Akın Ok
DUYGU DEMİR MÜZİĞİNDE YERYÜZÜ SESLERİ
Duygu Demir sahnesine çağırırken yaşamın yüzünde
Dünyanın canında duran çocuklar ıslığı
Dermansız hayatların sokakları
Dağların kanat açan kartalları
Dört gözle insanlık notalarına haber uçurdu!
Değişen evrenin varlığına koşan bütün çocuklar saati
Döngüsü yalnızlık ağrısı
Dengelerin bilinmezliğini aştı artık!
Do anahtarı akoruna yakın olmayan insanlık ordusu
Duygu Demir önünden geçerken serçe kanatlarını duymadı
Devran acılarını anlamadı
Değirmende zaman öğütenler yaşlandı durdu
Dünya güneşinin aşkına ihanet etmezken!
Dinlediğini çello sananların kapıları kapandı ki
Dizginini elinden bırakan insanların ormanları biterken
Duygu Demir elindeki arşenin sancısına yazdı umutlarını gözlerinde aşkın çocukları çoğalırken ,
Dar zamanların sahnesinde yol arkadaşları sabahın ümitler rotasında notalar armonisini ekmek zulası yaparken!
Düşler atlasında müzik sanatının torpil isteyecek hali yok ki
Duygu Demir her sokağın aynasına her ülkenin yüzüne sevgi rüzgarı dağıtırken
Dile düşen ezgilerin odalarında yıkanan insanların umudu çoğaldı!
Dansını yaratan emekler arpejine yol açan gökyüzü gülerken!
DUYGU DEMİR ÇELLOSUNA AKROSTİŞ ŞİİR NOTASI
Doğan günlerin sayfasına yazılan notasızlar
Uyandırdı şafakların alnını
Yazgısını değiştiren evren çocukları
Görkemini yaratan eller kokusu
Uzayın derinliklerinde saklanan sevgi kadar!
Defansında yürekli müzik aşkı sanatçısı ki
Engellenen müzik anayasasını öğreten
Merhamet yüzyılına pusula olurken
İmdadına yetiştiği karşılıksız notalar gibi
Renklerin yurdunda duygusunu insanlığa adarken!