1970’li yıllardayız. Çevremizde doğru dürüst üniversite mezunu yok. Lise mezunları, en okumuş insan konumundaydı. Okuma yazma bilmeyen anne babanın çocuklarının ortaokulu, liseyi bitirmesi çok önemliydi. Aileleri için, çocuklarının sınıfta kalmaması, hele de takdirle geçmesi büyük gurur kaynağıydı. Çünkü ilkokul, ortaokul ve lisede sınıfta kalma vardı. Yaz tatillerinde afacan çocuklar mutlaka bir yerlerde çalıştırılırdı. Yokluğun, yoksulluğun, köyden kente göçün tesirini iliklerine kadar hisseden ailelerin çocukları bir an önce bir yatlı okula kapağı atmak için teşvik edilirdi.

Ortaokul son sınıfta bir öğretmenimiz askeri liseye müracaat formlarını getirmişti. Müracaat edenlerden iki arkadaş sınavı kazanıp KULELİ ASKERİ LİSESİ’ne kaydolduk. Askeri liseyi kazananların büyük çoğunluğu orta ve dar gelirli, memur, çiftçi, işçi ve köylü çocuklarıydı. Bizler artık ailemizden çok devletin çocuğuyduk. Bizi öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz sahiplenmişti ve tıpkı kendileri gibi devlete hizmet için nakış,nakış işliyorlardı. Attığımız her adıma, konuşmamıza, kılık kıyafetimize, gezdiğimiz kişilere, gittiğimiz yerlere kadar dikkatli olmalıydık. Türk Milleti bizimle gurur duymalıydı.

Devlet, ülke ve Türk Millet için önce şeklen, sonra da ruhen eğitiliyorduk. Atatürk değerlerine, cumhuriyete, devletimize ve Türk Milletine sevgi ve sadakatle bağlanıyorduk. Asker zihniyetiyle donanıyorduk. Şeref, hasiyet, onur, ahlak, dürüstlük, sorumluluk sahibi olma gibi yüce değerlerle aşılanıyor ve sıkı sıkıya eğitiliyorduk.

Bizler devletin eliyle devlet için yetiştirilmek üzere adeta devşirilen çocuklardık. Ailemizden önce devletimizi, vatanımızı düşünmek üzere eğitildik ve Türk Milletinin başı öne eğilmesin diye canımızı bile feda etmemiz gerektiğini öğrendik.

İşte bu askeri okullar, ne yazık ki 15 Temmuz 2016, FETÖ kalkışmasından sonra FETÖ bahane edilerek kapatıldı. Aslında bu okulların kapatılması ailelerin ve çocukların bir hayalinin sonlandırılmasıydı. Çocukların umutlarının ve hayallerinin simgesi askeri liseler, ne yazık ki FETÖ kalkışması gerekçesi ile kapatıldı.

Zannımca lüzumsuz ve anlamsız bir karardı.

FETÖ sızmaları, askeri liselerin kapatılmasına bir gerekçe olabilir mi?

Çünkü FETÖ’nün sızmadığı yer mi vardı?

O halde sizce askeri liseler neden kapatıldı?

Üç beş askeri lisenin varlığı devleti mi yoksullaştırıyordu?

Ülkenin her yerinde hükümet eli ile desteklenen ve açılan esasında bir meslek lisesi olan İmam Hatip Liseleri’nden daha mı az değerliydi de kapatıldı? Askeri liseler, millete, devlete külfet miydi de kapatıldı?

Açıkçası hiç sanmıyorum.

Askeri liselerin kapatılması AKP’nin siyasi bir kararıydı.

AKP bu kararından vazgeçmelidir.

Askeri liseler açılmalıdır.

Hatta birkaç ilde değil, Türk Ordusunun her yıl ihtiyacı olan subay-astsubay sayısının en az yarısını ve hatta mümkünse tamamını karşılayacak sayıda öğrenciyle, İstanbul’da, Kars’ta, Van’da, Erzurum’da, Trabzon’da, Elazığ’da, Çankırı’da, Eskişehir’de Bursa’da, İzmir’de, Edirne’de, Adana’da açılmalıdır.

Burada yetişen çocuklar başarı ve sağlık durumlarına göre Harp Okulları’na, Fakültelere, Astsubay Meslek Yüksek Okullarına gönderilmelidir. Bir öneri olarak da yazayım. Harp Okullarındaki ilk iki yıllık eğitimle, Astsubay Meslek Yüksek Okullarının müfredatı aynı olmalı, Astsubay Meslek Yüksek Okullarını yüksek başarı ile bitiren gençlerin yine büyük bir kısmı Harp Okullarına geçiş yaparak eğitimlerini sürdürmelerine olanak sağlanmalıdır. Böylece TSK içinde rütbe statü değişiklikleri daha esnek hale getirilerek ordumuzun moral ve motivasyonu da artıracaktır diye değerlendiriyorum.

Buradan tüm siyasi yetkililere, Türk ordusunun değerli komutanlarına sesleniyorum.

Türk Ordusu, gün geçtikçe daha fazla teknolojik harp silah ve araç ge gereçleri kullanmaktadır. Gün geçtikçe daha profesyonel ve faydacı zekâya sahip muvazzaf askerlere ihtiyaç duymaktadır. Çünkü profesyonel ordu için “asker zihniyet,” çok ama çok önemlidir.

Asker zihniyetinin ilk ve en masum kaynağı askeri liselerdir.

Askeri zihniyetin mayası askeri liselerde çalınır, Harp Okullarında gelişir, kıtalarda olgunlaşır.

Askeri liselerin açılması ile çocuklarımızın askerlik mesleğine ilgisi daha fazla olacaktır. Askeri liseler Türk Ordusunun subay-astsubay teminin hem ana kaynağı, hem de en önemli tanıtım yeridir.

Sevgili siyasiler, kıymetli partilerimizin değerli başkanları, askeri liseleri ve polis kolejlerinin açılması için siyasi iradenizi ortaya koyunuz. Bu güzide okullarımızın açılması hususunda Türk Milletine siyaseten söz veriniz. Askeri liseler ve polis kolejlerimiz devletimizin ve ülkemizin düşmanı değildir. Bilakis hem ülkemiz, hem de dost ve kardeş ülkeler için yararlı okullardır.

Askeri liselerin kapatılması, tıpkı pireye darılıp yorganı yakmaya benzemektedir.

Askeri Liseler Türk Ordusunun ilerde yaşaması olası kalifiye personel eksikliğini büyük oranda engelleyecek ve giderecek müesseselerdir.

Her şeyden evvel bunun farkında olmak bile vatana hizmettir.