ABD başkanı Biden Ermeni Soykırımı konusunda bir bildiri yayınlayınca, Türkiye ayağa kalktı.

Şimdi herkes ülkenin şerefi, devletin onuru ve milletin haysiyeti ayaklar altına alınırken cumhurbaşkanı neden söz etmiyor; onurumuzu kırıyor diye kor halinde hıçkırıyorlar.

Bundan daha anlamsız ve abes bir terennüm duymadım.

Çünkü çok açıktır ki "ayrımlaşmamış kendinde şeyin birliği", "somut bir bütün" ve "reel bir fenomen" hiçbir bilgi içermez.

Karga ağzında peynir söğüt dalında demleniyor imiş. Bunu gören tilki sesin ne güzel karga kardeş bir türkü söylesene der. karga ağzındaki peyniri kenara brakır ve başlar şakımaya. Bunun üzerine tilki bu La Fontaine okumuş karga bana iş çıkmaz der ve karga kardeş tamam sesin güzel de türküde iş yok bırak istersen diye uzaklaşır.

Cumhurbaşkanı bence Grundrisse okumuş olmalı. Zira Grındrisse'de Marx nüfus, millet, devlet, sınıf, vatan gibi somut bütünliklerden bahsetmenin abes olduğunu belirtir.

O bölüm şöyledir: "Üretimin bütün bir sosyal etkinliği olarak bir ülkede , sözgelimi nüfus gibi, somut ve reel olandan ( incelmenin bir ön koşulu olarak ) işe başlanılması doğru gibi görülebilir.

Daha yakından bakıldığında bu bir falsodur, yanlıştır. Zira onu oluşturan sınıf kombinasyonları göz ardı edersem nüfus bir soyutlamadan ibarettir. Eğer sınıfların üzerine temellendiği ücretli emek, sermaye ..vb gibi elementleri ( ögeleri) bilmiyor isem bu sınıflar da BOŞİNAN BİR CÜMLEDEN İBARETTİR. Bu ögeler de değişim, iş bölümü , fiyatlar ..vb gibi ögeleri önvarsayar. Örneğin sermaye ücretli emek, olmadan, ücret, değer, para ..vb olmadan hiç bir şey değildir. Demek ki incelmeye nüfus ile başlarsam kaotik bir bütün elde ederim. ve konuyu analitik yolla ele alınca soyutlamalar yolu ile daha basit belirlenimlere varırım. "

Oysa yanlış olarak , " 17. yüzyıl ekonomistlerinin hepsi ulus gibi, devlet gibi, nüfus gibi YAŞAYAN BÜTÜNDEN YOLA ÇIKTIAR."

(İşte tüm burjuva bilim adamları ve iktisatçıları bütünün somut- tikel belirlenimleri yerine bütünden yola çıkarlar. Analitik yolla ilerleyen diyalektik düşünce bunun tersisidir- parantez içi bana ait).

Şimdi ülke, millet ve vatan gibi kavramlar soyutlamadır. Onu oluşturan tüm sınıflar, katmanlar, guruplar; bunların karşılıklı sömürü ve çıkar ilişkileri organik, dinamik, çelişik, mürekkep ve mütacanis bir birlik- bütün teşkil eder. Bu kaotik bütün içinde hangi sınıf ya da katman adına hareket edecek kabiliyetiniz yok ise, ulus temsil etmeniz bir yana; zarar da verebilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Biden'e verip veriştirirse ne olabilir. dolar 11 TL olur, girdi fiyatları yükselir, enflasyon yüzde kırklara tırmanır, işsizlik artar, sefalet artar ve ilh.

Bu durumda, üst perdeden ahkam kesen ve ezilen emekçi halkı , fakir fukarayı düşündüğünü söyleyen muhalefetin yapması gereken şey; cumhurbaşkanına konuşmayı değil konuşmaması için temenni etmeleri gerekir. Bence yaygara yapacaklarına secde edemeyenler rükuya vararak saray önünde cumhurbaşkanının konuşmamsı için el aman dilenmeleri fakir iken daha da fakirleşecek halkın çıkarınadır. Burada boşinan bir soyutlamadan ibaret olan devletin, milletin aleyhine olan bir şey halkın çıkarına oluyor olabilir.

Acaba Biden la Fontaine ve Grundrisse okumuş mudur? Ya da Türk devlet ricali! hangisi.