"... Yürüyüş başkanlığını almama kızsalar da Deniz ve arkadaşları ile birlikte yürüyüşü sürdürüyoruz.

Deniz yürüyüş sonunda meclisi basmayı önerdi.

Meclisin giriş çıkışlarını, güvenlik kontrolünü çok iyi bildiğim için önce şaka yapıyor sandım.

Ciddi ciddi meclisi basmayı düşündüğü ise her halinden belliydi.

Alaca'ya yaklaşırken Alevi Sünni gerilimi ve çatışması olduğunu duyduk.

Alaca'nın ortasındaki Atatürk anıtına çelenk koyduk.

İlçede sessizlik hakimdi biz köyler yolu ile yürüyüşü sürdürdük.

Kırıkkale yakınında PTT olan bir yerde mola verdik.

Veterinerler ayakları patlayan arkadaşların bakımını yaparken ben de bulabildiğim kırmızı kalemle nişanlıma mektup yazarken Deniz geldi.

Sağ parmağımda alyans, nişanlıma kırmızı kalemle özenerek mektup yazmama güldü.

Devrimcinin nişanlanıp sonra da nikahlanıp evlenmesi üzerine şakalaştık.

Gene meseleyi bakkal gibi ortaya koydu.

Kızlarla nişanlanılmazdı.

Açılan dükkanın okunan yerinde müşteri velinimetimdir yazılıydı.  

Ankara Elmadağı aşınca göründü.

Tanklar Hasanoğlan'dan bize doğru geliyordu.

Hava birdenbire kararmaya, gök gürlemeye başladı.

Siyahlığın perdesi gözlerime indi.

Gözümü açtığımda Eşref traş yaparken tuğlalar arasından uzanan Deniz'in eli başımı okuyordu.

Hoşgeldin Atila dedi.

Berber Eşref tuğlaları yerine yerleştirdi.

Traştan sonra pelür kağıda yazdıklarını okumaya çalıştım.

Hüseyin'in yazdıkları okunuyordu, fakat Deniz'in yazdıklarını okuyamadım.

İstanbul'a gideceğimi Nafiz söyleyince vedalaşmak için hücrelere gittim.

Biz kurtuluyoruz siz çok çekeceksiniz dedi.

İstanbul'a karanlık labirentlerine geçerek ulaştık.

Bilinmeyen eylemleri sormak için getirilmişim.

Falaka sopası vuruldukça karşı duvardaki yazı büyüyordu, biz kurtulduk siz çok çekeceksiniz, Deniz... "

Uyanmışım. 6 Mayıs 2021. 03.00.