Mehmet Metiner yazdı: Bu mudur yeni sistem dediğiniz şey? Bu sistemin neresi yeni?

AK Parti eski Milletvekili ve gazeteci Mehmet Metiner, Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde muhalefetin "yen sistem"çalışmalarına eleştirilerini dile getirdi. "Ortada yeni bir sistem filan yok. Makyajlanmış bir eski sistem var."diyen Metiner'in işte o yazısı:

Mehmet Metiner yazdı: Bu mudur yeni sistem dediğiniz şey? Bu sistemin neresi yeni?

Koca koca adamlar oturdular bir masa etrafında aylarca konuşup durdular.

“Yarının Türkiyesinin inşası” için yeni bir sistem ortaya koyacağız dediler.

Adına da “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” dediler.

Yıllar öncesinden başladılar konuşmaya.

Havada uçuşan tek şey, yaldızlı bir retorikti.

“Başkanlık sistemi” bütün kötülüklerin anasıydı, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” ise her derdin devasıydı.

Dedikleri tek şey buydu.

Merak edip sorduğumuzda hep dedikleri de şuydu: “Bekleyin açıkladığımızda göreceksiniz nasıl bir yeni sistem önerdiğimizi.”

Merakla ve sabırla bekledik.

Önümüze bir metin koydular.

Başkasını bilmem ama ben heyecanla okumaya koyuldum.

Metnin daha başında sükutu hayale uğradım.

Yeni bir sistemi somut bir biçimde ortaya koymalarını beklerken bilmem kaç sayfa boyunca bolca retorikle, dibi olmayan soyut söylemlerle, herkesin üzerinde ittifak edeceği çoğulculuk, özgürlükçülük, katılımcılık, istişare ve uzlaşma gibi genel geçer doğrularla ve dahası mevcut sisteme yönelik bayat ve beylik suçlamalarla karşılaşmak, doğrusu aklımızla ve zekamızla oynama duygusu uyandırdı bende.

Bu mu yani yeni sistem dediğiniz?

Sabırla yeni ne bulabilirim diye sonuna kadar okumayı sürdürdüm.

Tek tek yeni öneriler yok değildi. Benim de, benim gibi herkesin de rahatlıkla katılabileceği az sayıdaki yeni önerilerin hiç biri parlamenter sistemle alakalı değildi. Pekala Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde de hayata geçirilebilecek şeylerdi. HSK’nın ve YÖK’ün yapısı gibi. Siyasal Partiler ve Seçim Kanunu gibi düzenlemeler gibi vs… Cumhurbaşkanının parti genel başkanı olmaması gerektiği yönündeki bir öneri, zaten Başkanlık Sistemi’nin olmazsa olmazı değildi. Pekala Başkanlık Sistemi’nde CB parti genel başkanı olmayabilir de.

Yeni öneriler dediğim şeylerde de -cak, -cek edebiyatı. “Yapacağız, edeceğiz” retoriği. Yahu karşımıza yapacağız edeceğiz demek için mi çıktınız? Neyi nasıl yapacağınıza dair somut bir yeni sistem koyamayacak idiyseniz o iri lafları yıllardır niye üzerimize boca edip durdunuz beyler?

“Yeni bir sistem öneriyoruz” diyorsunuz ama ortada yeni bir sistem yok. O sistemin ete kemiğe bürünmüş hali yok. Eski parlamenter sistemde varolan pek çok şeyi yeni diye pazarlamanız yakışıyor mu?

Meclis’i güçlendirmekten söz ediyorsunuz. Nasıl güçlendireceğinizi niçin açıkça ortaya koymuyorsunuz? Gensoru vs. eski sisteme aitti. Yok, komisyonların oluşumunu şöyle yapacağız böyle yapacağız söylemleriyle kimi kandırıyorsunuz Allah aşkına?

Güçlü Meclis, güçlü vekillerle olur. Niçin milletin vekillerinin doğrudan halk tarafından tercih usulüyle seçileceğini söyleyemiyorsunuz mesela? Partiler demokrasisi, vekilleri milletin doğrudan güçlü vekilleri kılmıyor; partilerin ve partilerdeki siyasal oligarkların vekilleri kılıyor. Gücünü partisiyle beraber ama asıl doğrudan milletten alan vekillerin oluşturduğu güçlü bir meclis önerisiyle karşımıza çıkacağınıza kalkıp parti içi hilelerin ve ayak oyunlarının, dahası en tepedekilerin her halukarda belirleyici olduğu bir sistem önerisiyle karşımıza çıkıyorsunuz?

Eski sistemi yaldızlayıp yeni sistem diye sunmanız, ülke yönetimi konusunda ne kadar çok hazırlıksız olduğunuzun acı bir örneğidir.

Ayrıca o kadar çok birbirinizden farklısınız ki birbirinizin hassasiyetlerini gözetmeyi her şeyin üstünde tutmuşsunuz.

Sadece 6 benzemez olarak değil 7. benzemez olan HDP’nin hassasiyetlerini de gözetme gereği duymuşsunuz.

Mesela bu metni CB Erdoğan açıklamış olsaydı, CHP cenahındakiler bağırıp dururlardı: Hani Atatürk nerede, niçin Atatürk ilke ve inkılaplarına atıf yok, laikliğe bağlılık niye vurgulanmamış, ilk dört maddenin değişmezliği niçin yer almamış?

Sahi sizin bu “yeni sistem” metninizde bütün bunlar nerede? Var da ben mi göremedim?

Ayrıca merak ediyorum: “Yeni sistem”in de cumhurbaşkanı var. Sevildikten sonra parti rozetini çıkardığında tarafsız olacağını söylediğimiz cumhurbaşkanı var. Ama nedense bu rozetsiz-tarafsız cumhurbaşkanının kim tarafından nasıl seçileceği belirtilmemiş. Sahi cumhurbaşkanını kim seçecek ve nasıl seçecek sizin sisteminizde? Doğrudan millet mi seçecek, yoksa Meclis mi seçecek eski sistemde olduğu gibi? Meclis’te seçilecek ise nasıl seçilecek? Doğrudan milletin seçeceği bir cumhurbaşkanını, doğrudan seçilmeyen bir başbakandan daha güçsüz kılmanın millet iradesiyle ve demokrasiyle olan ilintisini sorgulamak gerekmez mi?

Ezcümle diyeceğim o ki ortada yeni bir sistem filan yok. Makyajlanmış bir eski sistem var. Bu haliyle bile altı boş duran söylemler yumağı var. Keşke dağ fare doğursaydı diyeceğim, ama o da yok maalesef. Sadece bir piar çalışması var karşımızda. Bu ülkeyi nasıl yöneteceğini bilmeyen ama Erdoğan’dan kurtulmayı yegane varlık sebebi olarak gören marazi bir düşmanlığın şekillendirdiği benzemezlerden oluşan muhalefetin hiç bir şeye benzemeyen ve o yüzden sistematik hiç bir değeri olmayan ortak bir metniyle karşı karşıyayız.