SANATÇI NESRİN ERCAN ESERLERİ İNSANLIK GERÇEKLERİ!

Sanatçı Nesrin Ercan yarattığı eserin dipnotuna yürekli bir ışık rotası bırakırken

"20 yılda ülkenin sofrasında duran ve günümüze kadar gelen kara kutusunu söylüyor"

Ne değişti,neler değişmedi?

Sanatçılar olarak önümüzde akan zaman tünelinde görüyoruz ki 

Sanatçıların yaşam alanları ve sosyal güvenceleri en ağır bedeli ödemeye devam ediyor.

Nesrin Ercan tarihi tanıklığın en güzel  estetik eserini önümüze koyarken 

Objektif bir elin ve yurdun omzuna inen kara bulutları işaret ediyor ki

İşte, ülkenin sargısına gelen sorgu renklerinin mektupları!

2023 kapısı açılırken en çok darbe yiyen sanatçılar hayatı olmadı mı?

Ressamların çalışma objeleri zam zaman mekan ötesinde uçarken 

Onlara kimler sahip çıkıyor?

Ya da kimin umurunda?

Hep alınteri sabahında! 

Hep gözyaşı ırmağında!

Hep zamanın acımasızlığında 

Hep telaşlı yaratıcılık şafağında!

Anayasımızın 64.maddesinin elinin uzatılmaması ne kadar trajedi ötesinde!

Hani,insanlık açık hava müzesi olan yurdumuzda sanatçıların yetim bırakılması tesadüf mü?

Ya da sanatçılar olmasaydı salgın günlerinde yaşam nasıl evde hayat var olabilirdi?

Her gün filmleri izlenen ve şarkıları dinlenen onlarca yaşayan bizden önceki sanatçıların telif hakları yatırılmıyor ki

Bunun için basit bir yasa çıkacak ve gerekeni yapılacaktır.

Yazmıştım;

"Yaşasın Sanatçılar Anayassı" kitabımda;

"Geriye dönük hakların iade edilme yasası" 

Bu kadar basit bir çözümde bile sınıfta kalanlar kendilerini biliyor!

Uykusu kaçan gecenin fırçası kadar 

Umutları dağılan gündüzün feryadı gibi

Düşlerin aurasına koşan bir karşılıksız  yaratının alnında 

Bitmeyen gökyüzü bulutlarına rağmen 

Dinmeyen yeryüzü güneşine sarılan şemsiyesi olmaz mı?

O zaman Nesrin Ercan sanatının işciliğinde yürek olan sabrına alkış yok mu?

O acıların acımasızlığında direnç olan özgürlüğünü duymak çok mu?

Onlarca yıkımın ve virüslerin dünyasında mutluluk rengini taşıması biter mi?

Asım Yücesoy selamında bir güne damlayan ışık fırçasına 

Anlatılacak gerçekler saatine varmak başarısını yakalamaz mı?

Ya resimlerin adalet dersi verdiği günlere koşulmaz mı?

Nesrin Ercan sessizliği sanatın kalbine yazılmaz mI?

Evren sayfasına gelen bütün sanat eserlerinin bir sahnesi var ki

Ezberleri bozan bellek haritası olurken 

Ellerini memleket tuğlasına katmak ve seferber olmak cesareti oluyorsa 

Nesrin Ercan inceliğinin devriminde yurdun ekmek gözleri hasretini sonlandırmaz mı?

Efe'nin canında kalan gülüşün atlası 

Engelleri aşan sevgisini renkler bahçesinde bırakırken 

Nesrin Ercan can suyuna damlayan vatan köprüsü sönmeyen 

İnsanlık sanatının derslerini taşırken 

Yeniden doğan her tualin içinde ıslık çalan özgürlüğün şarkısı 

Toprağından beslenen seramik çocukları türküsü olur!

Bir sanatçının özlemler sanatına emek verdiği dünya anahtarı var ki

Bizi bize katan hayatı acımasızlığı sürdürse bile 

Sanatın ümitler bahçesine gelen 

Sanatçılar yurdun yelkovanı artık!

 

NESRİN ERCAN SANATINA DÜŞEN AKROSTİŞ ŞİİR 

 

Neler gördü elindeki yüzün alfabesi!

Emsali olmayan renklerin dağlarında 

Sözlerin sustuğu sofralarda yıkandı fırçanın saati

Rövaşatası mağrasında saklı kalmayan kırmızı gibi

İnsanlığın çağrısını unutmadan 

Nefesinde durmayan göktanrıça kadar yürüdün nehrine!

 

Efeler şahlanırken rüzgarında yağmurlar taşıdın!

Rüyasız kalan tuallerin candaşlığına yakın uçurtman vardı 

Canlar ordusu buğday bıraktı atölyenin umudu solmasın diye

Aşkın çocuklarını korudun sonsuzluğu büyüten memleket belleğine 

Numaracılar çemkirmesin tabelasını sanatın yaparken!

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar