Bab ı Ali baskını ile siyasi iktidarı ele geçiren İttihatçıların örgütlenme anlayışı ikili ilişkiler zinciri idi. Böylece iki kişi  anlaşınca her eylemi yapabiliyordu.İçlerindeki sorunlarda da bu yöntem uygulanarak, anlaşan iki kişi üçüncü kişiyi tasfiye ediyor, hatta acımasızca öldürüyordu.

Alman koltuğu altında gelişen İttihatçılık Osmanlıyı birinci harbe soktu. İran seferi, Turan arayışı maceracılığı ile trajik sona ulaştı. Ama ittihatçı zihniyet onun siyasi kamplaşmadaki hileci, pusucu, tezgahçı anlayışının bugünlere dek sonu gelmedi.

İttihatçıları iyi tanıyan ulusal liderimiz, onların örgütlenme anlayışını boşa çıkardığı için kendisini etnik kökeni ne olursa olsun "Türk" olarak ifade eden milletin her bir yurttaşının atası oldu. Osmanlı toptaklarını "Enverland" yapan İttihatçılık ayrımcılığını aşarak gönüllere yerleşti.

xxx

Devrimi başaran örgütlenmesinde  Rus Okranasını atlatarak Kışlık sarayı basan "biri hala bilinmeyen üçlü hücre " olan Bolşevik örgütlenmesini de taklit etmedi. Büyük Fransız Devrimi nin başarısında Bastildeki bir hapishane koğuşundan Devrimin acımasız gerçekleştirilmesinde rolü olan ayakkabıcı esnafının da belgelemek  taktiğinden  haberdardı.

xxx

Yalnız seçilmiş, seçkin insanları ve onların neseplerini yükselten masonluğu da, bütün insanları eşit görüp Topyekun iyiliğini ilke edinen bir lokma bir hırka   dervişlerinin bektaşiliğini de yakından inceledi.Taklitçi örgütlenmeyi değil, yeni bir örgütlenme modelini yarattığı için iç ve dış melanetlerin tümünü başarısızlığa uğrattı. 

xxx

Bu bilşnçli örgütlenme anlayışı ile "bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" yaşamayı ilke edinmiş insanları ayaklandırarak devrimi başardı. Bütün dünya devrimcilerinin temel saygısı, bu başarılı devrimciliğinedir. O nun örgütlenme anlayışını kavrayıp durmaksızın yürüyen yurttaşların bütün yaptıkları ise başlayan sürekli devrimi tamamlamaktan ibarettir.