Mehmet Metiner yazdı: Ne yaptın sen öyle Kemal Bey?

AK Parti eski Adıyaman milletvekili ve gazeteci Mehmet Metiner, Yeni Şafak'taki köşesinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek,"Ne yaptın sen öyle Kemal Bey?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte Mehmet Metiner'in o yazısı:

Mehmet Metiner yazdı: Ne yaptın sen öyle Kemal Bey?

Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısındaki Burgas’dan yazıyorum.

Burgas’a bağlı Müslüman Türk köylerinden bir kaçını dolaştım.

Burgas bölge müftümüz Selahaddin Muharrem’le makamında hasbihal ettik.

Oraya dair izlenimlerimi yazarım inşallah bir ara.

Yürek coğrafyamızın güzel ve güzide insanlarıyla dolu bölgeleri dolaştığınızda tarih içinizde akmaya başlıyor birden.

O güzelim dağ köylerimizden birinde elini öptüğüm 70’lerindeki siyasetten uzak ama gözü Türkiye’de olan, Türkiye’de olup biteni kendince izleyen bilge annemizin Kemal Bey için dediklerini duyduğumda Türk insanının o derin irfanına bir kez daha hayran kaldım.

Kemal Bey’in Meclis’teki o hareketi ta oralara kadar ulaşmış.

Anlatırken bile haya ediyorlar.

O el-kol hareketine önce inanmamıştım doğrusu. “Böyle bir şey olmaz” demiştim duyduğumda. Görüntülere bakınca üzüntüm katbekat arttı.

Milletin Meclis’inde milletin gözü önünde o davranış tarzı ne kadar nahoş ve üzücü ise onu tevile kalkışmak da bir o kadar nahoş ve üzücüydü.

Belki ikincisi daha da üzücüydü.

O hareketin ne anlama geldiğini burada o dağ başında yaşayan Türk kardeşlerimiz bilip not ediyorsa kendi genel başkanını savunmak adına konuşan zat bilmiyor mu?

Atasözlerimiz ne hikmetlidir.

“Her küp içindekini sızdırır” elbette.

Kemal Bey’inki de aynen öyle.

TBMM küfürlerin ve nahoş sözlerin havada uçuştuğu bir mekana dönüştürüldü.

“Ya.şak” diye konuşmaktan kaçınmayan bir kadın genel başkanı gördük.

Sokakta tepki gösteren acılı bir şehit kardeşine siyasetin önde gelen isimlerinden birinin sinkafını duyduk utanarak.

Bunlar iyi şeyler değil.

Atasözünde belirtildiği üzre herkesin küpü neyse dışarıya da onu taşırıyor.

Üslup kirliliği had safhada.

Oysa üslup bir insanın hangi katta bulunduğunu gösterir.

En önemlisi de nasıl bir insan olduğuna delalet eder.

O yüzden “Üslubu beyan, ayniyle insan” denilmiştir.

El-kol hareketi de üslubun bir parçasıdır.

Nerede konuştuğunuzu bilmek kadar kime konuştuğunuzu ve en önemlisi de milletin huzurunda nasıl konuşacağınızı da bilmek zorundasınız.

Bir siyasetçi herkesten çok buna dikkat etmek zorundadır.

Hele hele devlet yönetme iddiasında olan bir siyasetçi bir bütün olarak üslubuna dikkat etmek mecburiyetindedir.

Kemal Bey bir yanda helalleşelim diyor bir yanda kendisine oy vermeyenleri tehdit ediyor.

Hızını alamayıp ihanetle suçluyor.

Bu olacak şey mi?

Helalleşmenin dili böyleyse kim bilir düşmanlığın sonu nereye varır.

Tevilin de bir mantığı vardır.

O davranışın tevil kaldırır bir yanı yoktur.

“Zırva tevil götürmez” lafı ne kadar anlamlıdır.

Bu ülkede zırvalamanın adı siyaset oldu ne yazık ki.

O yüzden her türlü zırva her gün defalarca çeşitli kılıklarla kulağımıza çalınmaya başlandı.

Yetmezmiş gibi o zırvaların bir de tevilleri tedavüle konuldu.

Siyasetin içine düşürüldüğü bu hal-i pür melali tarifte zorlanır hale geldik.

Çünkü zırvanın zırvası da teville kabul ettirilmeye çalışılıyor.

Kemal Bey’in Meclis’teki “Yeliz” muhabbeti de bir o kadar siyaset adına acınası bir durumdur.

Koskoca CHP Meclis grubunun o sataşmanın ardına takılıp yaptığı tartışmalar da ne Meclis’in mehabetine ne de siyasetin saygınlığına uygundur.

Kemal Bey son günlerde azami bir asabiyete ve öfkeye sahip.

Sanırım en büyük siyasi yoldaşı olan partinin kendisini adaylık için uygun görmediğini öğrendiği için daha da hırçınlaşacak gibi.

“Kaybedeceğimiz bir adaya evet demeyiz” mesajını Kemal Bey doğru anlamış olmalı.

Kendi partisinin belediye başkanlarının kendisinden daha fazla halk nezdinde kabul gördüğünü bilmek de sinirine dokunuyor olmalı.

Kemal Bey sen ne yaptığının farkında mısın?

Yardımcılarına ve yöneticilerine söyle tevilden vazgeçsinler.

Ve yol yakın iken sen de o nahoş davranışından dolayı özür dile, helallik iste.

Helalleşmeyi kendinden başlat ki inandırıcı olabilesin.