KUTLANAN NE?

Devletsizlik egemenliğin kaybedilmesi... 

Tarih sahnesinden silinişi... 

Diplomaside resmi yok oluşun...

 Sosyolojide ise köle oluşun ilânı demektir.

Millet olmak yüzyıllar süren bir süreç...

Millet olma tekamülüne ermiş toplumlar yok olmazlar. 

Lâkin, devlet yok ise,tarih yoktur. 

Kültür etki gücünü kaybetmiş...

Askeri olarak kendini başka ellerin kumandasına teslim etmişsin demektir.

Cumhurbaşkanlığı forsundaki yıldızlar, devletin kıymetini ifade ettiği kadar... 

Bunları kaç kez yitirdiğimizin ilânıdır.

Dünya tarihinde böyle ikinci bir millet daha yok.

Türklük bu yüzden çiledir.

Çilenin adı "bağımsızlık".

Hürriyet!

"Türk" olmasa tarih yazılamaz" derler. 

İspatı, dünyanın neredeyse her tarafına yayılan...

Hâlâ mimarisiyle, kültür nüveleri ile yaşayan izlerinde saklı...

Uzak Asya'dan, Kafkaslara..

Kafkaslardan, Güneydoğu Asya'ya.. 

Oradan Avrupa'nın göbeğine...

İn aşağı, tam Avrupa ile Asya'nın kesiştiği noktaya kadar imparatorluklar, devletler kurduk.

Hepsi bizim.

Hepsi Türk!

Osmanlı, Roma'dan sonra dünyanın en uzun yaşayan devleti. Dile kolay, tam üç kıtaya yayılmış..

Selçuklu tarihimizde pek bilinmez. Ha keza, o da öyle...

Tarihten şunu anlıyoruz ki, her canlının bir ömrü olduğu gibi devletler de fani...

Türkiye Cumhuriyeti'nin hangi çilelerle kurulduğunu, devletin kutsadiyetini, yeni nesile her fırsatta aktarmamız, idrâkini sağlamamız elzem.

Tarih, güç fonksiyonları içinde "tecrübenin" diğer adı...

Atalar rol model...

Zaferler moral, motivasyon...

Mağlubiyetler ders!

Her şeyi tecrübe etmiş ve bundan başarı ile çıkmış bir milletin torunları olarak...

Görevimiz, son devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti'ni payidâr etmek!

Kim kurdu?

Nasıl kuruldu?

Kimlerin bu işte payı var?

Bilmek ve öğrenmekle mükellefsin!

Ancak böyle var olabilirsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar