DUYGU DEMİR MÜZİĞİNDE YERYÜZÜ SESLERİ

Duygu Demir sahnesine çağırırken yaşamın yüzünde 

Dünyanın canında duran çocuklar ıslığı 

Dermansız hayatların sokakları 

Dağların kanat açan kartalları 

Dört gözle insanlık notalarına haber uçurdu!

Değişen evrenin varlığına koşan bütün çocuklar saati

Döngüsü yalnızlık ağrısı

Dengelerin bilinmezliğini aştı artık!

Do anahtarı akoruna yakın olmayan insanlık ordusu 

Duygu Demir önünden geçerken serçe kanatlarını duymadı

Devran acılarını anlamadı 

Değirmende zaman öğütenler yaşlandı durdu 

Dünya güneşinin aşkına ihanet etmezken!

Dinlediğini çello sananların kapıları kapandı ki

Dizginini elinden bırakan insanların ormanları biterken 

Duygu Demir elindeki arşenin sancısına yazdı umutlarını gözlerinde aşkın çocukları çoğalırken ,

Dar zamanların sahnesinde yol arkadaşları sabahın ümitler rotasında notalar armonisini ekmek zulası yaparken!

Düşler atlasında müzik sanatının torpil isteyecek hali yok ki

Duygu Demir her sokağın aynasına her ülkenin yüzüne sevgi rüzgarı dağıtırken 

Dile düşen ezgilerin odalarında yıkanan insanların umudu çoğaldı!

Dansını yaratan emekler arpejine yol açan gökyüzü gülerken!

 

DUYGU DEMİR ÇELLOSUNA  AKROSTİŞ ŞİİR NOTASI 

 

Doğan günlerin sayfasına yazılan notasızlar 

Uyandırdı şafakların alnını 

Yazgısını değiştiren evren çocukları

Görkemini yaratan eller kokusu 

Uzayın derinliklerinde saklanan sevgi kadar!

 

Defansında yürekli müzik aşkı sanatçısı ki

Engellenen müzik anayasasını öğreten 

Merhamet yüzyılına pusula olurken 

İmdadına yetiştiği karşılıksız notalar gibi

Renklerin yurdunda duygusunu insanlığa adarken!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar