("Din" adına milleti dinden çıkaranlarla ilgili ANI)

Sanal dünya sorumsuzlar yüzünden kullanılamaz olacak. Kürek sakallı bir zat "Reis le uğraşmayın, hepinizin evini biliyoruz, bir gelir pir geliriz ona göre" diye son yıllarda moda olan tehditi savuruyor, bir başkası bir  gecede yıkarak ilan ettiğinizi bir gecede kurarak getiririz diyor. Bunu da maalesef  paylaşan akıllılar bize kadar gönderiyor.

1996 Yılı, Konak Belediye Başkanlığı'nda panele katıldım. Sağ yanımda din kılıcı ile ortalığı kasıp kavuran bir gazeteci var. Dinleyicilerin yarısı mümine. Diğer yarısı karşıtları. Gazeteci, tarih coğrafyanın bilinmediğini sanıp Amerikan emperyalizmine karşı kükrüyor, üfürüyor.

Önce bir noktayı belirttim, müminlere bakarak. "3.Kuşak  politikacılar gençlik kanından beslenirler. Şimdi sıra siz dini yaşama biçimi gören inançlı gençlerde" diye. Ortalık sakindi, sözlerim tasdik edercesine her iki taraf gençlerce dinleniyordu.

İkinci belirttiğim nokta, din adına sahtekarlık oldu. Bakmayın yanımdaki gazetecinin Amerikan emperyalizmine karşı kükrediğine. 6.Filoya karşı biz eylem yaparken MTTB'ye bağlı dinciler 6. Filoyu kıble yapıp namaz kıldılar ve bize saldırdılar... dememle ortalık karıştı.

Yanımdaki şık, kahverengi, İngiliz kumaşından takım elbiseli, değerli kalem, altın kol saat aksesuarı gazeteci ayağa kalkarak kükredi "hiç kimse müslümanlar 6. Filoyu kıble yaptı diyemez" diye.

Sakin ol, maalesef gerçek öyle... derken dev gibi ayakta duruşu, öfke saçışının fiili saldırıya dönme ihtimaline karşı dolu su bardağını elime aldım. Siyah kuşak karateci olduğunu duyduğum için korkmadım desem yalan olur. Fiili bir davranış yaparsa suratına suyu çarpmayı, uyanmazsa bardağı geçirmeyi o anda planladım.

Dev gazeteci titredi "sakin olmalıyım... sakin olmalıyım..." diye adeta sayıklayarak kendine telkinde bulunup yerine oturdu, ben bütün gençleri bir kez daha uyararak 3. kuşak politikacıların gençlik kanından siyaset yapmamalarını kuramsal süslemelerle anlattım.

2021... Azdan az gider. Çoktan çok.

Herkesin geldiği gibi, gitmesi bugün en önemli siyasi sorunumuzdur.

Hamaset yaparak, ürküterek, korkutarak, despotluk yaparak, yalandan savaş kahramanlığı söylemleriyle, bilimsel, akılcı, toplama çıkarmaya uygun olmayan eleştirilerle bir yere varılmaz.

Üstelik devrimci, ülkücü, dinci gençlik sırayla başlarına kimlerin ne getirdiğini elli yılda yaşadığı için sokağa çıkıp savaşmaz.

Sıra, birbirini yiyen siyasetçilerin demokratikleşme sürecinden kovulmasına gelmiştir.