Haydar Yalçınoğlu

Haydar Yalçınoğlu

KAYNAKLARIN LANETİ - ZEYNEB'İN BEDDUASI

KAYNAKLARIN LANETİ- ZEYNEB'İN BEDDUASI: ÜRETİM VE PAYLAŞIM VE ORTADOĞUDA VEKALET SAVAŞLARI -I

ÜNSAL İÇİN

Her sahtekarın içinde bir idealizmin

yaşadığının canlı kanıtı olan insanların

yaşadığı lanetli coğrafya Ortadoğu

ve Mezapotamya. makyaveli'in çırak bile

olamadığı usta Nizamı- Mülk'ün siyasetnamesinin

coğrafyası.

Bundan böyle sanırım 7 veya 8 gün sürecek olan ve bugünkü dünyada üretim ilişkilerinin aldığı yeni biçimi ve emperyalizmin yeni karekterini açıklayacağım.

Bilinmesi gereken artık emperyalizmin yeni bir barbarlık çağına girdiğidir. Benim "YENİ BARBARLIK ÇAĞI" dediğim dönem, artık 1870' lerde ABD ve Almanya'da başlayan tekelci sermaye çağının artık şekil ve öz değiştirdiğidir.

Klasik kapitalizmin "üretim" ekonomisine karşın, emperyalizm mali sermayesi ile sanayi sermayesinin aynı pota içinde erimesi, ittifakı ve çelik bir çekirdek etrafında birleşmesidir.

Genel olarak sermaye ve meta ihracı yolu ile ( meta ihracı dönemi yeni sömürgecilik olarak geçer) dünya pazarlarını sömürü dönemidir bu dönem. Pazarların adil ve eşit paylaşımı ve hakkaniyete uygun ve yasal olarak soyulması için iki dünya savaşı yapıldı.

Sonuçta yeni yükselen güçler de dünya tüketim pazarlarında birinci dereceden müshamaya mashar ülke statüsü kazanmak istediler. Bu da Uluslarası hukuğun bir yasasıdır ve yasya aykırı bir şey olmaz zaten.

Bunun nedeni emperyalizmin eşitsiz ve sıçramalı gelişim yasasısıdır. Daha sonradan hızla gelişen ülkeler ( bu Almanya idi.) dünya pazarlarından eşit pay talep edince - bu çok insani! ve hümanist talep idi- savaş kaçınılmaz idi. Bütün hümanizmalar gibi, kanlı bir aşkla bitti.

Yeni barbarlık çağında iki şey oldu, birincisi mali sermaye ile sanayi sermayesi birbirinden ayrıldı. Bu ayrılık sürecinde edinilmiş mallara katılma rejimindeki gibi katılım ve katkı payı alacağı için savaşlar başladı. Bu şimdilik konumuz dışıdır.

İkinci olarak da, üretimin muazzam artışı karşısında , hammadde kaynaklarının azalması ile, Ortadoğu, Afrika ve Uzak ve Yakın Asya'daki ham madde kaynaklarının yağma ve talanıdır. İşte bu yeni barbarlıktır.

O kadar ki, 1870 yılında ABD ve Almanya 17 milyon ton demir- çelik işler iken, bugün sadece çin yılda 700 milyon ton demir- çelik işlemektedir. Bu kaynaklar nerede?

Siyasal olarak doğacak sonuç ise bu yağma ve talan için ulus devletlerin kesin bir şekilde buzlu suların bulanık denizinde boğulması ve tüm şovelyece ulusal- pastoral haykırışların ıskatına durulacağıdır. Sonuçta dünyayı gelecek 40- 50 yılda 2000'e yakın site devletinin bekleyeceğidir.

Ya buna hazır olun ya da meçhule giden bir gemiye el sallayın.

Bu tezler bana ait birer önermedir.

I- Aşağıdaki haberler sadece 2014 yılının kasım ayının ilk haftasından derlenmiştir.

1- “Suriye’nin Türkiye Sınırındaki Babu Hava Bölgesinde Ceyşul İslam Ve Ahraru Şam Teröristleri Arasındaki Çatışmalar’ın tekrar şiddetlenmesi Sonucu 65 Kişi Öldü, Yüzlerce Kişi de Yaralandı. Ceyşul İslam Teröristleri Kaybettiği Babu Hava Bölgesini Ahru Şam teröristlerinin Elinden Geri ALDI”

2- “Irak’ın Musul kentinde, IŞİD teröristleri ile Ceyşul İslam teröristleri arasında yaşanan şiddetli çatışmalarda, her iki taraftan 40 kişi öldü.”

3- “Suriye’nin Rakka şehrinde, Nusra teröristleri ile İŞİD teröristleri arasında yaşanan şiddetli çatışmalarda, her iki taraftan 34 kişi öldü, çok sayıda terörist de yaralandı.”

4-”Suriye’nin Deyruzzur kentinde, İŞİD teröristleri ile Nusra teröristleri arasında yaşanan çatışmalarda, her iki taraftan en az 60 Kişinin öldüğü açıklandı”

5-” Suriye’nin İdlib kentinde, İŞİD teröristleri ile İslami Cephe teröristleri arasında yaşanan çatışmalarda, 15 kişi öldü, 34 terörist’te yaralandı.”

II- Suriye de Kim kimle savaşıyor: “her şeyin her şeyle, herkesin herkesle savaşı”

Suriye'de savaşan guruplar ve destekçisi ülkeler , kombinasyonlar henüz değişmemiş ise aşağıdaki gibidir.

Katar ve ABD destekli guruplar: Hazım hareketi, Nureddin Zengi hareketi, Mücahitler ordusu.

Suudi destekli guruplar: Ceys'ul Mühacirin Vel Ensari, Liva ahrar Suriye,Suriye Devrimciler Cephesi.

Türkiye Destekli Guruplar: Ahraru's Şam, Liva tevhid, El Nusra, fatih Sultan Mehmet Tugayları, Selçuklullar Tugayı, Abdülhamit Tugayı, Sultan Murad Tugayı.

Birden Çok destekçisi olan örgütler: Ahraru's Şam: S. Arabistan ve Türkiye. Liva tevhid: Türkiye ve Müslüman Kardeşler

El Nusra. S. Arabistan, Türkiye ve Katar.

Yerel guruplar: Liva Şuheda, Bedir tugayları, Ebu Amara özel harekat Gurubu, Fastakim kama Ummirat Tugayları ve ilh.

2000 e yakın guruptan bahsediliyor.

III- Libya'da kim kiminle savaşıyor:

Tobruk'ta temsilciler meclisi : S. Arabistan tarafından destekleniyor. Katar Mısır ile barışınca Katar tarafından da desteklenmeye başlandı.

Trablus'ta Milli genel Kongre ( MGK) Katar ve Türkiye tarafından desteklenir iken, katar' ın saf değiştirmesi ile Türkiye yalnız kaldı.

Kurtuluş Hükumeti.- Libya şafağı

Derne' de Berka Emirliği kuran İŞİD

Bingazi’yi kontrol eden Kaideci Ensar el Şeria ve diğer selefi örgütlerler. savaşıyor.

ISID Bingazi'de el Şeria ve diğer selefiler ile çatışıyor ve ilh.

Irak, Suriye, Libya; Somali, Nijerye, Somali, ve bir seri Müslüman ülkede savaş baronları birbiri ile her gün değişen ittifaklar kurarak kanlı bir kargaşa içerisine girmiş durumdalar ve bu ülkeleri mezbahaya çevirmektedirler.

Savaş bir taraftan bir yağma , insan ticareti, ganimet, köleleştirme halinde sürer iken diğer tarafta ise arkalarına aldıkları küresel ve yerel aktörlerin vekalet savaşı halinde yürümektedir. ( Çeçenistan dan Suriye'ye gelen ve bir yağma savaşına katılan, orada ekmek bile bulamayan, Ömer diye birinin hayat hikayesi yayınlandı. Karısına şöyle haber gönderiyor. “Çocukları da al da gel . Burada bir şatom var artık” )

Bu kanlı kargaşa içerisinde kimin kiminle dost ve düşman olduğu, ayrımlar, ilkeler ve tüm değerler birbirine karışmıştır.

Taraflar kendini İslam mücahidi, devrimin yegane aktörü olarak tanımlar iken, tam bir bilinç abukluğu ve paralaks içerisinde her ülkedeki Müslümanlar da meşrep ve mezheplerine göre bu gurupların birinin yanında saf tutmaktadırlar. Ama kimse- dış güçlerin komplosu dışında- neden sadece Müslüman ülkelerde bu kanlı kargaşa hüküm sürmektedir diye sormamaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar