Burakhan Başaran

Burakhan Başaran

AŞKINI BİR SIR GİBİ...

"AŞKINI BİR SIR GİBİ..."

Galatasaray dün ligin en zor deplasmanlarından birinde ter döktü: Gaziantep. Kilidi zor da olsa kıran Cimbom, gol üstüne gol bulmuş ancak hepsinde ofsayt bayrağı yaşlı yan hakemin ellerinden yukarı yükselmişti. Galatasaray'ın ofsayttan attığı kadar pozisyonu da "lastik gibi" uzayan emektar kaptan Muslera kurtarmışken devre gidilmiş, ikinci yarıya Kerem&Onyekuru değişiklikleriyle başlanmıştı. Değişiklikler kilidin daha kolay kırılmasına sebep olmuş, tanıdık yüz Onyekuru dakikalar içerisinde golle buluşmuştu. Kerem'in de kıvraklığını Gaziantep çimlerinde hissettirmesiyle ikinci gol gecikmemiş, Afro-Metin Oktay topu bir kez daha filelerle yollamıştı. Gelin bu ismi biraz inceleyelim: Henry Chukwuemeka Onyekuru.

"İSMİNİ SAYIKLADIM..."

Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde Henry Onyekuru Galatasaray'a bir kez daha transfer olmuştu. Normalde futbolseverler veya yorumcular bir oyuncunun üçüncü kez aynı kulübe transfer olmasını haklı olarak eleştirirler: Başka futbolcu mu kalmadı! Hatırlıyoruz ki yaz transfer döneminde Senegal'li orta saha oyuncusu Badou N'diaye konusunda yönetim bir kamuoyu yoklaması yapmış ve transfer gerek futbol entelijansiyası, gerekse taraftarlar nezdinde veto edilmişti. (Transfer gerçekleşse Etebo'dan daha fazla katkı sağlamış olacağı kuşkusuz bir gerçekti) Ancak Nijeryalı yıldız Onyekuru bu konuda özel bir yere sahip. Kendisi Süper Lig'e inanılmaz derecede uyumlu bir forvet. Ligi gerçekten tanıyor, Galatasaray'ı da ailesi gibi benimsiyor. Öyle ki 6 aydır forma giymemesine rağmen çıktığı ilk maçta 2 gol birden atabiliyor. Yani Galatasaray için gün sayıyor.

"GÜNDÜZÜM, GECEM SENİNLE..."

Üçüncü kez Galatasaray'a transfer olan Onyekuru'nun çabası çok büyük. Everton ve Monaco'da defaatle Galatasaray'da oynamak istediğini ve sarı-kırmızılı aidiyetini belirten Henry'nin ismini sayıkladığı rüyası bir kez daha gerçek oldu. Elbette bu konuda Fatih Terim'in isteği de yadsınamaz. Abartmak suç sayılmazsa Terim için Onyekuru'nun "manevi babası" diyebiliriz. Çünkü Terim odasına onunla beraber olduğu fotoğraflarını asıyor, ayrıldığında da göz yaşı döküyor. Türk futbolunun en "evlatsever" hocası İmparator, prenslerinin arasına bir yenisini daha ekledi. Onyekuru da onun gibi sarı kırmızı renklere aşık. İkisi de gitseler dahi bir parçalarını Florya'da, Sami Yen'de bırakıyor, aşklarınıysa Suat Sayın'ın kült eserini o buğulu ve kıvrak yorumuyla ölümsüzleştiren Ferdi Özbeğen gibi içlerinde saklıyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar