Kırım Tatar Türklerinin önde gelen liderlerinden olan Ünver Sel ,( Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı,Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı,Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı ) Haber Koordinatörümüz Bora Özizmirli'nin sorularını yanıtladı.

Türkiye'deki medyanın çoğunluğunun batı propagandasının etkisi altında olduğunu belirten Ünver Sel, bu haberlerin gerçeği yansıtmadığını dile getirdi.

Ünver Sel açıklamasında; Ukrayna'nın Kırım'ı yönettiği süre boyunca hiç bir yatırım yapmadığını,Kırım Tatarlarına hiç bir hak tanımadığını, Kırım Tatarcasına resmi bir dil olarak bile görmediğini söyledi.
 
Çarpıcı açıklamada bulunan Sel devamında; Putin liderliğinde Rusya'nın ise; Kırım Tatarları'na bir çok hak tanıdığını,en başta dillerinin resmileştirdiğini, Kırım Tatarca 'nın eğitim kurumlarında okutulduğunu ve kendi dillerinde yayın yapan radyo ve televizyon kanallarına sahip olduklarını dile getirdi.

ABD'nin silahlandırdığı Ukrayna Nazileri'nin  Kırım'a tehdit ettiğini belirten Ünver Sel, " Kırım yarımadası Ukrayna Nazileri tarafından tehdit ediliyor. Bunlar ABD tarafından silahlandırılıyor ve eğitim veriliyor. Bu gruplar Kırım’a giden elektrik ve su hatlarına sabotajlar düzenliyor. Ukrayna’da süregelen askeri operasyonunun da bir an önce tamamlanması, Nazilerin temizlenmesi ve NATO tehdidinin bertaraf edilmesi en büyük dileğimiz. " dedi.

Arabaşlıklar tarafımızdan konulmuş olup, sorularımız ve Sayın Ünver  Sel'ın cevapları şöyledir:

PUTİN, KIRIM TATARLARI'NIN HAKLARINI KORUDU

BORA ÖZİZMİRLİ:  Kırım Tatar Türkleri Ukrayna yoksa Rusya yönetiminde daha rahatlar?

ÜNVER SEL:  Bulgaristan’ın Karadeniz kıyılarından Kuban nehrine kadar olan bölge tarihi Kırım Tatar yurdudur.

Bu topraklarda Altınordu devleti, Kırım Hanlığı, Osmanlı ve Rus imparatorlukları ile SSCB hüküm sürmüştür.

Doğu Blokunun dağılmasından sonra bu topraklar, farklı devletlerin sınırları içinde kaldı.

Kırım, 1954 yılında SSCB Lideri Huruşov tarafından Ukrayna’ya hediye edilmişti. Kırım tarihin hiçbir döneminde Ukrayna diye bir devlet tarafından yönetilmedi. Tarih boyunca da Kırım’da nüfus, etnik Rus ve Kırım Tatarlarından oluşuyordu.

Ukrayna çeyrek yüzyıl süren Kırım’ı yönettiği süre boyunca hiçbir yatırım yapmadı ve Kırım Tatarlarına hiçbir hak tanımadı. Sürgünden dönen Kırım Tatarlarına topraklarını iade etmedi.Kırım Tatar Milli Meclisi hukuken bir sivil toplum kuruluşu olarak bile tanınmadı ve ayrıca Kırım Tatarcası hukuken resmi dil olarak sayılmadı.

Kırım tekrar Rusya’ya katılınca Putin, Kırım Tatarlarına haklarını iade eden bir kararname yayımladı. Bugün Kırım Cumhuriyeti’nde Kırım Tatarı bakan, milletvekili, bürokrat, iş insanı, akademisyen, doktor, avukat hakim ve savcılar var.

Kırım Tatarcasında yayın yapan asırlık gazeteler ve dergiler, devletten aldığı destekle ana dilinde yayın yapmaya devam ediyor. Kırım Tatarcası resmi dil statüsü kazandı. Kırım Tatarca eğitim veren anaokulları, ilkokullar ve liseler var.

Karışık öğretim sunan eğitim kurumlarında Kırım Tatarca dil dersleri veriliyor. Kırım Tatarca yayın yapan devlet radyosu ve televizyon kanalı var ve hepsinin hukuki güvencesi sağlanmış durumda. Olayın özeti ve somut olgular böyle.

KIRIM TATARLARINI KANDIRMAYA ÇALIŞAN BİR KİEV GÖRÜYORUZ

BORA ÖZİZMİRLİ: Yada Kırım Tatar Türkleri'nin hakları, Ukrayna tarafından mı yada Rusya tarafından daha çok önemsenip korunmaktadır ?

ÜNVER SEL: Birinci sorudaki açıklama kâfidir.

Ancak ek olarak Kiev rejimi, 2014 yılındaki Ukrayna İç Savaşı sırasında bu kaos ortamından kaçarak Rusya’ya bağlanan Kırım’daki Kırım Tatarlarına yönelik gelişimi gördükten sonra büyük bir histeri ile yıllardır unuttuğu Kırım Tatarlarını hatırladı. Tıpkı Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Kırım Tatarlarına yönelik hazırladığı rehabilitasyon yasasındaki maddeler gibi değil tam tersi hiçbir garantisi olmayan birtakım ucuz hamasi söylemlerde bulundu.

Ukrayna’ya göre Kırım Özerk Cumhuriyeti, Ukrayna’nın Güneyinde kurulacak ve güya Kırım Tatarcası orada resmi dil statüsü kazanacak. Böyle bir şey mümkün değildir.

Gerçekçiliği olmayan hamasi söylemler ile tıpkı 2014 yılından önce yaptıkları gibi Kırım Tatarlarını kandırmaya çalışan bir Kiev görüyoruz. Anavatanlarında yaşayan Kırım Tatarları da bunun farkındalar ve biliyorlar.

MEDYADAKİ HABERLERİN ÇOĞUNLUĞU GERÇEĞİ YANSITMIYOR

BORA ÖZİZMİRLİ: Türkiye medyasında Kırım Tatar Türkleri hakkında anlatılanlar ne kadarı doğrudur?

ÜNVER SEL: Türk medyasında iki görüş öne çıkıyor:

                1.            Hiçbir bilgisi olmadan fikir beyan edenler

                2.            Tamamen batı propagandasına göre hareket edenler.

Bu iki tarafın görüşleri de yanıltıcı ve yönlendirici. Hiçbirinin gerçeklerle ilgisi yok. Bir de Kırım’dan Ukrayna’ya kaçan batı yanlısı küçük bir azınlık gurubun manipülasyonları var. Çoğunluğu FETÖ okullarında eğitim almış ve onlarla işbirliği yapmış kişiler. Kırım Rusya’ya bağlanınca okulları ve yayınları durduruldu. Şimdi AB ve CIA fonlarıyla manipülasyonlarına devam ediyorlar. Türkiye’de belli guruplar onları referans alıyor.

KIRIM UKRAYNA NAZİLERİ TARAFINDAN TEHDİT EDİLİYOR
 

BORA ÖZİZMİRLİ: Kırım açısından dış tehdit var mıdır? NATO'nun Ukrayna'yı içine alma girişimi Kırım için de bir tehdit oluşturuyor mu?

ÜNVER SEL: Kırım 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi orduları tarafından işgal edilmişti. Bu işgal bitince Kırım Tatarları sürgüne gönderildi. Bugün de Kırım yarımadası Ukrayna Nazileri tarafından tehdit ediliyor. Bunlar ABD tarafından silahlandırılıyor ve eğitim veriliyor. Bu gruplar Kırım’a giden elektrik ve su hatlarına sabotajlar düzenliyor.

NATO TEHDİDİNİN BERTARAF EDİLMESİ EN BÜYÜK DİLEĞİMİZ

BORA ÖZİZMİRLİ: Kırım halkı açısından değerlendirirseniz, nasıl bir barış hayal ediyorsunuz?

ÜNVER SEL: Bugün Kırım’da bir savaş söz konusu değil. Zaten barış ve huzur hakim. Pandemi sonrası ekonomi canlanıyor. Ukrayna’da süregelen askeri operasyonunun da bir an önce tamamlanması, nazilerin temizlenmesi ve NATO tehdidinin bertaraf edilmesi en büyük dileğimiz.

TÜRKİYE, UKRAYNA’DA DEVAM EDEN OPERASYONLAR KONUSUNDA ÖNEMLİ ROLLER ÜSTLENİYOR

BORA ÖZİZMİRLİ: Türkiye Kırım'da barışın sağlanması ve normal hayata dönüşmesi için bölgesel bir rol oynayabilir mi?

ÜNVER SEL: Kırım konusunda Osmanlı ile Rusya İmparatorlukları arasında imzalanmış birçok antlaşma var. Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu bugün bu antlaşmaların mirasçısı. Bu nedenle Türkiye, Ukrayna’da devam eden operasyonlar konusunda önemli roller üstleniyor.

KIRIM’DA 300.000’İ AŞKIN KIRIM TATARI YAŞIYOR

BORA ÖZİZMİRLİ: Ukrayna'da mülteci hayatı sürdüren Kırımlıların evlerine dönmeleri için koşullar uygun mu?

ÜNVER SEL: Bugün Kırım’da 300.000’i aşkın Kırım Tatarı yaşıyor. İşleri, bürokratları, milletvekilleri, bakanları, Moskova’da Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı olan Devlet Duması’nda temsilcileri, müftülüğü, camileri ve Kırım Tatarcasıyla eğitim veren okulları var. Kırım, Rusya’ya bağlanınca Ukrayna’ya kaçan bin kişilik batı yanlısı azınlık grubu var. Zaten bunların bir kısmı döndü. Bir kısmı Hizb-ut Tahrir gibi radikal örgütlere üyelikten aranıyordu. Bunlar Avrupa ülkelerine ve ABD’ye kaçtı. Kırım Tatar halkı, zaten memleketlerinde ve olağan hayatını sürdürüyor. Söylediğiniz gibi bir mülteci grubu yok.