a karşı demokrasi mücadele veren Irak büyükelçisi Sundus Albayraqdar hanıma bir teşekkür plaketi takdim ettik.

• Uzun soluklu olduğunu bildiğimiz FETÖ’nün yurtdışındaki yapılanmasına yönelik çalışmalarımız kararlılıkla sürdürülecektir.

15 Temmuz günü demokrasimizi korumak için gözünü kırpmadan canını veren şehitlerimizi rahmetle anıyor, hepinize iyi Pazarlar diliyorum.