RÜYALARIM

GÜNAYDIN

Fikri ve bedeni emeği ile geçinen bütün insanların bayramını kutlarım.

"... Ardı ardına sokak çatışmaları sürüyor.

Her gün onlarca öldürülme var.

Sıkıyönetim altında yaşıyoruz bu koşullarda 1 Mayıs kutlaması için büyük illerimizde izin verilmeyince Mersin de kutlama yapılacak.

Abdullah bey çağırdı.

Sen deneyimli adamsın bu 1 Mayıs'ın yürüyüş komitesinin sen yürüteceksin diye görev verdi.

İşte şimdi yandım diye düşündüm.

Kırk fraksiyon katılacak, bunları yürüyüşün saptanan kuralları içine sokmak kolay değil.

Yürüyüş saati yaklaşırken, katılım yapacakları tümünü bir salonda topladım.

Kapıları kapatırdım.

Yürüyüşe katılacak sendika, dernek, grup, parti, fraksiyonların  sorumlusu iki kişi olarak kalmasını bunun dışında olan varsa salondan ayrılmasını söyledim.

Olağanüstü koşullardaki gerilim hemen belli oluyordu.

Bir kaç kişi dışarı çıktı.

Görevlendirdiğim genel iş işçisine ne dışarı kimseyi bırakın ne içeri kimseyi alın talimatını verdikten sonra komite üyeleri ile toplantıyı başlattım.

Bir beyaz kağıdın başına komştebaşkanı diye kendi adımı yazdım.

En önden başlayarak her komite üyesinin hangi kuruluşu temsil ettiğini ve adını soyadını söylemesini istedim.

İtirazlar oldu. Hatta eğer ad soyadları yazarsam bunun polisin eline geçmeyeceğinin garantisi yok dendi.

Kimi sorumlular da adlarını vermeyemekte ısrar etti.

Kararlıca bizim adımız da soyadımı dabelli, herkes adını soyadını verecek, vermeyen daha başta toplantımızı terletsin dedim.

Hepsinin kurumunun karşısına adını soyadını yazdım.

Seksen kişiyi aşkın bir liste olmuştu.

Katlayıp cebime koyduktan sonra toplantıyı başlattım.

Katılımın ülkenin her yerinden gelenlerce yüz bini geçeceğine göre önlemler alındı.

Hangi dövizlerin taşınacağı, komitede dövizler, slogan ve marşlar saptandı.

Toplantı dağılmadan son sözü söyledim.

1977 1 Mayısında hepimiz alandaydık.

Yalnız dışarıdan değil içeriden de katliama yol açma oldu.

İçeriden het hangi bir saptafığımız konunun dışında provakasyon olursa buradaki komite üyeleri birinci derece sorumludur dedim.

Herkes yükümlülüğünü yerine getirmek için ayrılırken, ben de önce tuvalete gittim.

Cebimdeki liste bir olay olup da polisin eline geçebilirdi.Bir kez daha özenle sorumlu isimleri okudum.

Sonra gene özenle listeyi kırk parçaya ayırdım, kubura atıp sifonu çektim.

Disk Genel - İş flamaları altında yürüyüşe katıldım.

Düzenli giden yüzbinlerin yürüyüşünün ortasındaki büyük bir grubu birdenbire ellerinde otomatik silahlarla sivil polisler sarıverdi.

Hemen araya girdim. Amirleri Tarzan Mustafa idi. Karşısına dikildim olay molay yok, çek şu polislerini dedim... "

uyanmışım.

Hacımuratlı,1 Mayıs 2021.

Abdullah Baştürk: 1929-21 Aralık 1991, Genel-İş, DİSK genel başkanı, HEP kurucusu, içine attığı stresten dolayı genç sayılacak yaşta vefat etti. 
DİSK: 1967 yılında kurulan sendika konfederasyonu
Genel-İş: 1962 yılında kurulan Genel Hizmetler Sendikası 
Tarzan Mustafa: 1968 İzmir, 1971 Ankara, 1978 Mersin'de görev yapan ünlü emniyet amiri. 

Önceki ve Sonraki Yazılar